Selim ATALAY
Selim ATALAY
http://www.selimatalay.com
Tüm Yazýlarý

Güney Kýbrýs küçüktür ve tabii ki mide bulandýrýr

Güney Kýbrýs hap kadar, ama küresel ölçekte mide bulandýrýyor... Düne kadar, Kýbrýs’ýn nerede olduðunu dünyada sadece meraklýsý bilirdi. Son birkaç günde dünya piyasalarýnda herkes öðrendi. Ama bu hayýrlý bir öðrenme deðil. ‘Kýbrýs’ kelimesi artýk finansal piyasalarda küfür niyetine kullanýlýyor.

Ne oldu? Güneyin bankalarý batýktý... Yunanistan ondan önce batýktý. Ancak Bayan Merkel’in yaklaþan eylül seçimi nedeniyle Yunanistan batýrýlmadý, kýyýya çekilip kayalara oturtuldu... Yunanistan’ýn derdi, borcu... Güney Kýbrýs’ýn derdi ise batýk bankalarý... Ancak Rum kesimine Almanya baþka bir düzenleme yaptý: Güney Kýbrýs teknesinin altýný biraz daha delip, makine dairesini de daðýtýp, Yunanistan’ýn yanýna oturttular... Güney kara para cennetiydi, Rus kirli parasýný yýkama merkeziydi, o yüzden AB’nin kurtarma planý, bankalardaki mevduata kafadan yüzde 10 vergi koydu. Yani normal tasarruf sahibinin devlete güvenip tuttuðu paraya el kondu. Normalde AB’de mevduat kutsaldý, 100 bin Euro’ya kadar sigortalýydý. Ancak -Rus parasýný kurtardýk- denmesin diye bütün Rumlar’a vergi yüklendi ve de kýyamet koptu.

Olay baþtan sonra ibretlik:

- Rumlar, çokgüvendikleri AB’den ummadýklarý muamele gördüler. Geçen hafta sonu görüþmelerde Rumlar’a önce ‘vergi koyun’ dendi... Hýk mýk edince de -Ýsterseniz Euro’dan çýkabilirsiniz- dendi... O ilk þoktu.

- Rum Yönetimi hâlâ kara para cenneti kalmak için kendi vatandaþlarýný harcadý. Aslýnda AB’nin istediði, Ruslar’ý kaçýrmak idi. 100 bin Euro üzeri mevduata yüksek vergi konsa, -Ruslar’a yönelik- sayýlacaktý. Rum Yönetimi ise kendi vatandaþlarýný ayýrmadý. Sonradan büyük tepki üzerine uyandýlar, önce evet dedikleri þartlarý deðiþtirmeye çalýþýyorlar.

- Rum Yönetimi AB’de ‘ikinci sýnýf’ olduðunu fark etti. Rum Lider Anastasiades ‘Bize oldu bitti yaptýlar’ dedi... AB’nin babalarý önceden karar almýþlardý, Rumlar’a Brüksel’de teblið ettiler. Limasol-Larnaka Brüksel’e deðil, Lübnan’a daha yakýn- lafý yeniden hatýrlandý.

- Yunanistan kendi çalkantýsý boyunca -Euro’dan çýkarýz- diyerek þantajda epey baþarýlý olmuþtu. AB bu deneyimden sonra Rum þantajýna izin vermedi. Hatta Brüksel görüþmelerinde -Aylardýr bu durumunuz sürüyor, Euro’ya olumsuz  etkiniz olmadý- deyip, þantaj kapýsý kapatýldý.

FÝNANSAL ZORBALIK

Ancak Güney Kýbrýs olayý, baþka boyutuyla küresel etki yapýyor: -AB’de bir gecede banka mevduatýna el konabileceði- gerçeði ortaya çýktý. Bu bir gecede el koyma- olayý, ‘az geliþmiþ ülkelere’ ya da ‘zorba rejimlere’ mahsus bir ilkellik sayýlýrdý. Ancak en Avrupai ve ileri piyasada yaþanmasý, herkesi þoke etti.

Son böyle küresel etki, Arjantin’de görülmüþtü. Parasýný 1 dolar eþittir 1 peso yapan Arjantin, 2001’de sýkýþýnca bu denklemi bozdu ve dolarlarý kafadan pesoya çevirdi... Arjantin olayý hiç unutulmadý, on küsur yýl sonra Arjantin hâlâ o sabýkayý taþýyor. 

Þimdi Euro Bölgesi’nde Yunanistan dosyasý açýk, Ýspanya, Ýtalya topun aðzýnda, Ýrlanda, Portekiz eh þöyle böyle... Bu ülkelere ‘Kýbrýs Kabusu’ çöktü... Ya bizim paralara da bir gecede el konursa... Yüzde bir ya da yüzde 10 fark etmiyor... Bankada duran paraya ‘vergi’ maskesiyle keyfi biçimde el koymak, kümeste yatan tavuða, hindiye, kaza çifteyle ateþ edip, sonra -avda vurdum- demek gibi birþey...

Þimdi önümüzde çalkantýlý bir dönem baþladý ve uyuyan Euro krizi uyandý. Almanya’da seçim yaklaþýyor, Bayan Merkel ‘sorun’ istemiyor... Zaten bu iþe ‘Kýbrýs izole bir sorundur, Avrupa’nýn kalanýný ilgilenmez’ diye kalkýþtý. Euro’da yaþanacak kýsa süreli çalkantýyý da önleyebileceklerini varsaydýlar.

BAÞKA PALYAÇO

Ancak Güney Kýbrýs’ýn izole bir sorun mu, yoksa Ýtalya, Ýspanya vs bankalarýna mevduat hücumunu tetikleyecek bir iþaret fiþeði mi olacaðýný önümüzdeki günlerde göreceðiz. Euro’da da ezeli soru yeniden soruluyor: Euro Güney Avrupa olmadan Almanya parasý olarak sürse daha iyi olmaz mý?

Siyaseten Rum tarafý felç durumdadýr. Anastasiades siyaseten aðýr yaralýdýr, bu iþ siyasi hayatýný çok kýsaltabilir. Rum tarafýnda kriz yayýldýkça radikalizm meraký artacaktýr. Hatta bu gidiþle Rumlar’ý AKEL komünizmi de kesmez, Grillo benzeri bir baþka palyaço bulmak zorunda kalabilirler. 

Bu arada gelecekte þayet, belki, eðer...  Türk ve Rum taraflarý arasýnda ‘Kýbrýs Görüþmeleri’ olacaksa, buna uygun model AB’nin geçen hafta sonu Brüksel’de uyguladýðý modeldir: Kapýyý kapatýp, ‘Ya þartlarý kabul edersiniz ya da Euro’dan çýkarsýnýz’ deyince ancak kabul ediyorlar. Bunu anladýk...

Anastasiades’in Brüksel fiyaskosuna bahane ararken ‘1974 gibi trajik zamanlardayýz’ demesi de talihsizliktir. Ýçte sýkýþýnca, dýþ kriz aramak gibi bir maceraya gitmeyeceðini umuyoruz.

Gerçi 1974 deyince 20 Temmuz’u kastettiðini de sanmýyoruz. 20 Temmuz’a uzanan günlerde Rumlar kendi aralarýnda kanlý bir içsavaþa tutuþmuþlar, arada da Türk köylerinde katliama giriþmiþlerdi... Evet 1974 trajik, hâlâ o sakýzý çiðnemek ise daha trajik... Hele önce þu ekonomik krizi aþsýnlar da... gerisine bakarýz.