Güney Amerika ülkeleri Gazze'de yaþanan insanlýk dramýna karþý ses yükselten ülkelerin baþýnda geliyor. Ýnsan ister istemez bu ilginin neden geliþtiðini soruyor.
Bu desteðin, Güney Amerika ülkelerinin kaderi ve tarihiyle çok yakýndan ilgili olduðunu düþünüyorum. Bugünkü bu coþkulu halk yürüyüþlerinin altýnda, Latin Amerika'daki diktatörlere karþý verilen yerel mücadelelerin olduðu çok açýk. Diktatörler ve darbeciler, ABD ve Ýsrail'in hamiliðinde iþ tutarken, yerli halkýn mücadelesi, ABD-Ýsrail karþýtlýðý kýsmýyla, Latin ülkelerini Filistin ile ayný bloka yerleþtiriyordu ve bu blok her seferinde sol oluyordu. Sað kesim ise, Ýsrail ve ABD patronajý ile iþbirliði yolunu tutuyordu...
Güney Amerika ülkelerindeki Yahudi ve Filistinli popülasyonunun varlýðý da, Filistin'e ilgisiz kalamayýþlarýnýn önemli bir sebebi. Eylemlerin, Gazze'de yaþanan son insanlýk dramýnýn ardýndan, Filistin lehine þahlanan bir meydan okumaya dönüþtüðünü söyleyebiliriz.
7 Ekim'de Hamas'ýn Ýsrail'e yönelik baþlattýðý çýkartma, Güney Amerika ülkelerindeki resmi aðýzlardan büyük tepki toplasa da; ardýndan gelen Ýsrail iþgal ve zulmü, özellikle Ehli Baptist Hastanesinin bombalanmasýndan sonra, tamamen Ýsrail aleyhine döndü. Þu anda Ýsrail'i destekleyen tek Latin ülkesi yok...
Kolombiya, Þili, Arjantin, Bolivya, Honduras, Peru, Guatemala, Dominik ve Kosta Rika derhâl Filistinlilerle dayanýþma mesajlarý açýklayýp, Ýsrail'i aðýr þekilde eleþtirdiler. Þili ve Kolombiya, Ýsrail'deki büyükelçilerini geri çaðýrdýlar, Bolivya, Ýsrail ile diplomatik iliþkilerini kesti...
Ýsrail 1967'den bu yana ABD gözetiminde, kendi güvenliðini öne sürerek silah endüstrisini, iç siyasetinin ve kurduðu Yahudiliðe dayalý milliyetçiliðin ana unsurlarýndan birisi haline getirdi. Bu arada Güney Amerika ülkeleri, art arda yaþanan darbeler ve yatýþmamýþ anti-demokrasileriyle Ýsrail için hazýr pazar konumundaydýlar.
1960'lardan 90'lara kadar Güney Amerika'da söz sahibi olan pek çok diktatörlük, Ýsrail'in bonkör pazarlarý oldular. Ýsrail, silahlarýný satmak ve askeri danýþmanlýk vermek ve bu baskýcý rejimlerin baþta kalmasý için her türlü desteði verdi.
Sözgelimi Orta Amerika'da, Ýsrail, Samosa diktatörlüðünü destekledi.
Sandinistalara karþýtý diktatörün adamlarýný silahlandýrdý, bu durum zaten yoksul olan halký daha da periþan etti. Keza El Salvador ve Honduras'a da büyük silah satýþlarý gerçekleþtirdi Ýsrail. 1982'de Guatemala'da yapýlan darbede de yine baþroldeydi.
Bugün bir iki cümlede yazýverdiðimiz bu darbeler ve diktatörler 1960-1990 yýllarý arasýnda 750 bin kiþinin katledilmesine, bir o kadarýnýn yok olmasýna/kaybolmasýna, bir o kadarýnýn sürgün ve kaçak olarak ülke dýþýna kaçmasýna sebep oldular...
Bu hazin tarihte, bir kýta dolusu dökülmüþ kan, bir kýta dolusu dökülmüþ gözyaþý var... Ýnsanlar, tabii bunlarý unutmuyorlar. Gazze'de yaþanan insanlýk dramýnýn faili Ýsrail'den küresel nefret hiç de sebepsiz deðil!