Bir örgüt ya da siyasi hareketin kimliði onun devasa cüssesi tarafýndan belirlenmez. O örgüt ya da siyasi hareketi tanýmlayan olgu üye sayýsýnýn milyonlarý bulmasý da deðildir. Bir ulusun siyasal haklarýnýn temsili iddiasý gerçek anlamda bize o örgütün sarih kimliðini vermez. Bir örgüt ya da siyasi hareketin kimliðini belirleyen þey, eylemlerini neden ve niçin yaptýðý da deðildir; bütün örgütsel organizmalarýn kimliðini belirleyen esas, öz eylemlerini ‘’nasýl ve hangi araçlarla’’ yaptýklarýdýr. Þaþmaz ayrýþtýrýcý kriter budur.
Siyaseti ‘’insan merkezli diyalog ve söylem’’ üstüne bina edenler ile siyaseti þiddet araçlarý ile sürdüren örgüt ve siyasi partiler arasýnda ilke ve nitelik bazýnda çok büyük ve hiç ihmale gelmez farklar vardýr. Bunlarýn ilki, siyaseti legal ve meþru zeminlerin temsili olarak görür. Diðeri ise varlýðýný illegalite ve hayatýn yýkýcýlýðýnda konumlandýrýr. Biri meþru siyasi örgüt ya da partidir, yekdiðeri salt teröristtir.
Ýhtilaflarýn büyüklüðü, kapsamý ve sorun oluþturma kapasitesi ne yaman olursa olsun, kendini ihtilaflar karþýnda ‘’konuþarak çözmeye’’ mevzilenmemiþ bir hareket, demokratik olamaz ve her koþulda, þiddeti zehirli bir meyve gibi masaya sürer. Bu konuda hemfikir olmamýzda sonsuz yararlar var.
Hayatýn olaðan akýþý içinde karþýlýklý olarak birbirimizi ve kendi kendimizi anlama olanaklarýný geniþletmek ve korumak doðrudan doðruya bizim genel çýkarýmýzadýr. Hayatta kalabilmek için ‘’dile dayalý iletiþim’’ imkanlarýmýza ve ‘’þiddet karþýtlýðýna dayanan iþbirliðine’’ güven duyan bir ‘’akýl’’ ile hareket etme zorunda olduðumuzu unutmamalýyýz.
Ölümcül kötülüklere sebep olan hendek ve barikat hadisesinden sonra PKK’in Diyarbakýr, Van, Elazýð ve Þemdinli’de patlattýðý bombalar, sadece þehirleri harap etmiyor; sivil insanlarýn ölümleri yaný sýra o þehirdeki normal hayatý bile, kökten bir kaosa sürüklüyor. Hayatý yaþanamaz hale getirmek için devlet otoritesini zorlayarak’’ OHAL’in sýkýyönetime’’ evrilmesini talep ediyor.
Yýllarca Kürt meselesini terörizme dönüþtüren PKK, bu kanlý saldýrýlarýyla terörizmi Kürt meselesine dönüþtürmek istiyor.
Anlaþýlan, Rusya ve Ýran’la saðlanan kýsmi normalleþme bile PKK’yi ciddi ciddi rahatsýz etmiþ. Son koz olarak, bomba patlatmak süretiyle ‘’çeliþkileri derinleþtirerek’’ araya sýzmaya ve oradan kendine yarayacak mevziler elde etmeye çalýþýyor. Bunlar artýk boþ hayaller. Bu halk 40 yýldýr bu tarza “sessiz” kalarak hayýr dedi. Özellikle de 15 Temmuz deneyiminden sonra da ‘’ sesli’’ biçimde hayýr demeye hazýrlanýyor. Nitekim Van’da katliam anýnda polisin’’ evlerinize çekilin’’ anonsuna halk “öleceksek birlikte ölelim’’ yanýtýný vermiþ bile.
PKK dahil bütün terörist örgütlere verilecek en güzel ve kesin yanýt, halkýn 15 Temmuz’da geleneksel hale getirdiði demokrasi nöbetleridir. Darbe en üst düzeyde bir terörist giriþimdi ve bu giriþim demokrasi nöbetleriyle tarihin çöplüðüne yollandý. Þimdi sýra PKK teröründe. Ülkenin bir büyük þehrinde, milyonlarýn katýlýmýyla yapýlacak bir büyük miting ile bu güruha karþý demokrasi nöbetlerinin startý verilebilir. Þiddet ile kendi arasýnda aþýlamayan bir mesafe inþa etmek ancak bu þekilde mümkün hale gelir.