Henüz ortada Kulüpler Birliði yokken, Anadolu takýmlarýna sürekli "Birlik kurun" çaðrýlarý yapýyordum. Bir olursanýz, güçlü olursunuz diyordum... Egemenliklerine boyun eðdiðiniz Üç Büyükler ne kadar büyük olursa olsun; geride kalan 15 takým mutlak çoðunluðunu koruyor. 15 her zaman ve her koþulda 3'ten büyüktür diyordum. Sonunda Kulüpler Birliði kuruldu ve dediklerim ortaya çýktý. Ýstanbul'un 3 büyük kulüp dýþýndaki 15 kulübü, bir anda yetki, nüfus, aðýrlýk ve önem kazandý. Artýk onlarýn dediði oluyordu. Mesela... Ýstanbul takýmlarý, yabancý kontenjaný konusunda 3 artý 1'in arttýrýlmasýný isterken, Anadolu buna karþý çýkýyordu ve onlarýn isteði doðrultusunda talepler reddediliyordu.
Baþlarda baþkan, hep Anadolu takýmlarýndan seçiliyordu. Bu da, federasyonu etki altýna alma ve isteklerin gerçekleþmesi adýna, çok büyük bir avantajdý. Ama ne zaman ki; üç büyükler durumun vahim olduðunu görüp, birliði ele geçirmek istediðinde, tablo deðiþti. Yýldýrým, merhum Canaydýn, Demirören baþkan oldu... Anadolu o zaman avantajýný kaybetti.
Yabancý futbolcu sýnýrlamasý; býrakýn 3 artý 1'i, daha sonra 5 artý 1... 6 artý 1, hatta 6-0-1 gibi tuhaf þekillere büründü ve nihayet takýmýn tamamý yabancý olur hale geldi. Anadolu baþkanlýðý kaptýrýnca, sistem 3 büyüklerin taleplerine yönelik çalýþmaya baþladý.
Gerçi þimdiki baþkan, üç büyüklerden birine ait deðil ama; üç büyükleri aðýrlýk noktasý olarak kabul eden biri olduðu için, Kulüpler Birliði tam olarak olmasý gerekenlerin elinde deðil... Anadolu, her koþulda 3'ten büyük olduðu gerçeðini kabul ettirebilmek için; kendi kurtuluþu olan Kulüpler Birliði'ne onu yönlendirmek, yönetmek ve hedefi ne ulaþmak için sahip çýkmalýdýr. Her karara Evet'i basan deðil, kendi taleplerine karþý dominant olan cesur bir Anadolu istiyoruz. Taþýn altýna elinizi koyun!
Yönlendirilmeyin, yönetin ve siz yönlendirin. Kendi ellerinizle Ýstanbul'a kaptýrdýðýnýz birlik; Bursa, Konya ve Kayseri vs.gibi Anadolu'nun baðrýndaki kulüplerin önderliðinde/liderliðinde çalýþmalýdýr. Kurtuluþunuz burada!
