HAYATIMIZDA önem verdiðimiz, bizi özel kýlan þeyler vardýr. Elimize aldýðýmýzda, gözümüz iliþtiðinde içimizi ýsýtan, evimizin ya da kalbimizin en nadide yerinde sakladýðýmýz, gözümüzden sakýndýðýmýz. Kim bilir belki bir vazo geçmiþten gelen, belki kurumuþ bir gül, çekile çekile sabýr biriktirmiþ bir tespih, belki de yýpranmýþ bir fotoðraf. Ona baktýðýmýzda dudaðýmýzýn kenarýnda hafif bir Clark Kent gülümsemesi oluþturan anýlarla dolu bir hatýra. Ýsteriz ki bizim deðer verdiðimiz kadar bizden sonrakiler de ona deðer versin gözü gibi baksýn. Geride býrakacaðýmýz en özel þeydir bizim için.
Yýllanmýþ yaþantýmýzda hayattan öðrendiklerimizi biriktiririz. Hayat sandýðý gittikçe dolup taþmaya baþlar. Acýlar, sevinçler, kýrgýnlýklar, umutlar. En çokta çektiðimiz acýlardan öðreniriz hayatý. Acý çektiðimiz kadar olgunlaþýr ders alýrýz. Ne diyordu ünlü düþünür;
“Baþkalarýnýn doðrularý ile hareket etmektense kendi yanlýþlarýmý tercih ederim. Çünkü yaptýðým yanlýþlar bana doðrularýmý öðretecek.” Yanlýþ yapa yapa, düþe kalka öðreniriz doðru yaþamayý. Þehirlerin de insanlar gibi olduklarýna inananlardaným. Geçmiþin izlerini taþýrlar. Tarih kokan sokaklarýnda gezerken sizi geçmiþe götürüp kendilerine ait ruhlarý ile sarýp sarmalarlar. Hiç düþündünüz mü; neden New York özgürlük þehri iken, Paris Romantizmin baþkenti olarak anýlýr. Ýstanbul neden tarih kokar? Bosna neden acýtýr insanýn içini?
Peki ya Floransa... Neden sanat dediðimiz de aklýmýza Floransa gelir? Kahire neden gizemlidir? Neden baþkaldýrý dediðimizde Havana, Akdeniz deðimiz de bembeyaz evleri ile Malta aklýmýza ilk gelendir? Sandýklarýný ne ile doldurdularsa öyle kokar þehirler de. Týpký insanlar gibi. Geçmiþte yaþanýlan ne varsa býrakýlacak en güzel mirastýr geleceðe. Bazen bir aþk, bazen bir türbe, bazen de bir kale. En deðerli hatýrasýdýr insanlýk tarihinin gelecek nesle. Tam da bu noktadan yola çýkarak 1972 yýlýnda UNESCO “Dünya Kültürel ve Doðal Mirasý’nýn Korunmasýna Dair Sözleþme’yi kabul etti. Ýnsanlýðýn geçmiþten gelen mirasýný gelecek nesle býrakmak için çýkýlan yolda listeye girmek, Dünya Mirasý sayýlmak hiçte kolay deðil. 2015 yýlý itibariyle Dünya Miras Listesinde 1031 kültürel ve doðal varlýk bulunmaktaydý. Ülkemizden bugüne kadar UNESCO Dünya Miras Listesi’ne 15 adet varlýðýmýzýn alýnmasý saðlanmýþtýr. Ýstanbul’un Tarihi Alanlarý, Hattuþaþ, Nemrut Daðý, Divriði Ulu Cami, Letoon, Safranbolu, Troya Antik Kenti, Edirne Selimiye Cami, Çatalhöyük, Bergama çok katmanlý peyzaj alaný, Bursa Cumalýkýzýk, Efes, Pamukkale, Göreme Milli Parký ve Kapadokya ve 2015 yýlýnda listeye alýnan Diyarbakýr Kalesi ve Hevsel Bahçeleri. Günden güne acý haberler aldýðýmýz, gencecik evlatlarýmýzýn kanýnýn aktýðý, ülkenin bir ve bütünlüðünü korumak için þehit olmaktan korkmayan Mehmetçiðin ekmeðini bile aç kalan sokak hayvanlarý ile paylaþtýðý Sur Dünya Miras Listesinde. 7 bin yýllýk tarihi geçmiþi, 30’ a yakýn medeniyetin hüküm sürdüðü tarihi ile günümüzde barýþ ve kardeþlik biriktirmek yerine acý ve kan biriktiren Sur!! Gözlerimiz; mavi, yeþil ya da kahverengi olabilir. Çekik ya da badem gözlüsünüzdür beklide. Gözyaþlarýmýz ayný olduðu sürece sorarým size; Gözyaþýndan miras olur mu?
Geleceðe barýþ ve kardeþlik miras býrakmak yerine nedir bu öfke?..