Globalizm sayesinde karabasan her yerde

Hani derler ya artýk anlatacak hikaye kalmadý diye, sinemada öyle bir sýkýþma yaþanýyor. Özellikle Hollywood kendine göre bir sinema dili oluþturmuþ ve dünya genelinde de bu dili bizlere alýþtýrmýþ durumda. Böyle olunca birçok kez dile getirdiðimiz gibi dünyanýn herhangi bir yerinde çekilen ve çok izlenen bir filmi tekrar uyarlayýp piyasaya sürüyorlar. Orijinal bir Güney Kore veya Fransýz filmi yerine onun ABD versiyonunu izlemek seyirciye daha alýþýldýk geliyor. Sanýyorum artýk bu da yetmiyor. Globalleþen dünyada kültürler birbirine karýþýyor, güçlü olan endüstriler bunlarý sömürebiliyor. Mesela bizim artýk bir korku sinemamýz var. 2000’li yýllarýn baþýndan beri korku filmi çekiyoruz. Bence iþe yarýyor ama yerli yersiz eleþtirme hastalýðý yüzünden bu filmlerinde yemediði zýlgýt kalmadý entelektüel çevrede. “Yine mi cin filmi” diye baþlýyorlar cinci hocadan çýkýyorlar. Ama Hollywood’tan gelince “Yine mi” yakýnmasýný duymuyoruz. Bu hafta vizyona giren Dead Awake-Karabasan için ne diyecek bu kalemler çok merak ediyorum. Babaannelerimizin aðzýndan düþmeyen karabasaný almýþlar kendi kültürlerine uyarlamýþlar. Hatta filmin içinde olayý internetten araþtýran karakter “Doðuda buna cin de deniyormuþ” diyor. Bu filmi iki yönden önemsedim. Birincisi demin anlattýðýmýz þekilde Türk korku sinemasýna tepki gösterenlerin bu filme ne diyeceðini merak ediyorum. Ýkincisi de bu kadar baðýmsýz film iþ yapmaz diye sinema salonu bulamazken böyle çöp filmleri getirip vizyona sokmanýn sebebini merak ediyorum. 6 Ekim’de Ýsmail Güneþ’in Kervan 1915 filmi vizyona girecek. Yönetmen böyle önemli bir filmi gösterecek salon bulamýyor. Þirketler yeterince destek vermiyor ama Karabasan gibi neredeyse televizyon filminden hallice olan bir yapým vizyon bulabiliyor. Filmin yönetmeni Phillip Guzman’ýn topu topu üç filmi var. Filmin baþrolünde oynayan Jocelin Donahue 10 yýldýr patlama yapamamýþ ve B sýnýfý korku filmlerinden öteye geçememiþ bir oyuncu. Filmin öyküsünü kýsaca anlatalým: Kate ve Beth ikiz kardeþlerdir. Film baþlar baþlamaz aralarýnda bir gerilim olduðu görülür. Beth geceleri rüyasýnda korkunç bir kadýnýn yerlerden sürüklenerek üstüne çýktýðýný ve kendisini boðmaya çalýþtýðýný hisseder. Kardeþine ve sevgilisine durumu anlatsa da kimse önemsemez. Sonunda Beth uykusunda boðularak ölür. Kate kardeþinin kaybýndan sonra ayný rüyalarý görmeye baþlar. Kardeþinin sevgilisine durumu anlatýr. Bu noktada adý Hassan olan bir garip doktor çýkar ve “Kardeþine ne olduðunu biliyorum” der. Doktor, Kate ve erkek arkadaþ bu sýrrý çözmeye çalýþýrlar. Yani bir ilkokul çocuðuna versek bu senaryoyu yazar hatta Allah için kendine göre bir orijinallik bile katar. Ne diyeyim? Gidin de görün...

Korku filmlerimiz entellektüel çevreden eleþtiri alýyor. Ama ayný konuyu Hollywood filmleri iþleyince koþa koþa izlemeye gidiyor, bu yapýmlarý getirmek için para döküyoruz.