Golcü ama çaylak

Hep aynı yerden bakıyoruz, ama yılın gerçeği bu. Beşiktaş’ın dar kadrosu ve parasal sorunları nedeniyle iddiasız görünmesine karşın ligde iyi bir durumda bulunması bunu gerektiriyor. Beşiktaş ilk devrenin son maçına başlarken liderden 5 puan geride bir takımdı. Son maçını 3 puanla kapaması devre arası transfer dönemine girerken çok önemliydi. Kazanılacak üç puan hem müthiş bir özgüven ve umut yüklenmesi sağlayacak, hem ikinci etaba başlarken önemli bir güç kaynağı olacaktı.

Kayserispor da Prosinecki ile bir yeni kimliğe bürünmüştü. Beşiktaş gibi savunma sorunları halen tam bitmemiş bir takımdı ama bunu hızla gideriyordu. Özgüveni müthişti. Beşiktaş’ın çok pasla çıkarken zaman vermesinden yararlanıp savunmada göze batan açıklar vermedi. Ve Beşiktaş’ın savunmada alan kontrolü hatalarını, boş bıraktığı kenarlarını hücum için akıllıca kullanıp pozisyonlar buldu. Beşiktaş’ın hücum tedirginliği daha çok savunmada korkular yaşamasıyla da bağlantılıydı. Samet Aybaba boş bırakılan alanlara kaçan rakiplerin başlarına iş açmak üzere olduğunu çabuk fark etti ve gününde olmayan Ersan’ı çıkarıp, İ.Toraman’ı geri çekti, ortaya Veli’yi aldı. Değişiklik top kayıplarını azalttı. Toraman gerideki boşluğu kapadı, Veli ortadan öne-araya o ana değin hiç atılamayan topu attı ve en önde gelen özelliği ileri kaçıp topa vurmak olan Holosko bu yolla 42.dakikada ilk golü buldu. 45’de 2-0, 50’de 3-0 yaptı durumu ve çok kişinin aklına bunu koruyup koruyamayacağı takıldı! Beşiktaş buna göre oynayabilecek miydi? İlginçtir, Kayseri 3-0 geride olmanın korkusuna düşeceğine, Beşiktaş önde olmanın tedirginliğini yaşar gibi oldu! Organize ve istekli yapısını yitirdi! Yorgunluk göstermeye, bunun etkisinde alan daraltamamaya, top tutamamaya başladı. Yüklenen Kayseri hücum alanları açmasına karşın iyi çıkışlar yapamadı. Üç farkı kendine bir oyun avantajı olarak kullanamayan, rakibin düşeceği paniği -bir süre de olsa- kendi yaşayan, baskı altında top çıkaramayan Beşiktaş’a “Golcü ama henüz çaylak bir takım” demek geçiyor aklımdan. Devre arası transferinde kadronun zenginleşmesi bu sorununu da çözecektir sanıyorum.