Dün akþam rakiplerini ciddiye almamanýn cezasýný çekenlerin, kalanlara örnek teþkil ettiklerini maçta gördük. Galatasaray, Drogba hariç neredeyse ful kadrosuyla Tokatspor’a karþý sahadaki yerini aldý. Ýlk yarýda da ciddiyette oynadý.
Ýkinci lig temsilcisi Tokatspor’un sahaya yayýlýþý, ilk toplara müdahalesi ve kademe anlayýþý, deðme Süper Lig takýmlarýný kýskandýrýr güzellikte olunca, futbol da o kadar güzel oldu. Doðal olarak Galatasaray baskýsýnda geçen maçta sahanýn en iyisi, Tokatspor kalecisi Mehmet oldu. Biraz þans, biraz da pozisyon takibi Mehmet’i hep ön plana çýkardý. Ýlk yarýda Tokatspor savunmayý güvenli tutup kontra ataklarla gol bulmayý, Galatasaray da “Taktik maktik önemli deðil, ben galip gelmeliyim” mantýðýyla, haklý bir mücadele verdi.
Galatasaray golü ancak baský sonucunda oluþacak karambollere baðlayýnca, dikkatli savunma yapan Tokatspor karþýsýnda pozisyon üretip gol atmakta sýkýntý çeken futbol ortaya çýktý. Her geçen dakika baskýyý arttýran Galatasaray, aslýnda Tokatspor’u sahasýnda kilitleyerek, boþ alan problemi yaþamak gibi bir sýkýntýya istemeyerek düþmüþ oldu. Tokatspor kalecisi Mehmet’in de yerinde müdahaleleri hiç bitmeyince, Galatasaray maçý kazanmakta sýkýntýya girdi.
Bu tip maçlarda baský gol getirmeyince, genel olarak gol penaltý ile gelir. Bu maçta da öyle oldu. Burak haklý bir penaltý kazandýrdý takýmýna. Selçuk da o ana kadar kalesini gole kapatan Mehmet’i bu kez maðlup ederek, Galatasaray’ý öne geçiren golü attý.
Bu psikolojik rahatlýðýn sahaya yansýmasý beklenirken, Tokatspor kaybedecek bir þeyi olmadýðý için açýlmaya baþladý. Galatasaray da boþ alanda pozisyonlar bulmaya baþladý ancak deðerlendiremedi. Selçuk ikinci penaltýyý atsa, skor farklý olabilirdi.
Mancini’nin, Galatasaray’a bol paslý ve temkinli, güvenli futbol oynatmayý tercih ettiði söylenebilir. Ancak yýllardýr Terim gibi bir hocanýn sistemine alýþkýn olan özellikle yerli futbolcularýn, Roberto Mancini’nin farklý teknik ve taktik anlayýþýna alýþmasý zaman alacaktýr.