Gül’den Mýsýr’a yol haritasý

Türkiye ve Mýsýr en muhataralý dönemlerde bile birbirlerine uzak düþmemeye özel gayret göstermiþ iki ülke. Birbirinden ayrý okunamayacak uzun ortak tarihleri var. Uluslararasý sorunlarda birlikte davranmalarýnýn sonuç almaya yaradýðý da biliniyor

Demokratik yöntemle seçilmiþ Cumhurbaþkaný Muhammed Mursi’nin askeri darbeyle devrilmesi sonrasý iki ülke arasýnda bazý sýkýntýlar yaþanýyor yaþanmasýna, ama diplomatik iliþkiler koparýlmýþ deðil... Tam tersine, Mýsýr’a demokrasi yeniden gelecekse, bu süreçte, yine ancak Türkiye önemli bir rol oynayabilir.

Bu yolda ilk adým geçtiðimiz cuma günü atýldý: Mýsýr’ý Ankara’da temsil eden Büyükelçi Abderahman Salah ElDin Kahire’deki yeni yönetimin belirlediði ‘yol haritasý’ ile ilgili bilgi sunmasý için Cumhurbaþkaný Abdullah Gül tarafýndan kabul edildi.

Yeni yönetimin ‘yol haritasý’nýn temel unsurlarý biliniyor: Geçici anayasa... Teknokrat hükümeti... Dokuz ay içerisinde milletvekili ve baþkan seçimleri...

Genellikle darbelerden sonra böyle sözler verilir, ama pek azýnda sözde durulur. Önemli olan, halkýn demokratik iradesini yeniden devreye sokacak açýk ve âdil seçimlerin bir an önce yapýlmasýný saðlamaktýr.

Çankaya kaynaklarý, Cumhurbaþkaný Gül’ün, Mýsýr’ýn Ankara Büyükelçisi Salah ElDin’e çok açýk ifadelerle Türkiye’nin bu konudaki tavrýný aktardýðýný bildiriyor. “En büyük arzumuz” demiþ Cumhurbaþkaný, “Huzurlu ve güçlü bir Mýsýr’dýr. Biz bir elmanýn iki yarýsý gibiyiz; bütün Mýsýr halký bizim kardeþimizdir...”

Önce “Demokrasinin noksanlýklarýnýn kendi içinde düzeltilmesine fýrsat verilmeliydi” diyerek nerede yanlýþ yapýldýðýna iþaret edip tutulacak hedefi de özetlemiþ: “Bundan sonra seçimlerin bir an önce yapýlarak demokrasiye geçilmesi gerekir.”

Ardýndan tavsiyeler gelmiþ: “Bu süreçte kimsenin dýþlanmamasý elzemdir; sürecin baþarýsý için Muhammed Mursi ve siyaset arkadaþlarýnýn serbest kalmasý önemlidir.”

Nedenini de þöyle açýklamýþ Cumhurbaþkaný Gül: “Mýsýr Arap Dünyasý’nýn kalbi olduðu gibi Ýslâm Dünyasý’nýn da önemli merkezlerindendir. Biz Mýsýr’ýn kaosa sürüklenmesini asla istemiyoruz. Mýsýr’ýn enerjisini tüketmeden hýzla toparlanýp demokrasisini iþletmesi ve selâmete kavuþmasý en büyük arzumuzdur.”

Önemli masajlar bunlar...

Darbe-sonrasýnda Batý ülkelerinin nasýl samimiyetsiz davrandýklarý görüldü; Mýsýr’ýn demokrasisinin kýsa sürmesinden sevindiklerini saklama gereði duymayan Ýslâm ülkeleri de oldu. Halkýyla ters düþmüþ bir yönetimin süregitmesini ister gibiler. Oysa halký tarafýndan benimsenmeyen yönetimler baskýcý olmak zorundalar ve bu da Mýsýr’ýn enerjisinin boþa harcanmasýný getirecektir.

Mýsýr’ýn bir açýk hapishaneye dönüþmesi veya bir iç-savaþa sürüklenmesi istenmiyorsa, demokratik kanallarý açýk tutacak bir deðiþimi benimsemesi gerekiyor. Vakit kaybetmeden seçime gidilmesi ve seçimin âdil olabilmesi için de Mursi baþta olmak üzere bütün siyasi figürlerin serbestçe yarýþa katýlabilmesi þart...

Cumhurbaþkaný Gül’ün büyükelçi aracýlýðýyla Mýsýr yönetimine gönderdiði mesajlar, umarým, doðru algýlanýr ve gereði de yerine getirilir. Kendi halkýnýn küstüðü, Türkiye ile arasý açýk bir ülke haline dönüþürse Mýsýr, bu durumdan saðlýklý bir sonuç çýkmaz çünkü.

Doðru yol haritasý, Türkiye adýna Cumhurbaþkaný Gül’ün tavsiye ettiðidir.