Gözünüz aydın Halep temizlendi!

ABD PKK’yı silâha boğmuş…

Beşiktaş’taki terör eylemi düzenleyenler Kobani’den Türkiye’ye giriş yapmış…

Bir gazeteci olarak özel kaynaklarımdan aldığım istihbari bilgileri sizinle paylaşmıyorum. 13 Aralık 2016 tarihli gazetelerin 1. sayfalarının manşetlerinde yer alan bilgiler.

Batı bir yandan katledilen canlarımız için yalandan “ah vah” ederken diğer yandan daha vahşi katliamlar yapsın diye tetikçilerine silâh yağdırıyor.

Her şey âşikâr. Gözümüze soka soka yapıyorlar melânetlerini. Bizler de ağzımız açık seyrediyoruz.

Kobani denilen Ayn el Arap’ta PKK’lılar halka kan kusturunca halk da örgütlenerek öz savunma güçlerini kurmuştu. Ayn el Arap halkının gücü karşısında bozguna uğrayan PKK “DAEAŞ” yalanıyla uluslararası destek istemişti. PKK’nın DEAŞ dediği bölgenin Müslüman Kürt halkıydı.

Türkiye’den Ayn el Arap’a koridor açılsın diye PKK’nın siyasi partisi HDP kitlesini sokağa çağırmış, zincirinden boşalan gürûh ortalığı yakıp yıkmış, kurban eti dağıtan 16 yaşındaki Yasin Börü’yü ve arkadaşlarını katletmişti. İstanbul varoş bölgeleri dahil birçok yerde de, insanlıktan nasibini almamış mezkur gürûh o yıl “yas var” diyerek kurban kesilmesini tehditle yasaklamıştı.

HDP/PKK’li gürûhun katliam ve yakıp yıkmaları işe yaramış Türkiye Ayn el Arap’a koridor açıp PKK’ya desteğe giden kuvvetlerin geçişine izin vermişti. PKK gelen destekle Ayn el Arap’ın Müslüman halkını katletti ve bölgeyi kendine yeni eğitim sahası yaptı.

İşte şimdi yeni eğitim sahasının yeni militanları ne kadar iyi eğitildiklerini bizlere gösteriyor!

PKK’ya koridor açan devletimiz ne yazık ki Halep’e insanlık koridorunu açamadı. Havadan Rus uçakları, karadan katil İran’ın devletinin çapulcuları Halep’te katliam yapıyor. Göğü delen yardım çığlıkları maalesef Ankara’da mâkes bulmuyor.

Hani Rusya ile aramız çok iyi ya, niye katliam yapmasına engel olunamıyor? Nasıl olunacak ki, “Halep teröristlerden temizlenmeli” diyerek Batı ağzıyla konuşan Türkiye Dışişleri Bakanımız var.

Gözünüz aydın, Halep tertemiz oldu!..

Hani Halep’e gönderdiğiniz unlar var ya, artık göndermenize gerek kalmadı, alın o unları bakanlığımızdaki strateji masasına serin ben de size oklava göndereceğim…

Bu saatten sonra istediğiniz açıklamayı yapın, boş! Hiçbir anlamı yok.

Dışişleri Bakanlığı Türkiye’nin su alan yeridir. Mavi Marmara davasından sonra Halep vurgunuyla Dışişleri Türkiye’ye büyük zarar vermiştir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın mazlum coğrafyada canını ortaya koyarak oluşturduğu “güvenli liman” imajını yerle bir eden adımlar atılıyor.

Halep’te “terörist” yoktu Sayın Dışişleri Bakanı! Halep’te, İran-Rus zulmüne direnmeye çalışan, insanlık haysiyetini kaybetmemiş yiğitler vardı!..

Hadi, bir kez daha gözünüz aydın olsun. Halep ‘temizlendi’ ya, artık Türkiye’de bomba patlamaz!..

Pardon, bomba patlatanlar sizin açtığınız koridordan geliyorlardı değil mi!..