Siyasette olaylarý çoðu zaman yanlýþ yorumlarýz. Çünkü olayý çýkaran gerçek bir hedef için deðil kendi arzu ettiði þekilde yorumlanmasý için olaya bir çerçeve hazýrlar. Mesela istihbarat kuruluþlarýnýn birçok deðiþik siyasi akýmý temsil eden ajanlar bulunur. Bunlar sadece haber toplamakta kullanýlmaz. Eylemin yapýlacaðý kamuoyunda nasýl bir tepki olmasý isteniyorsa ona göre ajan seçilir ve istenen sonuca ulaþmak için bir eylem hazýrlanýr. Mesela laik kesimi ayaklandýrmak için dinci görünüþlü birinden ya bir kiþiyi öldürmesi istenir ya da baþka bir eylem yaptýrýlýr. Türkiye böyle eylemlere çok rastlamýþtýr. Bazen fail yakalanýr ve görünen kimliði üzerinden iþlem yapýlýr ya da fail saklanýr ama kamuoyunda nasýl bir cinayet istenmiþse onun algýlanmasý saðlanýr. Olayýn gerçek sebebini anlamak için yaratacaðý sorunun kimin iþine yaradýðýna bakmak gerekir. Operasyon sadece cinayetle yapýlmaz. Bazen küçük devletlerin aracý olarak kullanýldýðý operasyonlar vardýr. Mesela Suriye’de yaþanan olayýn bir araç olarak hazýrlandýðýný ve uygulandýðýný düþünüyorum. Asýl amaç Basra Körfezi’nin ve civarýnýn kontrol edilmesidir. Amaç buysa Suriye’nin bu iþte rolü yoktur, o sadece bir aracý olarak kullanýlmaktadýr. Asýl sorun Körfez’de kýyýsý olan Irak’týr. Suriye ve Irak’ta Baas rejimi uygulanmaktadýr ve bu rejim Avrupa ülkelerinden bazýlarýnýn bölge için hazýrlanmýþ olduðu bir rejimdir. Bu rejimle yönetilen ülkeler sosyalist olduðu söylenerek ABD’nin karþýsýnda yer alýr ve bu politikayý desteklemek için Soðuk Savaþ döneminin ana düþüncesi kullanýlýr. SSCB’ye karþý yumuþak bir tavýr sergilerler ama Avrupa’ya karþý bir düþmanlýklarý yoktur.
Nitekim 12 Mart’ta da ülkemizde Baas rejiminin uygulanmasý amaçlanýyordu. Eðer baþarýlý olsalardý dünya üzerindeki yerimiz belirlenecekti ve biz Avrupa’nýn dostu olup ABD’den iyice uzaklaþacaktýk. Burada þunu söylemek istiyorum. Dýþ güçleri ilgilendiren yanýmýz dýþ iliþkilerimizdir. Rahatsýz olmaya gerek yoktur. Suudi Arabistan olur demokrasilerle dost olursunuz.
***
Þimdi Suriye olayýna bu açýdan bakalým. Suriye bulunduðu yer ve toplum açýsýndan önemli deðildir ve daha büyük bir politikanýn baþlangýcý olarak kullanýlmýþtýr. Mesela Türkiye Patriot füzeleri ile korunmaktadýr, Suriye’nin ülkemize saldýrýsýna karþý kullanýlacaktýr. Bir saldýrýnýn amacý karþý tarafa zarar vermekle sýnýrlý deðildir. Eðer Suriye Türkiye’ye saldýrýrsa o devlet varlýðýný kaybeder. Bunu bu ülkede yaþadýðým için söylemiyorum. Tarafsýz bir güç mukayesesi ile baþka bir sonuca ulaþmak mümkün deðildir. Suriye yönetim ideolojisi ile Irak’ýnkine benzemektedir ve her ikisi de Avrupa’nýn eseridir. Bundan sonra Arap ülkelerinde ideoloji farklýlýklarýnýn dýþ politikaya yön vermesi beklenir ve Irak’la Suriye bu güce deðil Ýran’a yakýndýr.
Buradan þu sonuca varabiliriz: Suriye olayý bir beþikti ve daha büyük bir çatýþmanýn baþlangýcý idi. Türkiye Patriotlarý daha sonraki çatýþmanýn geniþ olacaðýný düþünerek almaktadýr. Geçmiþte Suriye, Hatay’ýn kendi topraklarý olduðunu söyler ve burayý ele geçireceðini ima ederdi. Ben o zaman Türkiye’nin en büyük þansýnýn Suriye’nin saldýrýsý olduðunu söyler ve böylece Ýngilizlerin inþa ettiði bir yapý sona erer derdim.