Sokaktan medet umar hale gelmek bir siyasi hareketin varabileceði son duraktýr. CHP’den DHKP-C’ye uzanan yelpazedeki “Türk Solu”nun ümidi çoktandýr sokak. Eski tüfeklerin 1968’den kalma romantik “devrim” özlemleri kadar uðrunda mücadele verdiklerini söyledikleri “halk”ýn kendilerinden esirgediði teveccüh ve güven de “sokak”a bel baðlamalarýna sebep...
Sol sandýktan çýkmýyordu bir türlü. Halka güven vermediklerini, ümit veremediklerini kabul edip kusuru kendilerinde arayacaklarýna “bu halk cahil. Bu yüzden önce eðitilmeliler, daha sonra sosyalizme kendiliðinden ikna olurlar” anlayýþýyla hareket ettiler. Devrim için halkýn desteðini alma imkâný olmadýðýndan sivil ve askeri bürokrasinin desteðiyle bu iþi yapmaya kalkýþtýlar.
Türkiye’nin 1970’li yýllarý sivil ve asker bürokrasi eliyle sosyalist devrim yapma çabasý içindeki gruplarýn sokaklarý “devrime hazýrlamak için” kan gölüne çevirdikleri yýllardýr. Daha doðrusu iktidarý ele geçirmek için gençlerin ve safderun aydýnlarýn ideolojik heyecanlarýný kullanan birtakým “karþýt bürokratik gruplarýn” sokaklarýn kana bulanmasýna göz yumduklarý ve hatta zemin hazýrladýklarý yýllar...
Ýktidar hýrsý insanlarý çoðu zaman insanlýktan çýkarabiliyor. Onun için birilerinin 1970’lerde yaptýklarýný bugünlerde yapmak isteyebilecek insanlarýn da çýkabileceðini düþünmek yanlýþ olmaz.
Toplumsal hadiseleri komplo teorileriyle izah etmeye kalkýþýyor deðilim... Gezi Parký olaylarýný da komplo teorileriyle açýklamaya çalýþanlardan olmadým, biliyorsunuz. Olaylarýn bastýrýlmasýnda kullanýlan yöntemin yanlýþlýðýný daha ilk günden eleþtirdiðimi, “Gezi Parký krizi ‘polisiye’ yöntemlerle deðil, ‘politik’ yöntemlerle çözülebilirdi” görüþünü dile getirdiðimi de hatýrlayanlar hatýrlýyordur...
Ortada toplumun belirli bir kesiminde zaman içinde biriken tepkilerin dýþavurumu vardý. Ama homojen bir kitle yoktu. Birçok grup farklý farklý hassasiyetlerle ama nihayetinde siyasi iktidarýn eylem ve söylemlerinden duyduklarý memnuniyetsizliði ifade etmek üzere orada kendiliðinden oluþan kanalý kullanmaya yöneldiler. Ne var ki olaylarýn baþlamasýndan ancak birkaç gün sonra devreye giren bazý gruplarýn sergiledikleri “goþist þiddet” diðer gruplarý görünmez kýldý. Ýster istemez meydaný onlara býrakmak zorunda kaldýlar.
Bu yüzden sonraki süreçte ortaya çýkan taþkýnlýklarý, þiddeti ve vandalizmi “Geziciler” diye tek bir gruba veya homojen bir kesime mal etmek doðru deðil. Ne var ki “sokak”tan medet uman “siyasal sol” da bunu yapmalýydý, yapmadý. Taþkýnlýklarý, þiddeti, vandalizmi reddetmedi. Ýktidar tarafýnýn “Geziciler” diye topyekûn karþýsýna aldýðý bütün kesimleri “Geziciler” diye topyekûn kucakladý... “Ne olur ne olmaz, belki sokaktan bize de bir þey düþer” beklentisiyle belki...
Gezi Parký olaylarý sýrasýnda baþýna aldýðý gaz fiþeði darbesiyle yaralanan 14 yaþýndaki bir evladýmýz gösterilen çabalara raðmen kurtarýlamadý, biliyorsunuz. Hangi görüþten olursa olsun bütün milletin arkasýndan gözyaþý döktüðü bu acý kaybýn istismar edilmek istenmesi en az bu olayýn kendisi kadar acý.
Tamam, Gezi Parký olaylarýnda polisin eylemcilere karþý orantýsýz þiddet kullandýðýný düþünen geniþ bir kitle için bu ölümün dolaylý veya dolaysýz sorumlusu saydýklarý kiþi ve kurumlarý protesto etmek doðaldýr ve demokratik bir haktýr. Olayýn sorumlularýnýn bulunmasýný ve cezalandýrýlmasýný istemek kýnanacak bir tutum olamaz. Yalnýz bu protestolarýn kýrmadan, dökmeden gerçekleþmesini saðlamak o kitlenin “aksakallýlarýnýn” görevi olmalýdýr. Solun aksakallýlarý, yani aydýnlar ve siyasi önderler bu görevi yapmadýlar. Bu doðrultuda en ufak bir çaðrýya bile rastlamadým ben... Korkarým bunun tersi arzu edildiði için...
Dolayýsýyla “halka ait” belediye otobüslerinin taþlandýðý, ambülânslarýn, kamu binalarýnýn tahrip edildiði protesto eylemleri ortaya çýktý. Nihayet olaylar sýrasýnda bir polis memuru þehit oldu, mahallesini taþkýn kalabalýklara karþý korumaya çalýþtýðý anlaþýlan gencecik bir insan da “sol” bir terör örgütünün mensuplarý tarafýndan kurþunlanarak katledildi.
Bu tablonun birden fazla sorumlusu olabilir, ama bunlardan en az biri goþist siyaset anlayýþýdýr.