Yargý-polis odaðýnýn, 17 Aralýk operasyonuyla Türkiye’de genel anlamda istikrarýn, özelde ise ekonominin yara aldýðý muhakkak. Gülen Grubu’nun ve vekalet verdiði aktörlerin, Erdoðan’a 17 Aralýk ‘malzeme ve mühimmatlarýyla’ saldýrýlarý devam ettikçe, tabii bir seferberlik hali seçim meydanlarýna AK Parti mitingleri üzerinden yansýyor. Erdoðan’ýn görece güçsüz olduðu þehirlerde bile geçmiþ mitinglere göre çok daha fazla coþku göze çarpýyor.
Adeta millet, Gülen Grubu’nun surda açtýðýný ‘zannettiði’ gedikten, eski Türkiye aktörleri kafayý uzatmasýn diye, ortaya çýkan hasarý tamir etmek için meydanlara koþuyor.
Her yeni ses kaydý, baðlamýndan koparýlarak servis edilen her yeni tape kitleleri tedirgin ederek biraz daha hararetle surlarý güçlendirmeleri için motivasyon veriyor. Resmen yargý-polis çetesinin akamete uðramýþ darbesinin ýskarta malzemeleriyle, internet üzerinden beþinci sýnýf karakter suikastlarýna þahitlik ediyoruz. Ýþin hazin yaný, Gülen Grubu’nun, Erdoðan’la kavgasýnda kýlavuzluk yapanlarýn, AK Parti ve Erdoðan’ýn milletteki kredisine dair en ufak bir fikirlerinin bile olmamasý! Oldukça zeki olduklarýný düþünüyorlar. Doðrudur, zekiler, hemen her durumu rasyonalize etmeyi becerirler. Lakin bu yetenek setinin raf ömrü ‘akýl ve irfanla’ karþýlaþýncaya kadardýr. Bekçi perspektifinin ürettiði zeka, siyasi akýl ve halk irfanýyla boðuþmakta ve kaybetmektedir.
***
Gülen Grubu’nun, AK Parti’ye ‘siyaset dýþý bir odak’ olarak açtýðý savaþta, eski Türkiye’den müttefik buldukça tezleri zayýflamakta, iddialarý þaibeli hale gelmektedir. Buna mukabil Erdoðan, kendisine savaþ açan Gülen Grubu’nu siyasalýn ‘dost-düþman’ dünyasýnda olmasý gereken yere koyarak güçlenmekte ve ikna edici olmaktadýr. Bu durum Gülen Grubu’nu dramatik bir çýkmazýn içerisine sokmaktadýr. Erdoðan karþýtlýðýnda dozajý artýrdýklarý oranda bugüne kadar destek gördüðü kitleden kopmakta ve fazla tanýmadýðý sulara doðru sürüklenmektedir. Peki bu ‘yeni sosyolojiden’ destek bulabilmekte midir? Mesela CHP’li ve MHP’li kitleler Gülen Grubu’nun destek bulabileceði yeni sosyolojik rahimi üretebilir mi? Bu sorunun cevabýný elbette bilmiyoruz. Ama þu an için bildiðimiz her üç aktörün de yakýn geçmiþte kan davalý olduklarý ve taktik ittifaklarýn stratejik iþbirliðine dönüþmesi için varoluþsal dönüþümlere ihtiyaç duyduklarý gerçeði.
Gülen Grubu, bugün kan davalý hale geldiði AK Parti’ye karþý, geçmiþte kan davalý olduðu CHP ve MHP ile ‘ittifak yapmak’ zorunda. CHP ve MHP için Gülen Grubu’nun sadece iki anlamý bulunuyor. Seçimlerde kendilerine oy vermeleri ve Erdoðan’ý seçimleri etkileyecek þekilde yýpratmalarý. 30 Mart’ta Erdoðan’ýn açýk bir zaferi ortaya çýkarsa, Gülen Grubu sadece baþarýsýz bir darbe giriþiminin suç mahallinde kalan tek aktör olmayacak, ayný zamanda düne kadar kan davalý olduðu muhalefet için de ‘kullaným deðeri’ meþkuk hale gelecektir. Bu durum ise Gülen Grubu’nu ‘kullaným deðerini’ kaybederek salt ‘takas deðerine’sahip bir unsura indirgeyecektir.
30 Mart öncesi ‘takas deðerine’ tekabül edebilecek malzemenin çoðu da tüketilmiþ olduðundan, taktik ittifak yapabileceði aktörlere sunabileceði fazlaca bir malzemesi de kalmayacaktýr. Benzer bir durumu yurt dýþýnda birçok farklý dinamikle ve aktörle yaþanmasý da kaçýnýlmaz olacaktýr.
Kaldý ki bütün senaryo Gülen Grubu lehine iþleyecek olsa dahi durum deðiþmeyecektir. Nihayetinde siyasalýn kozmik dünyasýnda Gülen Grubu sadece kan davalý olduðu aktör sayýsýný baþarýda veya baþarýsýzlýkta en az üçe çýkarmýþ olacaktýr. Çünkü baþarýsýzlýkta yüz çevrilecek, baþarýda ise tedirgin olunacak bir aktör haline gelmek için; gerçekten 17 Aralýk ‘kusursuz operasyonunda’ olduðu gibi basiret, feraset ve kabiliyet gerekmektedir!