Doðubeyazýt Kaymakamý Ulaþ Akhan'ýn gencecik ve umut dolu yüreðinde yazýyor bu cümle. Serhad diyarýmýz Doðubeyazýt, bir medeniyetler kavþaðý. Tarih ve coðrafya kadar, sanatlar, marifetler de bu çok katmanlý köprüde kesiþiyor. Edebiyatýn gücü, mimarinin dehasýna, ilmin, adabýn, konukseverliðin atan kalbine, iyiliðin güzelliðin nabzýna deðiyor burada...
Doðubeyazýt'ýn mührü olan Ýshakpaþa Sarayý, yapýmý 99 yýl sürerek 1685-1784 arasýnda tamamlanýyor. Çýldýroðullarýndan Ýshak Paþa ile Çolak Abdi Paþa yaptýrmýþlar. 1700'lerin sonunda tamamlanmýþ bu Sarayýn bir benzerini bugün yapmaya kalksak, acaba gücümüz yeter mi? Aðrý daðýnýn eteklerindeki böylesi bir mimariyi tasavvur eden, tahayyül eden nasýl bir ruh dünyasýdýr. Ressam Peyami Gürel, sanatta çok katmanlý birikime, hibritleþen dehaya baðlýyor bu kudretli orijinalliði.
Ya sonrasýnda neler oldu da, Ýshakpaþa ve Doðubeyazýt, niye derin bir sessizliðe gömüldü. Hatta metruk, gotik bir devreye daldý. Savaþlar gördü, iþgal rüzgarlarýyla üþüdü, yoksulluklar seline kapýldý, red ve imha politikalarýnýn kurbaný oldu. Hasýlý biz, ýþýðýn yükseldiði Doðu'nun kýymetini unuttuk, onu unutuþumuz, kendi sesimizi, belleðimizi yitiriþimiz oldu...
Doðubeyazýt Belediyesiile kardeþ Ýnegöl Belediyesi'nin birlikte düzenlediði kültür günlerine bizler de edebiyatçý ve gazeteci arkadaþlarýmýzla katýldýk. Aðrý Kültür ve Turizm Müdürümüz Muhsin Bulut'un þairliðine yaslanarak icabet ettik. Aðrý Valisi Süleyman Elban, "Doðu'dan yükselen güneþ hepimizi aydýnlatýr" dedi. Baþkan Ulaþ Bey, alýþýk olduðumuz hikayelerin dýþýnda... Batý'dan Doðu'ya atanmýþ veya sürgüne yollanmýþ, isteksiz, heyecansýz, biri deðil. Buranýn evladý. Ve burasý Türkiye. Kürtçe ve Türkçe konuþuyor. Ama en önemlisi gönüldür. Bizde dil, gönül demek. Gönül yýkmaya deðil, gönüller kurmaya niyetli bu genç adam...
Yeni Kültür Bakanýmýz Prof. Numan Kurtulmuþ da Doðubeyazýt'taydý. Büyük mutasavvýf, alim, arif, dil ve astronomi bilgini, gönüller þifacýsý, divan sahibi, þiir sultaný Ahmedi Hani'ye þükranla konuþtu Numan Bey. Tarihin þekillenmesinde, alim, arif ve sanatçý yetiþtirmesinde çok önemli bir kavþak olan Ahmedi Hani'yi bugüne taþýmamýz icap ettiðini söyledi. "Bir hayalim var" dedi sýk sýk konuþmasýnda. Sevgili Peygamberimizin, Hadremevt'ten kalkarak esenlikler içinde ve tek baþýna Hicaz'a kadar ulaþabilecek bir kadýný hayal ediþi gibi... Emniyet, selah ve güvene temas etti. Þehirlerimizin, köylerimizin terörle, kanla, sürgünle, hicranla anýlmasýný deðil de, selametle, izzetle, þerefle anýlmasý gayretinden söz etti. "Aþýk ile heveskar arasýnda farklar vardýr... Heveskarlar menfaatçi, aþýklarsa fedakardýr" beyitini okudu Mem u Zin'den. Ýshakpaþa Sarayý'nda ciddi restorasyon hatalarý yapýlmýþ. Ýnþallah bu yeni dönemde bu hoyratlýklardan cayýlýr. Topkapý Sarayý'ndan sonra Ýshakpaþa Sarayý geliyor kültürel miras olarak bizlere. Ýtina, görgü ve aþký bekliyor, 'ihya'yý özlüyor medeni yol haritamýz.
Cuma namazýný kýldýk. Türbede Yasini Þerif de okudu Numan Bey. Kayyým meselesi üzerinden bize epey baský vardý, muktedirlerin sofrasýna çöktüler diyordu bazýlarý. He ya. Bize yemek de verdiler. Topraðýn üzerine sofralar kurmuþlar, pilav yedik, su içtik, iðde gölgesinde dinlendik. Bunun neresi ayýp, neresi kötü acaba. Kürt diyarlarýnda ne yana yürüsem sofrasýný, ekmeðini, gönlünü yolcuya açan güzel insanlar gördüm ben. Ýlla beynine silah mý dayamak gerekiyor insanýn.
Bakan Fatma Sayan Haným anne tarafýndan Doðubeyazýtlý'dýr. Annesiyle gelmiþti ata diyarýna. Hatice Köroðlu ile birlikte baktýk Saray'ýn penceresinden, Ýstanbul, Bosna, Endülüs'e kadar gözüküyordu o ufuktan.
Ahmedi Hani türbesi, hasta çocuklarla doluydu. Sýrtlarýnda taþýdýklarý çocuklarýný sandukanýn etrafýna koyup dua okuyordu garip anneler. Þu anda yazarken bile aðlýyorum. Orada kalbimin ilkbaharý yatýyor. Oradaki erik aðaçlarý, iðdeler ve söðüt þahidimizdir ki yorgunuz hayatýn hoyratlýðýndan. Ýlkbaharý çocuklarýn okuma yazma öðrenirken çýkarttýðý cývýltýlarla anlatan büyük veli tesellimizdir... Nubiharýn güzel yaðmurlarýyla yýkasýn hasretimizi Rabbimiz. Efendimize selam olsun.
Ahmedi Hani, dört dilde konuþmuþ ve yazmýþ bir gönül ustasý, Kürtçe ve Türkçe de yayýmlanan Divaný, çocuklar için kaleme aldýðý Nubihar sözlüðü, meþhur Mem u Zin hikayesi, Kürtçe Mevlidi ile bize Ehli Sünnet zerafetini terbiyesini öðreten bir dildir o...
''Gam deðil, meçhul bela oku atýlsa þu feleðin yayýndan,
Ýmaným kalkandýr bana, yaslandýðým inançsa siperim...