Görevi bırakan teknik direktörler

Türkiye’nin genelde, insan malzemesine bağlı olarak, bazı sorunları var.

Bu sorunların çok büyük bir bölümünün aynısını futbol endüstrimizde de görmek mümkün.

Futbol takımlarımızın yöneticilerinin vizyoner olduklarını söylemek pek mümkün değil.

Vizyon eksikliğine de bağlı olarak tercihlerde sorun var, alınan kararlarda sebat eksikliği var.

Halk deyimiyle, futbol takımlarımızın yöneticileri çok maymun iştahlı.

Liglerin bitimine üç aydan az bir süre kaldı ama önemli takımlarımızda teknik direktör değişimi meselesi konuşulabiliyor.

En köklü takımlarımızın başında gelen Galatasaray’dan başlayalım.

Mancini ligler başladıktan sonra göreve getiriliyor, Mancini işinde ehliyetini küresel olarak ispat etmiş bir teknik direktör ama daha Nisan ayına girmeden, ligler bitmeden kendisinin gönderileceği tartışılıyor.

Göreve başladıktan daha üç dört ay sonra işine son verileceği dedikoduları tartışılan bir teknik direktörden verim almak mümkün müdür?

Üstelik söz konusu hoca Mancini çapında bir hoca ise.

Galatasaray Mancini çapında bir hoca ile anlaşmış iken bu kontratı on yıllık yapmayı düşüneceğine daha ligler sonlanmadan kontratı noktalamayı düşünüyor ise yöneticilerin yönetim ehliyeti tartışılmaya açılır. Bursa Daum’u neden aldı, neden göndermek istiyor, başarı öyle iki ayda gelecek bir şey olmayabilir, bir sistem üç ayda oturtulamaz.

Gaziantep Sergen’i neden aldı, neden gönderdi?

Trabzon sene içinde neden hoca değiştirdi, sezon başında akılları nerede idi?

Başarı, hele kalıcı başarı kısa vadede gelmeyebilir, iyi yönetim rüştünü küresel olarak ispat etmiş hocalarda sebat etmeyi bilmekten geçer kanısındayım.

Beşiktaş ünlü İspanyol hoca Bosquet’yi apar topar göndermiş idi.

Bir düşünün, eğer böyle davranmayıp bugüne kadar bu hocada, kısa vade başarısızlıkları sineye çekerek ısrarlı olunabilse idi acaba Beşiktaş bugün nerede olur idi.

Unutmayalım Beşiktaş’ın gönderdiği Bosquet İspanya’yı dünya şampiyonu yaptı. Bu soruyu Fenerbahçe için de gündeme getirebiliriz.

Zico’da, Löw’de, Parreira’da en azından on beş ya da yirmi sene ısrarlı olunabilse acaba Fenerbahçe bugün nerede olurdu, şike pislikleri ile beraber anılır mı idi?

Futbol takımlarımızın yöneticileri neden bu kadar amatörce davranıyorlar, anlamak pek mümkün değil.

Bir fenerbahçeli olarak Zico’dan, Löw’den vazgeçtim, Ersun Yanal’a da, Aykut Kocaman’a da razıyım, yeter ki ülkemizde kendilerini kanıtlamış bu hocalarda da sebat etmeyi bilelim, her sene hoca değiştirmeyelim.