Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan, 23 Nisan Resepsiyonu'nda kendisine yöneltilen “11. Cumhurbaþkaný Abdullah Gül'ün aday olacaðýný düþünüp düþünmediði” sorusuna bana göre hem kritik hem þýk bir cevap verdi:
“O benim sorunum deðil.”
Hal bu ki 2010 sonrasý yapýlan tüm siyasi hesaplarýn, planlarýn temelinde“Erdoðan’a sorun çýkarma” motivasyonu var.
Hala öyle. Cumhurbaþkanlýðýna aday olan olmayan, parti kuran kurmayan, ittifak yapan yapamayan daðýnýk muhalefetin tek ortak noktasý Erdoðanfobi. Halkoyuyla seçilmiþ, anayasa hükmü gereði yetkilendirilmiþ, 15 yýldýr da büyük bir özveriyle 7/24 çalýþan ve neredeyse tüm hayatý kameralar önünde, insanlarýn arasýnda geçen Erdoðan’ý alaþaðý etmek.
Bunun için her yolu denediler. 2007’den beri yaþananlara hepimiz þahidiz.
Her saldýrý Erdoðan’ýn liderliði gibi, halkýn Erdoðan’ýn etrafýnda kenetlenme kararlýlýðýný da büyüttü. Erdoðan, Türkiye’yi düþürmek için yapýlan küresel operasyonlara ve içerdeki gaflet dalalet ve hatta hýyanet içindeki iþbirlikçilere direnmenin adý oldu.
Erdoðan karþýtlýðýnda bu kez yeni bir hizalanma var. Cumhurbaþkaný dün buna “garip bir senaryo” dedi.
Malum, CHP sýralarýnda mukim 15 adet milletvekili aniden adresi meçhul Ýyi Parti’ye (ÝP) postalandý. (Adet vurgusunu özellikle kullanýyorum; CHP’nin halkýn vekillerine nasýl baktýðýný göstermek ve kýnamak için!)
Anlaþýldý ki hesap ÝP’i borçlandýrmak ve Akþener’i cumhurbaþkanlýðý adaylýðýndan Gül lehine çekilmeye zorlamak.
Daha bir ay önce Kayseri’de “Þarta baðlý el sýkýþarak grup kurma yoluna gitmek gibi abidik gubidik iþlere baþvurmayacaðýz” diyen Akþener de kendisine þarta baðlý olarak sunulan 15 vekili aldý ve Meclis’te abidik gubidik bir grup kurdu.
Ama adaylýktan da –þimdilik- çekilmedi! ÝP’e 15 milletvekili baðýþlatan aklýn, meydaný güçlü adaylardan boþaltmasýný bekliyor olabilir Meral Haným.
Hesap ikinci tura kalmak üzerine zaten. Hiçbir þey yapamasalar muhalefet lideri yapacaklar Akþener’i. CHP ise 15 vekile muhtaç olacak.
Milletvekillerini kendi iradeleri dýþýnda bir alýþveriþte “meta” haline getirmek Cumhurbaþkanýnýn da dediði gibi Güneþ Motel’den beter bir rezalettir. Ýki parti de bu lekeyi ilelebet taþýyacaklar alýnlarýnda.
Baþlýða gelince... Cumhurbaþkaný grup toplantýsýnda pekiþtirdi sözünü. “Biz her þeyi kendimize göre belirleriz. Karþýmýzdakiler bize göre belirler” diyerek.
Bu büyük meydan okuma ama adaylara ve olasý adaylara yönelik deðil. Erdoðan karþýtlýðýnda birleþen ve her türlü ilkesizliði içlerine sindirip buna bir de “ilkeler ittifaký” demeye kalkanlara yönelik bir meydan okuma.
Adaylar arasýnda Erdoðan’ýn 2007’de “adayýmýz, kardeþim Abdullah Gül’dür” diyerek seçtirdiði 11. Cumhurbaþkaný da olacak mý, göreceðiz.
Bunca uzun sürmüþ sessizlik bile bir hazýrlýðýn iþaretidir.
Olabilir. Herkes gibi geçmiþ cumhurbaþkanlarý, geçmiþ baþbakanlar da siyasete dönebilir.
Lakin hangi konjonktürde, hangi motivasyonla ve kimlerle beraber, kime karþý çýkýlacaðýdýr önemli olan.
Eski yol arkadaþlarý da, ona vaktiyle oy ve destek vermiþ insanlar da sorgulayacak, yargýlayacaktýr elbette bu kararý. Siyaseten, ama önce ahlaken...
Adaylýðýný nasýl gerekçelendirecek? Türkiye kamuoyunun karþýsýna nasýl çýkacak? Kampanyasýný neyin üzerine kuracak? Ne diyecek?
“Birlikte yola çýktýðým, bana ‘kardeþim’ diyen ve Cumhurbaþkaný seçtiren arkadaþýmý indirmek için adayým” mý diyecek?
“Beni baþbakan, dýþiþleri bakaný, cumhurbaþkaný yapan partime, beni her koþulda destekleyen AK Partililere meydan okuyorum” mu diyecek?
Sonra kiminle yürüyecek? Kendisine, eþine, ailesine ve tüm muhafazakar demokrat kesimlere, halk kitlelerine hakaret etmiþ çevrelerle mi?
Aradýðý, alýþtýðý konforu CHP’de bulabilecek mi? Daha dün “kolonya kokuyor” diye aþaðýlayanlar için þimdi neden muteberdir Gül, bunu sorgulamayacak mý insanlar? Üstelik hala burun kývýran çok CHP’de.
Abdullah Gül epeyce zamandýr düþünüyor. Bunlarý da düþünmelidir.
