16 Nisan'a 24 gün kaldý. Türkiye için tarihi bir oylama gerçekleþecek o gün. Parlamenter sistem adý altýnda Türkiye'nin siyasi ve toplumsal sermayesine giydirilmiþ olan vesayet gömleði çýkartýlacak ve doðrudan milli egemenliðin tezahür edeceði "milli demokratik" bir hükümet sistemine adým atýlacak.
Yapýlmamýþ her seçim henüz kazanýlmamýþ seçimdir evet, ancak hem taraflarýn performanslarý ve motivasyonlarý hem de kamuoyuna pek yansýmayan anket sonuçlarý ve tabii ki evet ve hayýr kampýnýn sayýsal avantaj ve dezavantajý sonuç hakkýnda fikir verici.
Seçim kampanyalarýnda son üç hafta çok önemlidir. Kararsýzlarýn eritildiði dönemdir bu. Sona yaklaþýldýkça taraflar kampanyaya biraz daha abanýr, enerjisini planlý kullanan ve kampanya süresince profesyonel bir iletiþim çalýþmasý yapan ve en önemlisi önerisi güçlü, tezi inandýrýcý olan kazanýr.
***
Bu bir parti seçimi olmamakla beraber taraflarýn seçim grafikleri, toplumsal tabanlarý ve tarihsel bagajlarý da referandumda belirleyici etmenlerden. Ak Parti beþ genel seçim, dört yerel seçim ve iki referandum kazanmýþ bir parti. Bu süreç zarfýnda hep deðiþimden yana mesaj verdi ve geniþ toplumsal kesimlerin taleplerini yerine getirmek ve maðduriyetlerini gidermek üzere politika üretti. Ekonomik büyümeyi, yatýrým ve sanayi odaklý kalkýnmayý hedefleyen, sosyal devlet anlayýþý ve ücret politikalarýyla alt gelir grubu destekleyen bir yaklaþým içinde oldu.
Suriye handikapýna, terör sýkýþtýrmasýna, Batý'nýn son üç dört senedir giderek artan düþmanca tutumuna raðmen pro-aktif dýþ politika kabiliyetini yitirmedi, bilakis el yükselterek Suriye'de inisiyatif aldý, uluslararasý baðlantýlarý olan tüm terör örgütleriyle pazarlýksýz bir mücadeleye giriþerek onlarý destekleyen ülkeleri de açýða düþürmüþ oldu.
15 Temmuz darbe giriþiminden sonra FETÖ ile mücadelenin devleti bu yapýdan tümden arýndýrma þeklinde geniþletilebilmesi hem devletin tam kapasite çalýþmasýna hem de bu yapý üzerinden Türkiye'ye müdahale eden sözde müttefiklerin ellerinden bu oyuncaðýn alýnmasýna vesile oldu.
Bu anlamda Türkiye için gerçek anlamda bir baðýmsýzlaþma miladý diyebiliriz 15 Temmuz'a.
Dolayýsýyla 16 Nisan'ýn ilhamlarýndan biri ayný zamanda.
Referandum'da önümüze gelecek olan 18 maddelik anayasa deðiþikliði, Türkiye'nin iç siyasi iþleyiþini disipline edecek, vesayet deliklerini týkayacak, koalisyon çýkmazlarýný ortadan kaldýracak, siyasi istikrar ve dolayýsýyla ekonomik istikrarý garantileyecek, yasama-yürütme ve yargýyý kendi içinde güçlendirecek, denetleme mekanizmalarýný tadil edecek bir model öngörüyor. Mevcut ülke uygulamalarýndaki sýkýntý ve açmazlar üzerine kafa yorularak hazýrlandýðý için baþkanlýklý hükümet modellerinin yeni nesil versiyonu da diyebiliriz.
Bu anlamda bu alandaki tecrübe ve literatürüne de önemli bir katký saðlýyor.
***
16 Nisan'ýn üzerinde çok durulmayan çok önemli baþka bir anlamý daha var. Özellikle Almanya ve Hollanda'nýn açýktan 'hayýr' kampanyasý yürütmeye baþlamasý, Türk siyasetçilere karþý diplomatik nezaketi çok aþan ve asgari demokratik ve insan haklarý kriterleriyle dahi baðdaþmayan tutumlarý da gösterdi ki referandumdan 'evet' çýkmasý Türkiye'nin bölge ve dünya ölçeðinde yeni ivme kazanmasý anlamýna gelecek.
Dünya bir türbülanstan geçiyor. Tüm önemli aktörler, koruma duvarlarýný yükseltiyor. Tam da bu vasatta Türkiye, uzunca bir süredir bölgesinde yaþadýðý sýkýntýlarla baþ etme tecrübesini bir avantaja dönüþtürebilir. Hele de Avrupa deðerlerinin yerini faþizme býrakmaya baþladýðý þu dönemde Türkiye'nin güçlü ve demokratik bir sisteme geçmesi hayatiyet arz ediyor. "Milli demokratik" bir sistemin inþasý dýþ politikada da "Güçlü Türkiye" vizyonuna daha uyumlu.
