Savaþ, harp...
Bu soðuk kelimeler gündeme geldiðinde akla ilk gelen askerler olur.
Oysa iþin mutfaðýnda birileri daha vardýr.
Askeri fabrikalarda çalýþan iþçilerimiz ve mühendislerimiz.
Bu isimsiz kahramanlar hiç akla gelmezler, hiç hatýrlanmazlar.
Oysa onlar da cephedeki askerler gibi barýþta ve savaþta ordusu için ülkesi için emek sarf eden, alýn teri döken gizli kahramanlardýr.
Bu kahramanlarý bilmemek, yeteri kadar anmamak bizlerin ayýbýdýr.
Birileri Bu Ayýbý Örtmeli...
Ýþte o birileri adýna her seferinde Türk Harb-Ýþ Sendikasý Baþkaný Alaattin Soydan devreye giriyor.
Baþkan bu konudaki ayýbýmýzý örtmek için her yýl çalýþtay düzenler ve bu çalýþtaylarda kibar bir lisanla hatamýzý yüzümüze vura vura bu kahramanlarý bizlere hatýrlatýr ve onlarýn sýkýntýlarýný usulünce anlatmaya çalýþýr.
Geçtiðimiz hafta kýymetli kardeþim Tarkan Zengin moderatörlüðünde sendikanýn düzenlediði çalýþtaya katýldým.
Baþkan Soydan açýlýþta çok önemli konulara deðindiði müthiþ bir konuþma yaptý.
Zaman zaman duygusal anlarýn da yaþandýðý konuþmayý dikkatle dinledim, içindeki ikaz ve ihtarlarý not ettim, þimdi bu notlarýn bir kýsmýný sizlerle paylaþýyorum.
Dinlediklerimin bir kýsmý kanýmý dondurdu, bir kýsmý endiþelendirdi, bir kýsmý ise beni geçmiþe götürdü.
Nostalji...
Hacý Selim Baþbuð.
Rahmetli babam.
1980 yýlýna kadar Ankara'da bulunan 1011 Askeri Ana Tamir Fabrikasýnda iþçi olarak çalýþtý.
Rahmetli babam her akþam iþten gelir gelmez aceleyle yemeðini yer ve gece yarýlarýna kadar þoför olarak çalýþtýðý taksiye koþardý.
Çünkü o günkü ekonomik koþullarda mevcut iþçi maaþýyla üç çocuk büyütmek çok zordu.
Açýðý kapatmak için ek bir iþ, ek bir gelir kesinlikle þarttý.
Rahmetlide öyle yaptý ve bizi okutmak, helal lokma yedirmek için gecesini gündüzüne kattý. Nurlar içinde yatsýn.
Bunu niye anlattým çünkü toplantýda sendika baþkanýmýz iþçilerimizin sorunlarýný anlatýrken benzer hikâyeler anlattý.
Maaþlarý ile geçinemediklerinden iþçilerin akþamlarý garsonluk, taksi þoförlüðü gibi ek iþlerde çalýþmak zorunda kaldýklarýndan bahsetti.
Duygu dolu hislerle gözleri yaþlý dinledim.
Gözlerim yaþardý çünkü babamýn fedakârlýklarý gözümün önüne geldi, duygulandým zira gördüm ki elli yýldýr hikâye deðiþmemiþ.
Kaným Dondu...
Çünkü baþkan savunma sanayinde çok önemli projelere imza atan nitelikli iþçi ve mühendislerin ekonomik koþullardan dolayý bir bir iþten ayrýldýklarýný söyledi.
Yine çok önemli ehil bir kesimin de yakýn zamanda emekli olacaðýný bu durumda iþlerin durma noktasýna getireceðini söyledi.
Bu gerçekten korkunç bir durum.
Zira bu kayýp personelin bir kýsmý özel sektöre bir kýsmý ise yurtdýþýna gidecek.
Kaptýrdýk...
Geçtiðimiz yýllarda bunun örnekleri yaþandý.
Çok kalifiye iþçi ve mühendislerin bir kýsmý iþten ayrýldý ve bu deðerler þu an yurtdýþýnda maalesef rakip firmalarda çalýþýyorlar.
Üstelik bu kiþiler gittikleri ülkelere diðer mesai arkadaþlarýný da çekiyorlar.
Peki, devlet bu kaybý neden yaþadý, nerede hata yaptýk?
Bütün bunlar baþýmýza bir avuç para uðruna geldi.
Üstelik bu para hazine de lafý edilmeyecek kadar da küçük bir miktardý.
Biraz da kýzarak sordum baþkana;
"Baþkaným bütün bu iþçiler kaç kiþi, bu deðerlerimizi memnun etmek için ne kadarlýk bir bütçe gerekli."
Baþkan nitelikli iþçi ve mühendis statüsünde olmasý gereken yaklaþýk 18.000 kiþi olduðunu ve bunun da maliyeye yükünün yaklaþýk yýllýk bir milyar olduðunu ifade etti.
Bu çözülemeyecek bir mesele miydi?
Takdir önce sizlerin ardýndan Maliye Bakanýmýz ile Savunma Sanayi Baþkanýmýzýn.
Acil Acil Acil...
Zararýn neresinden dönersek kardýr mantýðýyla vatandaþ olarak vebali atayým ve yapýlmasý gerekenleri sýralayayým;
1. Ürettikleriyle devlete çok ciddi ekonomik katký saðlayan iþçilerimizin özlük haklarýna acilen el atýlmalý ve bu kan kaybý durdurulmalýdýr.
2. Nitelikli personeldeki kaybý durdurmak için özlük haklarýnda düzenlemeye gidilmeli ve ek tazminatlarla aldýklarý ücretler piyasa koþullarýna getirilmelidir.
3. Orduya asker yetiþtiren askeri liseler gibi askeri fabrikalara, savunma sanayine nitelikli askeri iþçi yetiþtirecek meslek okullarý mutlaka açýlmalýdýr.
Kýssadan Hisse...
Bu ve benzer tedbirleri acilen almazsak hep birlikte oturur "Geç buldum çabuk kaybettim" þarkýsýný söyleriz.
Bu ve benzer tedbirleri acilen almazsak yakýn zamanda Amerika'nýn dokunacak kimselere ihtiyacý kalmaz.
Benden söylemesi...
