Görmeyen gözler de görmeli

ABD baþkaný Barack Obama ile dýþiþleri bakaný John Kerry Ýsrail karþýtý, hatta Yahudi-düþmaný mý? 

Þu günlerde ABD’de bir kesim bu soruya en keskin biçimde “Evet” cevabýný veriyor. Sebebi de çok basit: Döneminin sonuna doðru hýzla yol aldýðýnýn farkýnda olan Obama verdiði sözlerden birini yerine getirmek ve Filistin Devleti’nin kurulduðunu görmek istiyor; iddiaya göre, Kerry de, “Ortadoðu barýþý saðlanamazsa Ýsrail ‘apartheid devleti’ haline dönüþme riski taþýyor” diye düþünüyor...

Kerry, kapalý kapýlar ardýnda söylediði iddia edilen sözleri sarf etmediðini, öyle düþünmediðini açýklayýp dursa da, ABD’deki‘Lobi’ kýyamet koparmakta...

Filistin Devlet Baþkaný Mahmud Abbas’ýn Arapça ve Ýngilizce olarak yayýmladýðý “Holokost modern tarihin kaydettiði insanlýða karþý iþlenmiþ en iðrenç suçtur” sözleri bu yüzden havada kaldý. Oysa, Filistin siyaseti açýsýndan ‘Holokost’un resmen kabulü, Ýsrail Devleti’nin meþruiyetinin Filistinliler tarafýndan tanýnmasýyla eþ deðerde.

Sözün sahibi Kerry’nin “Ben öyle bir þey demedim” deyip durduðu halde Ýsrail cephesinin “Dedi” ýsrarý, Mahmud Abbas’ýn sözlerinin tarihi, siyasi ve hukuki deðerinin tartýþýlmasýný da önlüyor... Muhtemelen amaç da o zaten...

Defalarca ‘barýþ müzakereleri’ yürütülmesine, sayýsýz BM kararlarýna, her ABD baþkanýnýn birbiri ardýna verdiði sözlere raðmen, Ýsrail’in yanýnda bir de Filistin Devleti’nin tanýnmaya açýlýp bütün fonksiyonlarýyla çalýþmasýnýn önündeki en büyük engel, Tel Aviv’e göre, Filistin tarafýnýn Ýsrail’in meþruiyetini tanýmamasý idi ve bunun kanýtý da Holokost inkârýydý.

Abbas kanýtý ortadan kaldýrarak Filistin Devleti’ne giden yolu açtý açmasýna, ama...

Ýsrail onun sözlerini Kerry gürültüsüyle iþitilmez kýlmaya, bu arada Obama’yý da iþin içine sokarak giriþimi unutturmaya çalýþýyor...

Türkiye’nin Ermeni asýllý vatandaþlarý tarafýndan sevinçle karþýlanan, 1915’te yaþanmýþ ‘trajedi’ için Baþbakan Tayyip Erdoðanimzasýný taþýyan, daha önce hiçbir siyasinin cesaret edemediði açýklama da benzer bir âkýbete uðrayacaða benziyor. Özür dilemenin binbir yolu vardýr ve Baþbakan Erdoðan üzüntülerini en samimi ifadelerle aktararak bunu yapmýþ oldu.

Peki beklenen olumlu cevabý aldý mý?

Uzatýlan ele sarýlmasý veya hiç deðilse elini uzatarak olumlu karþýladýðýný belli etmesi beklenenlerin derin sessizliðiyle karþýlandý Baþbakan Erdoðan’ýn çýkýþý...

Mahmud Abbas’ýn açýklamasýnýn Ýsrail Devleti tarafýndan sessizlikle karþýlanmasý ve ABD’deki malum ‘Lobi’nin Obama-Kerryabartýlarýyla konuyu gürültüye getirmeye çalýþmasý gibi...

Filistin yönetimi adýna Mahmud Abbas ve Türkiye Cumhuriyeti adýna Tayyip Erdoðan dünyanýn ýsrarla kendilerinden beklediði giriþimi yaptýlar; ama muhataplarý, yýllardýr beklediklerini iddia ettikleri samimi açýklamalara kulak vermeye yanaþmamakta kararlý...

Açýklamalarý iþitmezden, uzatýlan elleri görmezden gelmeyi yeðliyorlar...

Olsun. Dünya kamuoyu, eþ-zamanlý gelen bu iki açýklamayla, bugüne kadar Filistin ile Türkiye için ileri sürülen iddialarýn çöktüðünün farkýnda. Henüz farkýnda olmayanlarý da uyarmalý. Filistin ve Türkiye son tarihi açýklamalarýnýn siyasi ve hukuki sonuçlarýný elde etmek için çabalarýný artýrmalý.

Pasif durmak yerine, dýþ politikada aktif hale gelmenin tam zamanýdýr.