Dýþ politikada ilginç günler yaþýyoruz þu günlerde. Hepimiz için önemli, gelecek adýna tarihi bir tünelden geçiyoruz..
Almanya Dýþiþleri Bakaný Frank-Walter Steinmeier’in Türkiye ziyareti oldukça ilginçti.
Steinmeier ayný zamanda geçtiðimiz günlerde Can Dündar’ý Bellevue Sarayýnda aðýrlayan Alman Cumhurbaþkaný Joachim Gauck’tan sonra geleceði öngörülen müstakbel Alman Cumhurbaþkaný.
Daha önce bir açýklamasýnda Türkiye’yi anlayamadýðýný, anlam veremediðini söyleyen Alman bakan, Türkiye’de farklý bir tavýr takýndý ve “DEAÞ ve PKK ile mücadelede Türkiye'nin yanýndayýz” mesajý verdi.
Göreceksiniz önümüzdeki günlerde Avrupa Parlamentosu Baþkaný Martin Schulz da son günlerdeki tehditkâr tavýrdan vazgeçecek. Hatta geri adým atýp Türkiye’ye yönelik söylemlerini yumuþatacak.
PEKÝ NEDEN ? AB ne istiyor TÜRKÝYE ne istiyor?
AB, Türkiye’yi sürekli kapýda tutmak istiyor. Türkiye’yi “Sizi her an içeri alabiliriz” havucuyla istedikleri doðrultuda koþturmayý, arada çok küçük ilerlemelerle sürekli zinde ve algýlarý açýk tutmayý seviyorlardý doðrusu.
Cumhurbaþkaný Erdoðan AB’nin niyetini anladý. AB de Cumhurbaþkanýnýn niyetlerini anladýðýný anladý. Sonuç olarak herkes birbirinin ne düþündüðünü biliyor artýk.
Hatta AB bu sýrada dengede tutma, ne çok iyi ne çok kötü olmama prensibini uygularken PKK kozunu oynamaktan bile çekinmedi, geri durmadý.
Terör örgütleri ve onlarýn siyasi uzantýlarý kendilerini AB’nin ihtiþamlý binalarýnda aðýrlanýrken bulunca marifeti kendilerinden biledursun, Türkiye’ye mesajdý terörle bu yakýnlaþmalar.
Þimdi ayný þeyi Can Dündar üzerinden yapýyor, onu kullanýyorlar.
Ama Türkiye artýk uyandý. Cumhurbaþkaný Erdoðan, Türkiye’nin AB üyeliði sürecinin bir aldatmacadan ibaret olduðunun uzun zamandýr farkýnda ama milletin de bu gerçeði görmesini, bu kararý Türkiye’nin vermesini istiyor.
Nedir o karar? Elbette AB ile müzakereleri sonlandýrma kararý.
Çünkü biliyor ki, tarihçiler gelecekte bugünleri yazarken AB’nin teröre verdiði açýk desteði yazmayacak olsa da “AB Türkiye’yi almak isterken Erdoðan Türkiye’yi AB yörüngesinden çýkardý” yazmak için sabýrsýzlanýyor olacaklar.
Türkiye AB’ye giriþ sürecinden zihnen çýkmýþtýr.
O yüzden Cumhurbaþkanýnýn AB’ye yönelik açýklamalarýný sert bulanlar, bu açýklamalarýn öyle öfkeyle söylenen sözler olmadýðýný da bilmeliler.
Çok sert bir satranç oynanýyor. Cumhurbaþkaný Erdoðan da bu oyunun ustasý.
AB’nin Türkiye’yi sýkýþtýrmak istedikleri köþeye Erdoðan onlarý sýkýþtýrdý bile…
Bu yüzden diyorum, çark edecekler.
Dün “Yaptýrým uygularýz” diyorlardý. Resti görünce neredeyse “Yaptýrým mý? Ne yaptýrýmý, yatýrým yaparýz dedik, yaptýrým mý anladýnýz yoksa siz, hay Allah iyiliðinizi vermesin”. diyecekler.
AB’nin de, ABD’nin de (Trump’tan önce ve Trump dýþýnda) tavrý da, tarzý da bu, iki yüzlü oynamak. Ýyi polis - kötü polis taktiði.
Hiç endiþeye kapýlmayalým. Ýngiltere’nin çýktýðý, Norveç halkýnýn iki kez referandum yapýlmasýna raðmen üyeliðe hayýr dediði, bir Yunanistan’ýn geçirdiði krizden dolayý ciddi bir sarsýntý yaþayan AB’ye giriþ sürecinden uzaklaþarak hiçbir þey kaybetmiyoruz.
Tam tersi, bu süreç de Türkiye’ye yarayacak. Cumhurbaþkaný Erdoðan bunun fazlasýyla farkýnda ve bu hesaplar, ihtimal dahilindeki tüm senaryolar masada hazýr. Her bir senaryoya karþýlýk da aksiyon planlarý hazýr.
Zor günlerden geçeceðiz ama vardýðýmýz yer güzel bir yer olacak. Hiç merak etmeyin.
***
ÝÞSÝZLÝK
Ýþsizlik verileri açýklandý. Yüzde % 11.3 olarak açýklanan iþsizlik son 19 ayýn zirvesinde.
Bu konu ile ilgili yazýlan birçok yazýyý okudum. Ýþsizliði hep bir sebep gibi okuyoruz ve hata yapýyoruz.
Ýþsizlik bir sebep deðildir. Sonuçtur.
Neyin sonucudur?
Vasatlýk kültürünün, orta gelir tuzaðýnýn, eðitimdeki eksikliðin ve eðitim kalitesinin düþüklüðünün…
Böyle okumazsak çözüm de bulamayýz. % 11.3’lük iþsizlik oraný var ama piyasalarýn da boþ pozisyonlarýnýn ülkeye oraný %7-8’lerde. Yani o %11.3, aslýnda reelde aradaki fark ve gerçek iþsizlik oraný %3-4’lerde.
Patron çalýþan istiyor ama bulamýyor. Gençler iþ beðenmiyor ve bulabildiði iþte çalýþmýyor.
Bu yýl ve önümüzdeki yýl Türkiye’yi etkileyen ve etkileyecek olan krizin bir faydasý da bu olacak. Uçan maaþ beklentilerini makul seviyelere gelecek. Gayrimenkulde þiþmiþ kiralar ve satýþ fiyatlarý normale dönecek.
O yüzden þu anda iþ arayanlara tavsiyem þu; kendinizi geliþtirebileceðiniz her neresi olursa oraya girin ve çalýþýn. Boþta kalmamaya bakýn. Bu dönem geçene kadar kendinizi geliþtirdiðiniz sürece iþ beðenmemezlik yapmayýn.
Zira bölgesel ve global kriz geçince, bugün dezavantaj gibi görünen ne varsa avantaja dönüþecek.