Gözlerinden öpüyorum İsmail

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Kazakistan dönüşü, hâlâ devam eden 28 Şubat mahkûmiyetleri üzerine açıklama-larda bulunmuş ve bu hususta medya üzerine büyük görev düştüğünü söylemişti.
 
Sağolsun, 28 Şubat cuntasının medya unsurlarından Hürriyet gazetesinin muhabiri İsmail Saymaz Cumhurbaşkanımız’ın çağrısına kayıtsız kalmadı! Benim 14 yaşında idamla yargı-lanmamın ve hakkımda idam cezası verilmesinin hukuka ve kanunlara aykırı olduğunu, dolayısıyla idam cezasının verile-meyeceğin yazdı!
 
Şaşırmayın, tabiî ki acar muhabir Saymaz’ın derdi ben veya benim gibi 28 Şubat’ta haksızlığa uğramış Müslümanlar değil. Onun derdi, beni yalancı çıkarmak. Lâkin bu beyhude çabası yatsıya varmadan, avukatım Hamza Uçan’ın mahkeme belge-lerini yayımlamasıyla birlikte rezil olmasıyla neticelendi.
 
Doğan Holding’in acar muhabiri İsmail Saymaz, Aydın Do-ğan’ın Fethullahçı Terör Örgütü mensubu Eyüp Can’a teslim ettiği Radikal gazetesinde meşhur olmuş. Kendi dünya görü-şündeki insanların davalarıyla ilgilenmiş, cezaevlerinde yaşa-dıkları sorunları haberleştirmiş. Bu zaviyeden tebrik edilmeyi hak ediyor!..
 
Geçen hafta gazetemizin manşetinden verilen “28 Şubat’a öf-kenin fotoğrafı” başlıklı haberde benim 14 yaşımda idamla yargılandığım ve idam cezası aldığım yazıyordu. Haberde, Ka-zakistan dönüşü uçakta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kitabımda yer alan, saçlarım kazınmış halde cezaevinde otururken çekil-miş fotoğrafımı gösterip, “Namussuzlar nelere imza atmadı-lar… Beni de idam edeceklerdi” sözleri de ilk sayfadan veril-mişti.
 
Haberin çıkması ve yayılmasıyla birlikte Doğan Holding’in acar muhabiri İsmail Saymaz Twitter’da ilk önce şunları yazdı: “Star yazarı Yakup Köse, her fırsatta “14 yaşındayken idama mah-kum edildiği” ileri sürüyor. Yasalara göre mümkün değil. Yanlış bilgi veriyor. Değil hiçbir idamın olmadığı 28 Şubat’ta, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde 18 yaş altında hiç kimse idam edilmemiş ve idamı istenmemiştir.”
 
Doğan Holding’in acar muhabiri İsmail Saymaz işin doğrusunu yazdı. 18 yaşında küçük birisi kanunlara göre idamla yargıla-namaz ve idam cezası verilemez. Saymaz’ın yazmadığı bir di-ğer hususu da ben yazayım. 18 yaşından küçükler Çocuk Mahkemeleri dışında yargılanmaz da!
 
Türkiye’de hukuk, kitapta yazdığı gibi durmuyor. Sıklıkla rutin dışına çıkabiliyor. İşte 28 Şubat’ta da, askerden brifing alan hukuk rutin dışına çıkmayı rutin hâline getirmişlerdi! Ben ve benim gibi birçok kişi, 18 yaşından küçük olmamıza ve kendi yazdıkları kanunlara rağmen, Ak Parti zamanı kapatılan Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nde, İsmail dikkat, idamla yargılandık! İsmail iyi bilir, bir üyesi asker olan DGM’leri. İşte İsmail, ben o mahkemede, 14 yaşındayken, hakkımda idam istemiyle yargı-landım! Haklısın, yargılanmamam gerekirdi ama yargılandım! Anlayacağın İsmail, kanunsuzluğu ben yapmadım, senin şu an çalıştığın holdingin gaz verdiği 28 Şubatçılar yaptı. Git onlara sor, niye 14 yaşındaki bir çocuğu DGM’de, üstelik idam iste-miyle yargıladınız? Cevap verirlerse Twitter’da yazarsın. Sana zahmet beni de mentionlarsın!..
 
Saymaz’ın, haklı olarak “Böyle bir şey olamaz, gerçek değil” dediği idamla yargılanmamla ilgili avukatım mahkeme belgele-rini yayımlayınca Doğan’ın acar muhabiri çamura yattı: “Ben “18 yaşından küçük, idam verilemez” diyorum. Yakup Köse’yi savunmak için beni onaylayan kararı delil gösteriyorlar. Bu na-sıl bir kafa?”
 
İlk başta Saymaz, “18 yaş altında hiç kimse idam edilmemiş ve idamı istenmemiştir.” yazmıştı. İdam istendiği ortaya çıkınca da bu sefer mezkûr cümlenin o bölümünü atıp, gördünüz mü idam edilmemiş diyor! Kendisini teyit ettiğimizi de söyleyerek, kafamızın nasıl bir kafa olduğunu soruyor!..
 
İsmail’in kafasına göre, ben idam edilseydim yalancı olmaya-caktım!.. İdam edilmiş olduğum için yalan söyleyemeyecek-tim!.. 
 
Görüyorsunuz değil mi İsmail bile 28 Şubat’taki hukuksuzluğa isyan ediyor, kafası allak bullak oluyor! İsmail kardeşim seni, patronun Aydın Doğan’ın kendi çıkarı için yasa değiştirilmesini istediği mektubu gönderdiği 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Başdanışmanları’ndan Ahmet Sever’i gözlerinden öp-mesi tadında öpüyorum!.. Sor bakalım patronuna, 28 Şubat’ta kimleri öpüp de bizleri DGM’lerde yargılattı.
 
Mentionlamayı unutma İsmail!..