Ýþyerlerinde iþçilerin sendikal örgütlülüðü olmasý durumunda iþverene hak arayýþlarýnda daha güçlü olduklarý bilinen bir gerçektir.
Hiç arzu edilmese de zaman zaman iþçi sendikasý ve iþveren arasýnda anlaþmazlýk yaþanabilmekte ve bu durumda grev de gündeme gelebilmektedir.
Kanuni greve katýlan, greve katýlmayan veya katýlmaktan vazgeçip de grev nedeniyle çalýþtýrýlamayan ve kanuni lokavta maruz kalan iþçilerin iþ sözleþmeleri grev ve lokavt süresince askýda kalýr.
Ýþveren, grev ve lokavt nedeniyle iþ sözleþmeleri askýda kalan iþçilerin grev veya lokavtýn baþlamasýndan önce iþleyen ücretlerini ve eklerini olaðan ödeme gününde ödemek zorundadýr. Ödemeyi yapacak personel de bunun için çalýþmakla yükümlüdür.
Grev ve lokavt süresince iþ sözleþmeleri askýda kalan iþçilere bu dönem için iþverence ücret ve sosyal yardýmlar ödenemez, bu süre kýdem tazminatý hesabýnda dikkate alýnmaz. Toplu iþ sözleþmelerine ve iþ sözleþmelerine bunlarýn aksine hüküm konulamaz.
Kanuni greve katýlmak, iþ sözleþmesinin feshi için geçerli neden oluþturmayacaktýr.
Kötü niyet tazminatýna dikkat!
Kötü niyet tazminatý, iþ güvencesi uygulanma alaný dýþýnda kalan iþçilerin iþ sözleþmesinin, iþçinin yasal hakkýný aramasý veya þikâyet yoluna baþvurmasý gibi nedenlerle iþverence feshedilmesi halinde iþveren tarafýndan fesih hakkýnýn kötüye kullanýlarak sona erdirildiði durumlarda iþçiye bildirim süresinin üç katý tutarýnda ödenmesi gereken tazminat olarak deðerlendirilebilecektir.
Ýþçinin istirahat raporu almasý, alacaklarýnýn ödenmemesi nedeniyle SGK ve/veya Çalýþma ve Ýþ Kurumu Müdürlüðü’ne þikâyette bulunmasý, iþçinin baþka nedenlerle þikâyet hakkýný kullanmasý ve tatil günlerinde gelip çalýþ-mamasý, iþyerinden çok sayýda iþçi çýkarýlýp yerine çok sayýda iþçi alýnmasý, sendika temsilcisinin iþçilerin örgütlenmesi için faaliyette bulunmasý, iþçinin sendikaya üye olmasý gibi durumlarda, sözleþmenin iþverence feshinde kötü niyetli feshi söz konusu olmaktadýr.
4857 sayýlý Kanunun 17. maddesine göre; “18’inci maddenin birinci fýkrasý uyarýnca bu Kanunun 18, 19, 20 ve 21’inci maddelerinin uygulanma alaný dýþýnda kalan iþçilerin iþ sözleþmesinin, fesih hakkýnýn kötüye kullanýlarak sona erdirildiði durumlarda iþçiye bildirim süresinin üç katý tutarýnda tazminat ödenir. Fesih için bildirim þartýna da uyulmamasý ayrýca dördüncü fýkra uyarýnca tazminat ödenmesini gerektirir.”
Baþka bir ifadeyle 4857 sayýlý Kanunun 17. maddesinde kötüniyet tazminatýnda kapsama iliþkin bir sýnýrlama getirilmiþ, kötüniyet tazminatýna ilave olarak þartlar oluþmuþsa ihbar tazminatýna da hükmedileceði belirtilmiþtir.
Yargýtay ilke kararlarýnda ihbar tazminatý ile kötü niyet tazminatýnýn 4857 sayýlý Yasada birbirinden farklý þekilde düzenlendiði belirtilerek sadece kötüniyetin istendiði bir davada kötüniyet yerine ihbar tazminatýna hükmedilemeyeceðini kabul etmiþtir. Oysa 1475 sayýlý Yasa döneminde kötüniyet ihbarýn vasýflý hali olarak deðerlendirilmekte ve koþullarý yoksa yerine daha az olan ihbar tazminatý hüküm altýna alýnmaktaydý.
Fesih hakkýnýn kötüye kullanýlmasý iþveren için olduðu kadar, iþçi içinde mümkün olabileceði düþünülebilir. Ancak, Ýþ Kanunu’nun da fesih hakkýnýn kötüye kullanýlmasýný sadece iþveren için öngörmüþtür.
Benzeri þekilde iþçi haklý nedenle dahi olsa kendisi iþ sözleþmesini feshederse kötüniyet tazminatý isteðinde bulunamaz. Yargýtay sendikal nedenle fesihte ancak sendikal tazminatýn istenebileceðini, kötüniyet tazminatýnýn talep edilemeyeceðini kabul etmiþtir.
Kötü niyet tazminatýna ilave olarak þartlar oluþmuþsa ihbar tazminatýna da hükmedilebilecektir.