Golü kim atar?

Kimi futbolcunun dünya görüşü zengin, işine bakışı bilinçli. Neyi neden, nasıl yaptığını biliyor, irdeliyor, sorguluyor. Vicdan yapısı oturmuş. Kendini yargılıyor.

Kimileri küfürlerle, hırçınlıklarıyla öne çıkmaya çalışır, topluma kötü örnek oluştururken; onlar olumlu düşünceleriyle, yerli yerinde saptamalarla, içtenlikli söylemleriyle, kendisi zarar görse bile doğrudan yana çıkmakla, gerçek bir değer ortaya koyuyorlar.

Toplumun önemli bir kesimi bunun farkında olmasa da, bu üstün özellikleri değerli saymasa da iyinin, doğrunun, gerçeğin yanında kalıyorlar.  Bu beni çok mutlu ediyor.

Kimi oyuncu hata yaptığında özür diliyor. Bu bir erdem. Ancak aynı hataları yenilemekte de ısrar edebiliyor!

Sövüyor, özür diliyor, gene sövüyor ve sövmesini savunuyor! Neymiş, karşısındaki hak etmiş!

Bu densiz, bilinçsiz, kendine âşık, topluma saygısız adamları savunan, onlara arka çıkanlar da var!

Toplum yapısı kaldırdığı için, yüz bulup devam ediyorlar!

Beşiktaş kalecisi Cenk, Partizan maçının son dakikasında çok başarılı kurtarış yaptı. Takımı 2-1 önde idi, golü yeseler önemli bir kayba uğrayacaklardı. Çok kişi Cenk’i kutladı. Bu normaldi, ama ‘maçı onun kurtardığının’ söylenmesi üzerine o tuttu, maçı ‘Takımın’ kurtardığını vurguladı. “Gökhan asist yaptı, Ba goller attı, öteki arkadaşlarım mücadele etti, bir başka golün kurtarılmasında birlikte çalışarak başarılı olduk” dedi...

Fırsatı düşmüşken ‘İşte ben böyle büyük bir adamım’ havasını basmadı...

Golde son dokunuşu bir oyuncu yapar, ama golün asıl atanı takımdır. Ba golün vuruşunu yapar, Gökhan ona pas verir, ama Gökhan için de topu kazanan biri vardır... O sırada rakip savunmayı meşgul edenler vardır. Oyuncuların yaptığı ‘takımın toplu oyun hareketine olumlu katkıdır. Bu katkı kiminde çok kiminde az olur. Kiminin işini yapma üslubu ötekilere oranla daha göz okşayıcıdır, takıma olumlu katkı oranı daha yüksektir. Katkı süresi daha uzundur... Yüksek katkılı maçları daha çoktur. Onu bu yanıyla alkışlamak gerekir. Ama hiç biri golü destek almadan tek başına atmaz. Attığı golle maçı tek başına kurtarmış olmaz!

Belki ötekilerden daha iyi vuruşla atar. Vuruşlarında isabet oranı yüksektir. Bunlardan elbette söz edilir. Ama ‘golü o attı, takımı kurtardı, maçı o kazandı’ gibi iddialar yerine oturmaz. Kazanılmış bir maçta o gün en kötü oynayan adamın dahi bir oranda katkısı vardır.

FB’li Kadlec kendi kalesine de karşı kaleye de gol attı! Maç 1-1 bitseydi, puanı kazandırmış mı olacaktı, kaybettirmiş mi?