Son zamanlarda, kahvehane ya da 'cafe' köþelerinde.. Þöyle 1-2 dakika soluklanýp, bir tanýdýðýnýzla bir-kaç kelâm edecek olsanýz, hemen herkesin aðzýnda, 'Bir dünya savaþý çýkar mý?' konusu, sohbetin merkezine oturuveriyor.
Her kafadan bir ayrý görüþ.. 'Spor-toto' oynar gibi, 'savaþ -toto' oynanýyor; 'Savaþ çýkar!/ Hayýr, çýkmaz!' Olamaz!. Niye olsun!.
Silâhlarýn böylesine geliþtiði çaðda savaþmak çýlgýnlýktýr. Hem, bir takým geliþtirilmiþ silâhlar, hiç tahmin edilmeyen ellerde de bulunabiliyor..
Ama, yenileceðini baþtan bilenlerin, güreþe soyunmalarý aptallýktýr.. Çýkarsa da, þöyle olur, böyle olur..' gibi 'vecîz' ifadelerle, dünya siyaseti þekillendiriliyor..
Uluslararasý diplomatik münasebetlerde bu konular elbette bu gibi kahvehane havasýnda konuþulmaz.
*
Evet, dünya , uzun zamandýr olmayan þekilde buhranlý ve sýkýntýlý..
Rusya-Ukrayna Savaþý, giderek çatallaþýyor. NATO dünyasý ve AB ülkeleri, Amerika'nýn da dayatmasý ve Rusya'dan duyulan korkudan dolayý, kendilerini korumak için Ukrayna'ya daha büyük yardýmlar yapýyorlar.. Amerika, Ukrayna'ya bu zamana kadar vermediði en geliþmiþ silahlarý veriyor.
Rusya lideri Putin, son olarak Çin'den ayrý olarak, Kuzey Kore'nin de Rusya'yla birlikte hareket edeceðini açýkladý; Kuzey Kore'ye yaptýðý geziden sonra..
Amerika da, Çin'le öteden beri problemli olan Hindistan'ý silahlandýrýyor.
Çin, Taivan adasýnda bulunan Amerikan kontrolündeki 'Milliyetçi Çin' oyununa son vermeye hazýrlanýyor gibi..
Filistin konusunda ise, Müslüman halklarý kendisine daha fazla düþman etmemek için, son haftalarda, Gazze Trajedisi' konusunda, kendisinin besleyip büyüttüðü ve daima var gücüyle desteklediði Sionist Ýsrail denilen Haydutlar Çetesine, zâhiren de olsa, soðuk bakýyor gibi davranýyor..
Fransa Ukrayna'ya 20 bin asker göndermeye ve nükleer baþlýklý füzeler ve diðer geliþmiþ silahlarý veriyor.. Rusya ise, AB ülkelerinin veya Amerikan askerlerinin Ukrayna'ya yardým için gönderilmeleri halinde, vurulacaklarýný açýklýyor..
Almanya da, eski Sovyet Cumhuriyetlerinden Litvanya'ya , Rusya'ya karþý savunma birlikleri göndereceðini açýkladý..
Balkanlar'da Sýrbistan Baþkaný, Bosna ve Kosova baþta olmak üzere, Balkan coðrafyasýnda büyük bir çatýþmanýn ortaya çýkabileceðinden dem vuruyor.
Yunanistan ve Güney Kýbrýs ayrý bir hassas konu.. Amerikan üsleri Yunanistan'ý kime karþý koruyacaksa Ege Adalarýnda ve Meriç'in öte yakasýnda çok bir 'barýþçý niyetler'le hazýrlýklar içinde..
Suriye'de ise, Türkiye sýnýrlarýnýn güneyinde Amerikan düzenlemesiyle bir terör devleti oluþturulma çabalarý gizli-açýk devam ediyor.
Ortadoðu, her an büyük bir patlama yaþayacak bir barut deposu durumunda.
Kafkaslar'da ise, Ermenistan kamuoyu, evet, Türkiye'ye düþmanca davranmanýn yanlýþlýðýný söyleyebilen baþbakan Nikol Paþinyan'ýn siyasetlerinin nereye varacaðýný anlamaya çalýþýyor. O da, bu arada, sürekli koruyucusu ve tahrikçisi olan Fransa'dan en etkili silahlarý satýn alýyor
*
Evet, bir küçük patlamanýn alevleri, bütün dünyayý sarabilir.
Unutulmasýn ki, 28 Haziran 1914 günü, Avusturya- Macaristan Ýmparatorluðu'nun Veliahdi Ferdinand ve hanýmý, Saray-Bosna'da öldürüldüðünde bu 2 kiþilik cinayetin, kýsa zamanda ilk Dünya Savaþý'na dönüþüp, 30 milyondan fazla insanýn hayatýna mal olacaðýný kimse tahmin edemezdi..
Bu gün de öyle..
'Görelim, meþîme-i þeb'den, gün doðmadan, neler doðar..'
*
NOT: Ýran'da, geçen ay, bir helikopter kazâsýnda vefat eden Cumhurbaþkaný Ýbrahim Reisî'nin yerine, 28 Haziran Cuma günü yapýlacak seçimle yenisi belirlenecek..
Adaylýklarý yetkili kurumca teyid olunan 6 adayýn tv. tartýþmalarý normal seyrinde devam ederken, evvelki akþamki canlý yayýnda yapýlan 3. tur tartýþmada, Tebriz'in eski m.vekillerinden Mes'ûd Piziþkiyan'ýn, 'tesettür konusundaki sýnýrlama ve yasaklar'a deðinirken 'seçilmem halinde, 'rûserî / baþörtüsü' mecburîyeti düzenlemesini kaldýracaðým..' demesi, dünya kamuoyunda ilgi kaynaðý oluverdi. Ýran içinde etkisi ne olur, oy getirir mi; bu, önümüzdeki Cuma akþamý görülecektir.
Ayrýca, baþörtüsü/ tesettür mecburiyeti, son yýllarda fiilen zâten sýký þekilde uygulanmýyordu. Ve bu konuda en yetkili isim de, Ýran'daki sistem içinde Cumhurbaþkaný deðil, 'Veliyy-i Faqih' veya 'Ýnkýlab Rehberi' olarak anýlan Seyyid Ali Khameneî'dir. Ve o, aylar öncesinde, yaptýðý bir açýklamada, baþörtüsü'ne riayet etmeyenlerin, sadece bu davranýþlarýndan dolayý 'iffetsiz' olarak suçlanmamasýný belirtmiþtir.
En güçlü iki adaydan birisi olarak gösterilen Meclis Baþkaný Muhammed Bâqir Qalibaf, bu konunun "gerginlik ve þiddetle" çözülemeyeceðini ifade ederken; diðer aday olan Ýran'ýn uluslararasý nükleer müzakerecisi Said Celilî ise, "Rûserî/ baþörtüsü'nün, kadýnlarýn sosyal hayatta yer alýþlarýnda mahremiyetlerinin korunmasýndaki rolüne deðinerek, o çýkýþa sýcak bakmadýðýný ortaya koymuþtur.
*
Bir diðer husus.. Bir tv. ekranýnda, bir kiþi, 'Þiîler, 1400 senedir sünnî bir imamýn arkasýnda namaz kýlmadýlar, bunun tek istisnasý, eski Ýran C.Baþkaný Ahmedînejad'dýr' diyor ve izleyicilerini yanlýþa sürüklüyordu. Bu iddia, 6. Ýmam Cafer-i Sâdýq'ýn asýrlarca önce yaptýðý düzenlemeye aykýrý olduðu gibi, Ýmam Rûhullah Khomeynî de, 40 yýl öncelerde Hacýlara hitaben yayýnladýðý beyannâmesinde, Hacc mekânlarýnda diðer Müslüman cemaatlerden ayrý cemaat oluþturmamalarýný sarîhen belirtmiþtir.
Kezâ, merhûm Esad Coþan Hoca da sanýrým, 1982 veya 83'de Ýran'a geldiðinde, o dönemde Ýslâmî Ýrþad Bakaný (sonradan, 2 dönem Cumhurbaþkaný da olan) 'hüccet'ül-Ýslâm Muhammed Khatemî, bir akþam namazýnda, ýsrarla Esad Coþan Hoca'yý imamete geçirmiþtir.
Ekranlardaki bu gibi hassas konularda geliþigüzel ve iddialý yanlýþlardan kaçýnýlmasý dileðiyle..
*