Güneþ Motel Rezaleti ' isimli büyük utanç verici siyasî kumar masasý'ný hatýrlayan var mý?
Bu da nereden çýktý diyenlerimiz olabilir..
Bu konunun KK Bey'le de dolaylý bir ilgisi var.
Çünkü her þeyden önce KK Bey, Ecevit'i çok seven, ona hayran olduðunu defalarca beyan eden birisi.. Ýkincisi de, kendisinin 7'li (hattâ 9'lu) masayý oluþtururken; Kýlýçdaroðlu'da herkese kendisine rol-model edindiði Ecevit'in 'Güneþ Motel Rezaleti'nde olduðu gibi, siyasî kumar masasýna oturan herkese bir makam, bir Bakanlýk vermesi gibi bir durum, 45 sene sonra tekrarlamaktadýr.
Nasýl mý?
Önce o 'rezalet'i hatýrlayalým..
Süleyman Demirel, MC (Milliyetçi Cephe) denilen hükûmetlerin baþýndadýr ve eðer o partilerden 11 m.vekili koparýlacak olsa, Demirel Hükûmeti Meclis'te azlýða düþecek ve Ecevit o 11 m. vekilinin desteðiyle tesis olunacak bir Hükûmet'in baþýna geçecek, Baþbakan olacaktý..
Hesap buydu..
Ama bu 11 m. vekili hangi partiden ve nasýl koparýlabilirdi ve de koparýlabilir miydi?
Ýþte 'Güneþ Motel Rezaleti' öyle patlak verdi..
Ýstanbul'da o isimle anýlan bir otelde, gizlice sürdürülen uzuuun müzakereler sonunda, Ecevit veya yetkili temsilcileri ve adamlarýnýn özel hünerleriyle, 11 m.vekilini 1977 yýlýnýn son günlerinde Adalet Partisi'nden 'memlekete ve demokrasiye hizmet etmek için (!) büyük fedakârlýklar (!) yaparak istifa ettirilmiþler ve Demirel Hükûmeti'de otomatik olarak düþmüþtü. O dönemin C. Baþkaný olan ve esasen pusuda bekleyen Fahri Korutürk'de hemen Ecevit'i Baþbakanlýk'la ve yeni Hükûmet'i kurmakla vazifelendirmiþti.
Kamuoyu þaþkýndý.. Bu 11 'vatansever ve kahraman m.vekilleri' nasýl olup da böylesi bir toplu istifa ile 'memleketi kurtarmak için'(!) uyanmýþlar ve de istifa etmiþlerdi?
Bunun bir karþýlýðý yok muydu? Nerede- nasýl olmuþtu bu durum?
Ýþte o zaman anlaþýldý o gizli görüþmelerin mekâný..
O gizli buluþmanýn doðumu aþikâr olacaktý.
Çünkü 'Güneþ Motel Rezâleti'nin bu 'kahraman' m.vekillerinin baþka neler aldýklarý, nasýl iknâ edildikleri bilinmiyordu, ama bu m.vekillerinin her birisine de birer 'Bakanlýk' verilmiþti.. O kadar ki, sýrf Meteoroloji Genel Müdürlüðü'nün kendisine baðlandýðý bir Devlet Bakanlýðý bile ihdas olunmuþtu ve o Bakanlýða getirilen m.vekili kiþi de, o kurumun adýný bile Meclis konuþmasýnda telâffuz edemiyor ve 'motoroloji' diyor ve Meclis gülüþme ve kahkahalara boðuluyordu.
Ki o 'memleket kurtaran kahraman m.vekilleri'nden ismi hâfýzalarda kalan kaç kiþi vardýr?
Hemen hemen hiç..
Ama birisinin hakkýný yemeyelim.. O 'Bakan'lardan piyasadaki mafyatik unsurlarla ilginç iliþkiler kurduðu söylenen birisi daha vardý ki, ona 'çete reisi' deniliyordu. Bu durum kendisine (herhalde, -o zaman 500 bine yakýn tirajý olan-Günaydýn gazetesinin bir muhabiri tarafýndan) sorulduðunda kýzmýþ ve 'Ulan bana bakýn, bu ülkede bir tek çete reisi vardýr, o da '..... 'tür.. Anladýnýz m?' diye karþýlýk vermiþti. Demek ki 'çete reisi' demek bile övgü mânâsýna alýnýyordu ki, o konuda meþhur bir 'koruma kanunu' bile devreye sokulmamýþ, biz de o zaman o kiþinin bu sözlerini tirajý 40 binin üstünde olan 'Tevhîd' isimli haftalýk dergimizin kapaðýndan kamuoyuna duyurmuþtuk.
'Hâfýzâ-y'ý beþer, nisyân (unutkanlýk) ile mâlûldür (hastalýklýdýr) ' derler.
Bizde bu açýdan hafýzalarýmýzý tazelemekte fayda olsa gerek diye bu konuyu tekrarlamýþ olduk.
Þimdi bu konularý hatýra anlatmak için deðil, Ecevit hayraný olduðunu sýk sýk vurgulayan KK Bey'in de siyasî çalýþmalarýný 'Güneþ Motel Rezâleti' günlerindeki gibi karanlýk iliþkilerle benzerlik taþýdýðýna ve Ecevit'ten geriye, o rezaletten, 'utanç verici bir karakter özelliði'nden gayri bir þey kalmadýðýna iþaret için de aktardýk..
Hattâ biraz fazlasýyla.. Çünkü Ecevit, adlarý 'satýlýk m.vekiliði'ne çýkan o kiþilere birer uyduruk-kýytýrýk Bakanlýklar vererek ve de bizim bilmediðimiz ama kamuoyunda, 'Kim bilir daha neler verilerek elde edildiði' iddialarý isimleri üzerinden düþmemiþ olan o kiþilerden farklý olarak KK Bey, 'Eðer C. Baþkaný seçilirse, ittifak ettikleri 7-8 kiþinin her birisine de 'Cumhurbaþkaný Yardýmcýlýðý' sýfatý verecek ve onlarýn imzalamadýðý hiçbir þey uygulamaya da geçmeyecek'miþ..
Ama daha ilgi çekici konular devrede bugünlerde..
Bir kiþi eskide Tayyib Bey'e yakýnlýðýný iddia ederek, Antalya Havaalaný'nýn yapýmýnda yapýlan bir yolsuzluðu anlatýyor.. Güyâ o zaman 1 milyar dolarlýk bir yolsuzluk yapýlmýþ..
Ne zaman mý?
2007 yýlýnda!! Yani 16 sene önce..
Peki, halkýn haklarýnýn korumak adýna sosyal medyaya çýkarýlan o ve benzeri kiþilere, '16 senedir neredeydin?' diye soracak bir makam yok mu ve olmayacak mý?
Ve bu konuyu Akþener isimli bir hatun kiþi ve öteki er kiþiler, Muhalefet'in Ýstanbul-Maltepe'deki 6 Mayýs mitinginde tekrarlayýp, kitleleri en büyük rakipleri aleyhine 'Hýrsýz!... Hýrsýz!...' diye tempo tutturup coþturuyor; rakibi olan bir ismin o þekilde dakikalarca suçlanmasýna çanak tutuyordu..
Ya birileri de Akþener için sosyal medyada bir takým iddialar yayýnlasa ve o iddialarý da rakipleri seçim meydanlarýnda tekrarlasa, þeref ve namusuna çamur atýldýðýna dair feryadlar koparmayacak mýdýr?
Oradaki kalabalýklarý görünce nutuk çekme duygusu daha bir coþan Davutoðlu'nun orada söyledikleri ise, kendisinin herhalde geçmiþteki nice sözlerini inkâr edecek mahiyetteydi.. Onun geçmiþi adýna utanç duydum, acý çektim.
Ýhtirasla kan tepeye fýrlayýnca, göz kararýr; sakinleþince ise yüz kýzarýr. Temenni ederim ki, bir gün vicdanýyla baþ baþa kaldýðýnda yüzü kýzarsýn..
Ve KK Bey'de o tezahürattan mest olmuþ gibiydi..
Daha sonra konuþma sýrasý ona geldiðinde, yine 'hýrsýzlýk'lardan ve Avrupa'ya kaçýrýldýðýný söylediði '468 milyar dolar'ý geri getireceðinden filân söz etti.. Reklam panolarýnda ise, '300 milyar dolar temiz para' getireceðine dair vaadi, kalabalýklara nanik yapýyor gibiydi.
Bu arada KK Bey'imiz geçtiðimiz günlerde, kendisi hakkýnda gerçek dýþý bir takým ses ve görüntülerin ortaya çýkarýlabileceðinden söz ederek, bunlara itibar edilmemesini, esasen bu gibi yapmacýk seslendirme ve görüntüleri çürütecek teknolojilerinde olduðunu bir 'gözdaðý vermek' havasýnda söyleyiverdi.. Anlaþýlan KK Bey, Deniz Baykal hakkýnda ortaya çýkan utanç verici kasetlerden sonra istifa etmesiyle bugünkü konumuna geldiðini hatýrlayarak, kendi baþýna da bir külah geçirilebileceðinin korkusuna kapýlmýþtý..
Özellikle de KK Bey Amerika'ya gittiðinde, özellikle 8 saat kimseye görünmeden nerede olduðu ve kimlerle konuþtuðu üzerine ortaya atýlan iddia ve ihtimallerin baþýný aðrýtabileceðini hatýrlamýþ gibiydi ki, önceden böyle bir açýklama yapmak gereðini duymuþtu..
Ama daha ilginç olan ise, kendisi hakkýnda böyle uyduruk ses veya görüntüler çýkarsa, bunun mümkün olduðuna örnek olarak, 17-25 Aralýk 2013 tarihlerinde Erdoðan için de öyle iddialarýn ileri sürüldüðünü de belirtiyordu. Yani Erdoðan için söylenenlerinde uyduruk olduðunu itiraf ediyor ve kendisine de zýmnen öyle oyunlar kurulabileceðini ifade ediyordu. Hâlbuki o yýllarda KK Bey deðil miydi, o iddialarý gerçekmiþ gibi Meclis Kürsüsü'nden de, medya organlarýnda ve muhtelif konuþmalarýnda yýllarca anlatýp durmamýþ mýydý?
Þimdi kendisine de bir tuzak kurulabileceði korkusuna kapýlýnca, Erdoðan'dan özür dileyecek bir dürüstlük gösterip helâllik dilenseydi, -aradan o kadar zaman geçmiþ olsa bile- yine de, anlayýþla karþýlanabilir ve hattâ alkýþlanabilirdi, belki..
Ne diyelim, 'Etme- bulma dünyasý..'