Ýbrahim Güneþ
Ýbrahim Güneþ
Tüm Yazýlarý

Gülümse, hadi gülümse

Kürt Þair Kemal Burkay, Sezen Aksu'nun Gülümse þarkýsýyla dillere yerleþen þiirinde "Ýklim deðiþir, Akdeniz olur, gülümse" diyordu. Türkiye geçmiþte bu fýrsatý ýskaladý. HDP'lilerin "Þartlar deðiþti" diyerek elinin tersiyle ittiði süreç "Hendek Terörü"yle noktalandý.

Ve þimdi Cumhur Ýttifaký'nýn estirmek istediði ýlýman rüzgarlarla birlikte gerçekten de bölgemizde "Ýklim deðiþir, Akdeniz olur" mu? Diye umutlandýðýmýz zamanlardayýz.

Bu konuda Erdoðan ve Bahçeli'nin samimiyetle uzattýðý el bölgede yaþanan geliþmeleri, deðiþimi ve fýrsatlarý çok iyi okuduklarýný gösteriyor.

DEM'li Sýrrý Süreyya Önder'in Meclis'te "Barýþý konuþan Erdoðan ve Bahçeli'ye þahsým adýna teþekkür etmek istiyorum. Bu konuda temel yaklaþýmýmýz hayýr söyleyeceksen söyle, yoksa sus gibi bir düsturdan yola çýkmalýyýz." ifadesini kullanmasý.

DEM Grup Baþkan Vekili Gülistan Kýlýç Koçyiðit'in televizyon ekranýndan "Þimdi çok ironik olacak ama Bahçeli ile ilk defa ayný düþünüyoruz." demesi dikkat çekiciydi. DEM'li Koçyiðit bu süreçte, Meclis'te CHP'lilerle vatanseverlik tartýþmasýna girip, "Biz bu vataný en fazla sevenleriz kusura bakmasýnlar" demesi...

Ardýndan Ayný þekilde DEM Genel Baþkaný Tuncer Bakýrhan'ýn da CHP'ye yönelik "Kürtler iktidarla anlaþtý" sendromundan kurtulun! Kürt kiminle konuþur kendi karar verir" ifadesi dikkat çekici...

Yani DEM, CHP'ye "Kent uzlaþýsý yaptýysak, partinin anahtarlarýný size teslim etmedik" mesajý veriyor. Akdeniz iklimi, DEM'in oyunu cebinde gören CHP'nin planlarý bozuyor.

Bu yüzden CHP Genel Baþkaný

Özgür Özel bu hafta doðu ve güneydoðu turuna çýkýyor.

Özel'in 23-27 Ekim arasýnda Diyarbakýr, Batman, Mardin, Þýrnak, Hakkari ve Van'ý kapsayacak ziyaretleri sýrasýnda vereceði mesajlar gerçekten merak ediliyor.

Bu süreçte Cumhurbaþkaný Erdoðan çok yönlü bir strateji uyguluyor.

Külliye'de IKBY Baþkaný Neçirvan Barzani ile yaptýðý görüþme kimsenin gözünden kaçmasýn... Zira bu ziyaret öncesinde Erbil yönetiminin lideri olan Mesut Barzani, "Irak'ýn Kuzeyindeki tek güç biz olacaðýz" mesajýyla, Irak'taki rakibi Talabani aþiretine gözdaðý verdi. Hatýrlanacaðý üzere Talabani lideri Bafel Talabani, ABD'nin ittirmesiyle Terör Örgütü PKK/YPG ile iþ birliði yapýyor. Talabani güçleri, ABD ve PKK'lý teröristlerle sözde tatbikatlar yapýyordu. Ancak Bafel Talabani de son yaptýðý açýklamada, PKK/YPG Elebaþý Mazlum Kobani ile Barzani'yi görüþtürmek istediðini ama reddedildiðini söyledi.

Yani Barzani ailesi bölgede huzurun teminatýnýn Türkiye olduðunun farkýnda ve ABD'nin de Siyonizm'in de kayýðýna binmek istemiyor.

Özetle, Cumhur Ýttifaký, sýnýr ötesinde terör temizliði yaparken, dengeleri deðiþtirirken, "Son Kale Türkiye"deyse kardeþlik surlarýný güçlendirme çalýþmasý yapýyor.

Ne diyelim inþallah Ýklim Akdeniz olur ve yüzler güler...

Zira terörün olmadýðý bir coðrafyada yaþayan halklarýn nasýl güçlü bir kalkýnma sürecine gireceðini varýn siz hesaplayýn.

Irak'la yürüttüðümüz Kalkýnma Yolu Projesi'ni hedef alanlara bakýn ne demek istediðimi anlayýn...

BÝBÝ'NÝN EVÝNÝN VURULMASI

Hizbullah Ýsrail Baþbakaný Netanyahu'nun evini SÝHA ile vurarak nokta atýþý bir operasyon gerçekleþtirdi. Zaten kýsa süre öne de Golani Taburu'nu vurmuþ. Bu konuda doðru istihbarat elde edebildiðinde çatýþmalarý bir üst boyuta taþýyabileceðini göstermiþti.

Bu yüzden her ne kadar Ýsrail Baþbakanlýk yetkilileri SÝHA saldýrýsý sýrasýnda "Netanyahu ve ailesi evde deðildi" diye açýklama yapsa da hemen konuyla ilgili yayýn yasaðý getirmesi dikkat çekiciydi.

Yani Ýsrail kendi baþbakaný ve ailesini koruyamayan bir ülke pozisyonuna düþmekten endiþeli gibi görünüyor.

Hizbullah insansýz hava araçlarý ile yaptýðý saldýrý Kayserya denilen bölgede yani Hizbullah yaklaþýk 70 kilometre mesafeden yaptýðý saldýrý ile Demir Kubbe'yi bir kez daha atlattý. Öyle ki Ýsrail SÝHA'larý gözle teþhis edebilmek için helikopterle devriye atmak zorunda kaldý.

Peki bu nokta atýþý saldýrýlar neyi deðiþtirecek?

Öncelikle Kayserya'da Ýsrail'in kalburüstü aileleri yaþýyor.

Yani hem zengin hem de hayatlarý diðer Ýsraillilere göre daha kýymetli. Yani Hizbullah'ýn bu bölgeye yaptýðý saldýrýlar Ýsrail'in yýllardýr pompaladýðý "Yahudiler için Ýsrail'den baþka güvenli yer yok" söylemini de tarihe gömüyor. Bir baþka deyiþle saldýrýlarýn dozu arttýkça, özellikle çifte vatandaþlýðý ve imkaný olan Yahudiler Ýsrail'i terk edebilir. Ayrýca Ýsrail'in dünyanýn birçok bölgesinden Yahudi göçmen toplama planlarý da akamete uðrayabilir. Sözün özü Netanyahu her ne kadar son dönemde verdiði suikast emirleriyle bir rüzgar yakalamýþ gibi görünse de özellikle Ýran gibi bir ülkeyi hedef almasý durumunda bu rüzgar tersine de dönebilir.

Zira Ýran her ne kadar Ýsrail'e saldýrý yapsa da canýný çok yakmak istemedi. Bu yüzden Hizbullah'ýn Netanyahu'nun evini vurmasý býçak kemiðe dayanýrsa neler olabileceðine dair bir iþaret gibi de okunabilir.

PARAGÖZ ÝNSANLAR

Türkiye yeni doðan çetesinin dehþetini yaþýyor.

Minicik yavrularýn sýrf para için öldürülmesi, saðlýklý çocuklarýn yoðun bakýmda tutulabilmesi için yanlýþ ilaçlarla komaya sokulmasý, geride iz kalmasýn diye bebeklerin dahi öldürülmesi...

Liste çok ama çok uzun, savcý tehdit edecek kadar pervasýz, hükümete, muhalefete, gazetecilere kýsaca güç gördükleri her yere yanlayýp, suçlarýný örtebileceklerini düþünecek kadar da pervasýzlar... Ýnanýlmaz bir þebeke, ben bu satýrlarý yazarken Ýstanbul'da 9, Çorlu'da bir olmak üzere 10 hastanenin de ruhsatý bu soruþturma kapmasýnda iptal edildi.

Sözü uzatmayayým.

Hayatým boyunca parayý yaþamýnýn tam ortasýna yerleþtiren insanlarý anlayamadým. Sonuçta hepimiz ölüp gidiyoruz.

Elbette parasýz yaþanmýyor ama çok çok aþýrý bir yaþam sürmek için de bu kadar canileþmeyi aklým almýyor.

Hele de doktor, hemþire gibi toplumun saygýn mesleklerini icra edenleri bu tür þebekelerin içine girmesi beni dehþete düþürüyor.

Eskilerin bir sözü vardý. "Allah iyi insanlarla karþýlaþtýrsýn" diye...

Burada dikkatinizi çekmek istediðim önemli bir mesele var.

Türk Tabipler Birliði sonunda suskunluðunu bozdu. Bir açýklama yaptý. Suça karýþanlarýn cezalandýrýlmasý temennisi bölümünden sonra sözü saðlýk reformlarýna getiriyorlar.

Bebek öldüren bu cani insanlar üstünden hükümetin bu zamana kadar saðlýk alanýnda yaptýðý reformlarý gömüyorlar. Eski düzene dönülmesini istiyorlar. Ýyi de Hükümet, devlet hastanelerinin kapasitesi yetmediðinde özel hastaneye sevk yapýlmasýna izin vererek vatandaþa nasýl bir kötülük yapmýþ olabilir.

"Mehmetçik kimyasal silah kullanýyor" iftirasýyla, Afrin Harekatý sýrasýnda "Savaþ halk saðlýðý sorunudur" mesajý paylaþmasýyla bildiðimiz Türk Tabipler Birliði bu acý üstünden dahi hükümeti dövmenin yollarýný arýyor ya pes doðrusu...