Fetullah Gülen deyim yerindeyse CIA/ABD'nin oyuncaðýdýr. Hani þu anahtarla kurup ortaya saldýðýnýz rap rap rap yürüyen kuklacýklar vardýr ya? Hah iþte onlardandýr hoc'fendi!.
Tam 45 yýl Fetullah Gülen'le birlikte olan Latif Erdoðan, "Gülen'i diðer Nur öðrencilerinden ayýran tümüyle ABD'ye baðýmlý oluþuydu. Ona göre ABD kime onay verirse, iktidar onun hakkýydý. Onun onaylamadýðý bir siyasi parti hem seçilemez hem de iktidar olamazdý" diyor.
Tabi Fetullah Gülen bunu salt gerçek olarak kabul etmiyor, bu söyleme dört elle sarýlýyor yaþamýnýn vazgeçilmez bir gerçeði olarak baðrýna basýyor! Çünkü ona göre iktidar halkýn oylarýyla deðil bilek gücüyle elde edilirdi. Eh ABD de en güçlü olduðundan, iktidar da onun hakkýydý elbet!
Tayyip Bey Ýstanbul Büyükþehir Belediye Baþkanlýðý'na aday olduðunda cemaat, Gülen'in emriyle, ANAP'ý tutuyor ve ANAP'ýn adayý Ýlhan Kesici'yi destekliyordu. Dahasý Kesici, Demirel ailesinin damadýydý. Demirel'i pek seven Gülen elbette onu destekleyecekti.
Tayyip Bey okuduðu bir þiir nedeniyle mahkum edilince, cemaat hiçbir biçimde ona sahip çýkmadýðý gibi bu haksýzlýðý yapanlarýn arkasýnda durdu. Hapishaneye girdiðinde cemaat içinden bir tek kiþi onu ziyarete gitmedi. Çünkü Tayyip Bey'in "iþinin bitik" olduðundan emindi Gülen efendi!
AK Parti'nin ilk kuruluþ aþamasýndan ilk seçimlere gireceði güne kadar cemaat hep bu oluþumun karþýsýndaydý. Gerekçeyse askerin bu partiye geçit vermeyeceði yolundaydý; dahasý ABD yeþil ýþýk yakmamýþtý. Seçime günler kalýncaya kadar AK Parti karþýtlýðýmýz sürdü. Cemaatin Ýsrail imamý ve Yüceler Meclisi üyesi Harun Tokak "Seçimlerden bir iki gün önce beni Gülen aradý. Kendisine duruþumuzun sürdüðünü bildirince çok sinirlendi: 'Adamlar gürül gürül geliyor, siz hala uyuyorsunuz. Çabuk koþun adamlarla birlikte görünün!" diye baðýrdý" demiþti cemaatin önde gelenlerine.
Cemaat, eðer AK Parti'yi desteklediyse, bunun tek nedeni ABD ve Ýsrail'den alýnan son dakika onayýdýr. Ancak ne zaman Tayyip Erdoðan, Ýsrail'e karþý haklý tavýr aldý, o saat, her ne pahasýna olursa olsun, partiyle iliþkileri kesti. Cemaatin AK Parti'yle iliþkisi, tümüyle taktiksel, çýkara dayalý ve üst aklýn emirleriyle yürüyordu. Ýliþki içten ve ülke çýkarlarý doðrultusunda kurulmadý ve günü gelince Tayyip Erdoðan'ý bitirmek için 15 Temmuz pisliðini bile tezgahladý.
Günler geçtikçe AK Parti, cemaatin önerilerini kabul etmemeye isteklerini de geri çevirmeye baþladý. Bunlar oldukça Gülen küplere biniyor, aðza alýnmayacak küfürlerle saldýrýyordu baþta Tayyip Bey'e sonra de partiye. Tayyip Bey'e ilk kez "firavun" diyen kendisiydi ve efendisi olduðu basýn ordusuna bu yakýþtýrmayý sýkça kullanmalarýný emretmiþti.
Kýsacasý eðer "üstten" bir emir gelmeseydi, AK Parti'yle asla bir iliþki kurmazdý. Sýk sýk Erbakan'la aralarýnda bir kan uyuþmazlýðý olduðunu söyleyen bu meczup o gelenekten gelen herkese karþýydý ve onlarý alaþaðý etmek için þeytanla dahi iþ birliðine girebilirdi. ABD ve Ýsrail'in emir eri Fetullah efendinin 15 Temmuz'u bu iki ülkeden habersiz ve onaysýz yapmasý mümkün müdür? Elbette deðildir. Ebedi ve ezeli dostumuzun bize attýðý kazýklardan sadece bir tanesidir bu! Eðer tarih bize bir þey öðrettiyse, son olmayacaðý da kesindir..
(Latif ErdoðanÞeytanýn Gülen YüzüTurkuvaz Yayýnlarý)