Ligde þampiyonluk kovalayan Beþiktaþ, bir yandan sahadaki rakibiyle bir yandan zirve rakibi Fenerbahçe ile yarýþýyor. Böyle bir yarýþýn etkisinde maçý biran önce koparma telaþý yaþamadý. Rakibi dört maçtýr kaybetmeyen, üç maçtýr gol yememiþ, planý, özgüveni yerinde bir rakipti. BJK bilinen kontrollü pas oyununu uygulamaya soktu.
G.Birliði’nin beklediði de buydu. Buna göre kendini hazýrlamýþtý, kendi birinci bölgesine kadar BJK’a top kullanma izni verdi, ama orada iyice sýký alan kontrolü yaparak tüm yollarý kapadý. Ýlk yarýda bir kez iki bireysel harekete boyun eðdi ve gol yemesini üst direk önledi. Ýsmail soldan tek hareketle rakibini geçip ortaladý ve kale önünde boþ alana giren Olcay kafayla üst direðe niþanladý. Beþiktaþ bundan ders çýkarmalýydý. Ýkinci bölgede yoðun top çevirmenin fazla getirisi olmadýðýný görmeliydi. G.Birliði orta alanda kapacaðý toplarla hýzlý çýkýþlar aradý. Az da olsa buldu da... Ancak Beþiktaþ bunlarý baþarýlý geri dönüþlerle önledi.
Þenol Güneþ tek top oynamasýyla oyuna tempo katan, ancak bunlardaki isabetsizliðiyle üretime katký saðlayamayan Olcay’ýn yerine Cenk’i (60’) aldý. Deðiþim olumlu sonuç verdi. Cenk golün ön hazýrlayýcýsý oldu. Gole deðin dört kez karavana atan Gomez’in golü yapýþýndaki soðukkanlý ustalýk, atamadýklarýný unutturacak nitelikteydi.
Golden kýsa bir süre sonra Gençlerbirliði’nin daha açýk oyuna yönelmesi BJK’ý hücumda rahatlatmadý. Çünkü bu kez savunma iþleri arttý. Oyunun iki yanýný oynarken zorlanmasý kötü nottu. Bu dönemde tempo yapabilir, daha açýk alanlarda sahip olduðu hücum becerilerini deðerlendirebilirdi. Dokuzuncu günde üçüncü karþýlaþmasýný oynuyordu, biraz yoruldu ve bir ölçüde de ele geçirdiði fýrsatý yitirme endiþesinin baskýsýný hissetti.
Beþiktaþ’ta Gökhan-Olcay ikilisindeki verim düþüþünü, Quaresma’nýn verimde devamlýlýk göstermesi dengeliyor. Ancak takým fazlasýný kaldýrmaz.