Bazý zamanlarda baþlýk atmak son derece önemlidir. Mesela RTÜK’ün Halk TV’ye verdiði uyarý cezasý...Cezanýn Gezi Parký’yla uzak yakýn alakasý yok. 15, 16, 17 Mayýs’ta yayýnlanan, internette üretilmiþ, hakaret içeren bir klibin üst üste 3 gün ekrana getirilmesiyle alakalý bir uyarý bu. Ama baþlýklar RTÜK, Halk TV’yi uyardý diye atýlýnca haberin devamýný okumayanlar bambaþka birþey zannediyorlar....
***
Günlerdir televizyon haberciliði tartýþýlýyor. Bir haberi yok saymak bu çaðda mümkün olmadýðý için tartýþmayý zenginleþtirmek gerek.Mesela twitter mesajlarýyla televizyon haberciliði yapýlýr mý? Dünyada daha önce denenmiþ bir yöntem bu. Global kanallar çeþitli menfaat gruplarý tarafýndan yanýltýldýklarýný, kullanýldýklarýný anladýklarý için bu iþten vazgeçtiler. Görünen o ki, Türkiye’de bu yaþananlardan habersiz kanallar var.Twitter’daki yalan yanlýþ mesajlarý, dünyanýn baþka yerinde çekilmiþ eski fotoðraflarý alýp taze habermiþ gibi ekrana sürdüler...
***
Ýþin dünya televizyonlarý kýsmýna gelince, orasý biraz daha karýþýk... Böyle zamanlarda bin türlü hesap devreye girer...Mesela global bir televizyon Mýsýr’da eylemcilerin üzerine sürülen bir askeri aracýn görüntüsünü ayný gün 80-90 kere vermiþ, editoryal tartýþmalara yol açmýþtý.
O tartýþmada ayný görüntüyü bu kadar sýk vermenin habercilik mi yoksa baþka kaygýlarla mý yapýldýðý sorgulanmýþtý.
Türkiye’deki tartýþma þu an haberlerin ne kadar görüldüðü üzerinden gidiyor ama kesintisiz yayýn yapmak da ne kadar doðru bir tavýrdýr, burada amaç nedir, onun da sorgulanmasý gerekir.
***
“Kasetten Canlý”, rahmetli Ufuk Güldemir’in televizyonculuða kazandýrdýðý bir deyimdi.Çekilen bandýn montajlanmadan yayýna verildiðini anlatmak için kullanýlýrdý.Bu belirli olaylarda kullanýlabilir bir yöntem ama bazen hassasiyet gerektirir.
Mesela duvardaki sloganlar deðil ama aðýza alýnmayacak küfürleri üst üste yayýna vermek habercilik midir yoksa ortamýn daha da karýþmasýna neden olabilecek, baþkalarýný da sokaða itecek bir tahrik unsuru mudur?