Gücü yönetememek...

Rusya Devlet Başkanı Putin, Perşembe günü kameraların karşısına geçti. Bin 400 Rus ve yabancı gazeteciden sadece 32’si toplam 47 soru sorabildi Putin’e.

Rusya Devlet Başkanı bu sorulara 190 dakika, yani 3 saat 10 dakika cevap verdi.

Kullandığı argo kelimeler de dahil olmak üzere bu sürenin büyük kısmını Türkiye kapladı. 

8-14 Aralık haftasında, daha ithalat yasağı  başlamadan, sadece gümrüklerde çıkarılan zorluklar nedeniyle domatesi yüzde 9 daha pahalı satın almak zorunda kalan Rus halkı bu sözlerden ne kadar etkilendi bilmiyorum. Bildiğim tam bir gücü yönetmeme vakası yaşandığı...

***

Siyaset sorun çözme ya da bir sorunu lehine çözülecek şekle sokma sanatıdır.

Son 3 haftadır kimsenin konuşmadığı kadar çok konuştu Rusya Devlet Başkanı. Peki şu ana kadar neyi değiştirebildi Putin?

Yüzde 9 daha zamlı domates fiyatı, Antalya’da güneş-deniz tatiline gelen vatandaşlarına kutup bölgelerinde yeni tatil alanları önermenin dışında ne oldu?

Bir şey daha oldu aslında... Kimsenin inandırıcı bulmadığı bir petrol ticareti iddiası ortaya atıldı, içi boş çıktı.

Güçlü ve büyük olduğunu iddia eden bir ülke, çok ciddi bir iddiayı dile getirdiğinde, bunun etkileri olmalı.

 24 saat içerisinde her taraftan yalanlanmış bir iddianın sahibi olmak aslında karizmayı bir kez daha çizdirmiş olmaktan öteye gitmez.

***

Güce sahip olmak ile gücü yönetebilmek arasındaki dağlar kadar farka sıkışmış bir Putin var karşımızda.

Son sözü söyleyen adam olmaktan ziyade her sözü söyleyen adam konumunda Rusya Devlet Başkanı.

Planlanmış öfke gösterileri belki kamuoyunda iş yapıyor ama dünya genelinde oluşan algı, dağılmış karizmasını nasıl toplayacağını bilemeyen adam algısı... 

Daha uygulamaya girmeyen yaptırımlar hedef alınan ülkeden önce kendi vatandaşlarına zarar veriyorsa ortada çok laf az  strateji var demektir...

Şu an Antalya ve Laleli’de  Putin’in aldığı kararların etkileri hissediliyor ama yaptırımlar hali hazırda Rusya genelinde daha fazla hissediliyor. 

***

Kişi, kurum ya da ülke fark etmez, gücü yönetmek başlı başına güç sahibi olmak kadar önemlidir.

Gücü yönetemeyen bazen bir Ceo, bazen iş hacmi büyüyen bir tüzel kişilik bazen de bir ülkenin devlet başkanı olabilir. Kim olursa olsun, uzun vadede kaybeden olur.

Rus kültürü zengin bir kültürdür, başta edebiyat olmak üzere sanatın her alanında dünya genelinde izler bırakmıştır.

Böyle bir halkın devlet başkanı eğer meramını ancak argo cümlelerle anlatabiliyor. Ne hazin bir gücü yönetememe vakası...