Göçmenler olmasa, ABD’den sadece Trump’lar çýksa?

ABD’nin Cumhuriyetçi Parti baþkan aday adaylarýndan Donald Trump, 1885’te Amerika’ya göç eden bir Alman ailenin, 1946’da dünyaya gelen emlak kralý torunu...

Yani üçüncü kuþak göçmen.

Ama ikinci kuþaktan itibaren ‘Amerikalý’ diyorlar.

Onlardan daha ‘öz Amerikalýlar’ da zaten en çok 6 veya 7. kuþak göçmenler!..

Ünlü bir fýkradýr;

‘Beyaz’ olmaya özenen iki siyahi genç, kasabanýn yaþlýsýna danýþmýþ.

Yaþlý adam, bir tepeyi iþaret ederek “Oraya çýkýp üç kez ‘ben beyazým’ derseniz, dileðiniz gerçekleþir” demiþ.

Gençler gün boyu daða týrmanmýþ; yorgun, bitkin tepeye varmýþ.

Biri diðerine, “Omzuna basayým da zirveye çýkayým, ben beyaz olunca iner seni çýkarýrým” demiþ.

Diðeri kabul etmiþ, sýrtýna basan arkadaþý zirveye çýkarak üç kez “Ben beyazým” diye haykýrmýþ.

Alttaki, “Hadi, sýra bende” diye ayaðýndan dürtünce; küçümseyerek aþaðýya bakýp tekmelemiþ;

“Hadi ordan pis zenci!..”

Bu fýkra ‘Amerikalý’ torun Tump’a da uyarlanabilir.

Zira o da “kendisinden sonraki göçmenlerin Amerikalý olmamalarý” için baþkanlýða soyunmuþ görünüyor!

***

Ne var ki, fýkradaki gençler kadar dahi kendi içinde tutarlý deðil.

Zira babasý göçmenler için ucuz evler yapan bir marangozdu...

Yani mirasýný da göçmenlere borçlu.

Ýlk evliliðini bir baþka ‘göçmen’le 1977’de dönemin ‘Çekoslovakya’sýndan gelen kayakçý-manken Ivana Zelní?ková’yla yaptý.

Bu evlilikten doðan 3 çocuðu da aslýnda anne tarafýndan henüz ‘ikinci kuþak göçmen’...

Anlaþýlan Trump için sadece zengin veya ‘manken’ göçmenler sorun deðil!

Zira devri iktidarýnda, yeni göçmenlerin ülkeye girmelerinin engelleneceðini, Meksika sýnýrýnýn duvarlarla çevrileceðini -ki halen büyük bölümü duvarla örülüdür-, ülkeye girmiþ olanlarýn çýkarýlacaðýný, bu mümkün deðilse ‘Amerikalýlarýn’ iþlerini ellerinden almalarýnýn engelleneceðini vaat ediyor.

***

Trump, Amerika’nýn iþgalci, seçkinci, kapitalist, snob (züppe) yüzünü temsil ediyor.

Tam da bu nedenle Amerika’nýn onu baþkan seçmesi zor.

Zira ABD seçmeni elindeki telefona, masasýndaki bilgisayara, maaþýný çektiði bankamatiðe baktýðýnda, gazetelerde bir Amerikalý’nýn baþarýlarýný okuduðunda Trump’tan daha ‘yeni nesil’ göçmenleri görüyor.

‘iPhone’un mucidi Steve Jobs, Suriye göçmeni Abdulfattah Jandali’nin oðluydu ve yoksulluktan dolayý Jobs ailesine evlatlýk verilmiþti.

Ortaðý Stephen Wozniak’ýn ailesi Polonya’dan göç etmiþti.

Yazýlým devi Oracle’ýn kurucusu Larry Ellison’ýn babasý Ýtalyandý.

ABD üniversitesine kimya dalýnda Nobel getiren Prof. Aziz Sancar Mardin’den eðitim için göç etmiþti.

ABD seçmeni, bütün bunlarýn “Amerika’nýn onlara saðladýðý fýrsatlar” sayesinde olduðunu düþünüyor.

ABD ‘fýrsatlar ülkesi’ olma sýfatýný yitirdiðinde, Amerikan yüzyýlý da kapanacak.

ABD’de yeni Jobs’lar, Wozniak’lar, Ellison’lar veya Sancar’lar yerine daha fazla Trump yetiþecek!

Düþüncesi bile kabus deðil mi?

***

Bugünün mana ve ehemmiyetini unutmuþ deðilim.

Annem, kardeþlerim, eþim, kýzlarým, iþ arkadaþlarým, meslekdaþlarým ve dostlarým olarak tanýdýðým bütün kadýnlara; hayatýma kattýklarý anlam ve zenginlik için minnettarým.