Milli mücadele ve Ýstiklal Savaþý’nýn bu gün bile bilinmeyen ve de anlaþýlamayan bir çok yönü var. Örneðin, Mustafa Kemal Paþa’nýn “Ýslam siyaseti ve Çerkesler” üzerine Meclisin 24 Nisan 1920 tarihli gizli oturumunda söylediklerini, sonradan yaþanan olaylar ýþýðýnda yeniden deðerlendirmek gerekir:
Mustafa Kemal Paþa : “Ecnebilerin en çok korktuklarý Ýslam siyasetinin sürdürülmesi için elimizden gelen çabayý gösterdik ve göstermeliyiz. Çünkü selamet için tek kaynak kuva-yý alem-i Ýslamiyet olmuþtur. Alem-i Ýslamiyet sayýsýz nedenden ötürü milletimiz ve devletimizin istiklaliyle yakýndan ilgilidir. Düþmanlarýn maddi güçleri karþýsýnda biz de bu manevi kaynaktan güç almak zorundayýz.
“Suriye halký, 1914 tarihinden önce, yani ayný sýnýrlar içinde yaþadýðýmýz sürede, Devlet-i Osmaniyenin parçasý olmaktan pek rahatsýzdý; baðýmsýzlýk için kendi gücünün yetmeyeceðini anlayarak, ne yazýk ki, hepimizi birden yok etmek isteyen düþmanlarla iþ birliðine girdi. Ýngilizlerle Fransýzlar, sýrf bizi ve devletimizi ortadan kaldýrmak amacýya bunlarla birlik oldular. Ancak Dünya Savaþý’nýn sonuçlarýný görüp yaþadýktan sonra geldiler ve ‘bize istiklal gerekli deðildir. Biz Halifemiz ve padiþahýmýza baðlý olarak Osmanlý camiasýnýn içinde olacaðýz.’ dediler.
“Biz hiçbir koþulda ve ortamda Suriye devletiyle deðil milletiyle iliþki kurduk ve bu iliþkiyi sürdüreceðiz. Suriye milletinin temsilcilerine, Fransýzlarla iþ birliðini koltuðunu yitirmemek adýna savunan Emir Faysal’la hiç bir koþulda anlaþmayacaðýmýz yolunda söz verdik. Özetle Suriyedeki dindaþlarýmýzýzn kalpleri bizimle birliktedir.
“Kafkasya’ya gelince, Çerkesler Devlet-i Osmaniye’ye adým attýklarýndan bu yana hep Kafkasya’ya geri dönmek, zorla atýldýklarý topraklarýnda yeniden devletlerini kurmak için çabaladýlar. Rusya’da çara baðlýlýklarýný sürdüren Deniken kuvvetleri bütün Kuzey Kafkasya’yý iþgal etmiþ, oraya 1917’den sonra giden Çerkes heyetlerini gaddarca öldürmüþ ya da daðýtmýþ olsa da, Çerkesler tam baðýmsýzlýk ve milli varlýklarýnýn devlet çatýsý altýnda yeniden kurulmasý yönünde çalýþmaktadýr. Bu arada bizimle çok yakýn iliþki kurmuþlardýr. Çerkeslerle bütünleþmemiz bizler için de fevkalade önemlidir. Bu gün Kuzey Kafkasya’da savaþan din kardeþlerimize önerimiz, bir yandan kendi baðýmsýzlýklarý için savaþýrken bir yandan da kurtuluþumuzun birlik ve beraberlikten kaynaklandýðýný unutmamalarý yönünde olmuþtur. Çerkeslerin baðýmsýzlýklarýna kavuþmalarý, bir devlet çatýsý altýnda yaþamalarý bizim amaçlarýmýzla örtüþmektedir. Çerkeslerle bir bütün oluþturmak, amaçlarýna ulaþmalarý yönünde onlara destek olmak bizim için çok önemlidir.
“Azerbeycan bildiðiniz gibi istiklalaline kavuþmuþtur. Onlar da bize sevgi ve muhabbetle yaklaþmaktadýrlar. Baðýmsýzlýklarýna kavuþtuklarýndan bizimle baðlarý resmi deðilse de, bizim istiklalimiz için ellerinden geleni yapacaklarýný defalarca, resmi olmayan kanallardan bize iletmiþlerdir.
“Ermeniler, Erivan Ermeni Hükümeti topraklarýnda, Ýslam milletini imha etmekle meþguldür. Ancak onlarýn bile bizimle iliþki kurmak için çaba harcadýklarýný söyleyebilrim. Kendi sýnýrlarý içinde imhaya uðraþtýklarý din kardeþlerimizin sýnýrý geçerek bize katýlmalarý konusunda yardýmcý olmalarýný rica ettiysek de Ermeniler Ýngiliz ve Amerikalýlardan izin almaksýzýn bu isteðimizi yerine getiremeyeceklerini belirttiler. Ermenistan sýnýrlarý içinde yaþayan ahali-i Ýslamiye, hamisiz ve çaresiz kalýnca hayat ve namuslarýný korumak adýna savaþý sürdürmektedir.”
Mustafa Kemal’in 24 Nisan 1920’de meclisin gizli oturumunda yaptýðý bu söylediklerine benzer daha nice konuþmasý vardýr. Temelinde Ýslam birliðini vurgulayan, tam baðýmsýzlýðýn bu birliðin de çabalarýyla gerçekleþeceði yolundaki söylemleri daha sonralarý gündemden kalkmýþ ya da kaldýrýlmýþtýr. Neden? Bunun yanýtýný da siz düþünün ve verin...
(Meraklýsýna Not: Gizli Oturumlarda Atatürk’ün Konuþmalarý; Hazýrlayan Sadi Borak; Yayýn Tarihi, 1977)