Cumhuriyet Bayramý günü açýlan Ýstanbul Havalimaný, sadece Türkiye Cumhuriyeti için büyük bir baþarý öyküsü deðildir, ayný zamanda tüm dünya genelinde ses getirecek bir hadisedir. Dünyanýn en büyük havalimaný olan bir eseri 42 ay gibi rekor sürede tamamlamak baþlý baþýna bir baþarýdýr.
Ortada göz kamaþtýran, herkeste hayranlýk duygusu uyandýran büyük bir þaheser var. Evet, bu eser Cumhuriyet tarihinin en büyük yatýrým projelerinden biridir. 10 milyar Avro’yu geçen büyük bir baþyapýt…
Bu kadar büyük bir baþarýyý takdir edememek, alkýþlayamamak nasýl bir çekememezliktir?
Ülkemiz için bu kadar önemli bir eserden dolayý sevinmemek, gurur duymamak nasýl bir halet-i ruhiyedir?
Cumhuriyet Bayramý resepsiyonuyla birleþtirilen bu açýlýþa tepki olarak katýlmamak bile en basitinden bir çiðliktir. Ama bu eseri yapan insanlarý aþaðýlamak, içindeki kin ve nefreti kusmak hem bir ahlak, hem bir karakter sorunudur.
Cumhurbaþkanýmýz Erdoðan sadece yaptýðý hizmet ve eserlerle deðil, izlediði siyasetle de dünya çapýnda bir lider olduðunu ortaya koyuyor.
Kýskançlýktan çatlasalar da bu gerçek deðiþmeyecek.
Evet onlarýn yapamadýðý eserleri Erdoðan yaptý, onlarýn hayal bile edemediði projeleri Erdoðan gerçekleþtirdi, onlarýn süklüm püklüm olduðu dünya liderleri karþýsýnda Erdoðan aslanlar gibi kükredi.
Bakýnýz bir yanda Bayram günü Cumhuriyetimize armaðan edilen dev bir eser var, diðer yanda dünya liderlerini Ýstanbul’da toplayýp ortaya konulan büyük bir liderlik vizyonu var.
Fransýz, Rus, Alman liderlerin Suriye baþlýðý altýnda Ýstanbul’da buluþmasý Erdoðan liderliðinin sadece hizmet ve icraat alanýnda deðil, diplomasi ve küresel siyaset alanýnda da büyük bir fark oluþturduðunu gösteriyor.
Türkiye, Suriye bataklýðýný kurutmak, insani dramý sonlandýrmak ve terör tehdidini sona erdirmek için gerçekten çok önemli inisiyatifler üstleniyor.
Liderler zirvesinde birçok konuda mutabýk kalýndý ama Türkiye için en hayati hususlardan birisi YPG’nin devlet yapýlanmasýna karþý uluslararasý bir bariyer çekilmesini ifade eden maddelerdi. ‘Toprak bütünlüðü’ ve ‘ayrýlýkçýlýða geçit vermemek’ doðrudan YPG’nin hayallerini yýkan maddelerdir.
Cumhuriyetimiz AK Parti iktidarýyla daha güçlenecek aþamalar kaydederken, kör nefretini kusan tipler de yok deðil. M. Kýrýkkanat isimli gazetecinin tehdit ve hakaret karýþýmý sözleri hastalýk boyutunda bir kindarlýðý ortaya koyuyor.
Her seçim öncesi CHP muhafazakâr kesime yönelik sözde açýlýmlar yapmaya çalýþýrken, bu tabaný motive etmeye çalýþan bu tür isimler gerçek yüzlerini sergilemekten geri duramýyorlar.
Ortada büyük bir kin ve nefret var. Bu sadece psikolojik bir hal olmanýn ötesinde, hesaplaþma özlemi içinde bir intikam çabasýný da yansýtýyor.
Peki, Türkiye’ye yakýþan manzara hangisidir?
Bir yanda dünya liderlerini Ýstanbul’da bir araya getirip Türkiye’yi bölgesel aktör olarak konumlandýran bir vizyon, diðer yanda küfür ve hakaretler savuran bir gözüdönmüþlük?
Bir yanda dünyanýn en büyük eserlerinden birini ülkeye kazandýran bir hizmet aþký, diðer yanda yapýlan her eseri küçümseyen, milletin selametini deðil kendi intikamýný önemseyen bir zihniyet?
Cumhuriyetimizin 95’inci yýldönümünde iki zihin dünyasýnýn yansýmasý budur. Birisi vizyonu, hizmeti, millet aþkýný, küresel bakýþý temsil ediyor, diðeri kin ve intikamý, hakaret ve baðnazlýðý, küçük düþünme ve içe kapanmayý…
Milletimiz hangisinin aydýnlýk bir geleceði yansýttýðýný çok iyi görüyor.