Afganistan’ýn Sovyet iþgalinden sonra ABD ve Batýlý ortaklarý kollarý sývayarak bu belayý defetmenin yolarýný aramaya baþladýlar. Ýlk yapýlacak iþ, Sovyet iþgalcilere karþý bir gerilla savaþý örgütlemekti. Bu amaca yönelik, Cidde’deki ABD vize bürosuna baþ vurular 1987-89 yýllarý arasýnda olaðanüstü sayýda arttý. Bu vize bürosunda yöneticilik yapan Michael Springman BBC’de yayýnlanan bir söyleþide bu baþ vurularla ilgili þöyle demiþti: “Dýþiþleri Bakanlýðý yetkilileri, Suudi Arabistan’la ilgili olmayan bir çok kiþiye vize vermem için bana baský yaptý. Bu durumu þikayet ettim. Gerek Genel Müfettiþlik gerekse de Diplomasi Güvenliði Birimleri þikayetlerime kulak asmadý. Sonradan öðrendim ki bu kiþileri örgütleyen ve vize baþ vurusu için gönderen kiþi Usama Bin Ladin’di ve bunlar Afganistan’da Sovyetlere karþý savaþacak mücahitlerdi ve ABD’de kurulan eðitim kamplarýna gidiyorlardý.”
Soyetlerin Afganistan iþgaline karþý mücahitleri örgütleme tasarýsýnýn mimari Baþkan Carter’ýn Ulusal Güvenlik Danýþmaný Zbigniew Brzezinski, ABD’nin mücahitleri Afganistan’da 3 Temmuz 1979 tarihinde yani Sovyet iþgalinden altý ay önce örgütlemeye baþladýðýnýn doðru olup olmadýðý yolunda, La Novelle Observateur adlý Fransýz gazetesinin sorduðu bir soruya þöyle cevap vermiþti:
“Resmi tarihe göre CIA’nin mücahitlere yardýmý Sovyet ordusunun 24 Aralýk 1979’da Afganistan’a müdahelesiyle baþlar. Gerçekteyse Baþkan Carter Kabil’deki Sovyet yanlýsý yönetime karþý karþý savaþanlarýn desteklenmesi yönündeki ilk emrini 3.7.1979’da vermiþti. Ben Baþkan’a böyle bir giriþimin önünde sonunda Afganistan’ýn Sovyetlerce iþgaline yol açacaðýný yazýlý olarak Baþkana bildirdim.”
Brzezinski’ye göre ABD’yi yönetenlerin tek derdi, Sovyetler için bir tür Vietnam yaratmak deðildi Afganistan topraklarýnda. Asýl amaç belki de Ýslam’ý yeniden biçimlendirmek ve kurulacak yeni dünya düzeninde etkili bir silaha dönüþtürmekti.
Brzezinski, Sovyetlerin Afganistan’ý iþgale baþladýðý gün Baþkan Carter’a yazýlý bir not iletmiþti: “Artýk Sovyetlere kendi Vietnamlarýný hazýrlama imkanýný saðladýk.”
Ýslam mücahitlerinin daha sonralarý teröre yönelmelerini El Kaide’ye dönüþmesini ön görebilmiþ miydi? Bunun cevabýný Brzezinski’nin þu açýklamasýnda bulabiliriz:
“Dünya tarihinde hangisi daha önemlidir? Taliban mý SSCB’nin çökmesi mi? Kýþkýrtýlmýþ üç beþ Müslüman mý yoksa Doðu Avrupa’nýn özgürleþmesi ve Soðuk Savaþýn bitmesi mi?”
ABD sonraki yýllarda Afganistan’da iþlevini tamamlamýþ mücahitlerin Avrupa’ya yayýlmalarýný hele de Bosna’ya uzanmalarýný saðladý. Usama Bin Ladin’e Viyana’da Bosna pasaportu verildi. Arnavutlukta o sýralar boy göstermeye baþlayan UÇB adlý örgütü desteklemek amacýyla bir çok mücahit Makedonya ve Bosna’ya gitti; UÇB’ye (Usthria Clirimtare e Kosovés—Kosova Kurtuluþ Ordusu) katýldý. UÇB Bin Ladin’in kurduðu insani yardým örgütlerinin (?) paralarýyla silahlandý ve saldýrýlarýna baþladý. Bu paralarýn çok büyük bir bölümü Amerika, Batý Avrupa ve Suudi Arabistan kaynaklýydý. El Kaide’nin önde gelen yöneticileri Batýlý gizli servislerce eðitilmiþti. Burada sorulmasý gereken soru þudur: El Kaide gerçek bir örgüt müdür yoksa Batýnýn dýþ politikasýnýn bir propaganda malzemesi midir? (Jürgen Alsasser-Alman araþtýrmacý gazeteci)
El Kaide Ýslam’a karþý açýlan ve Baþkan Bush’un aðzýndan kaçýrdýðý haçlý savaþý için uydurulmuþ bir yalan mýdýr? Bu yalansa eðer, Trump gibi kafatasçý faþistlerin ortaya çýkmasýna neden olmuþtur. Bu yalansa eðer Müslüman coðrafyasýnýn kan ve ateþle sýnanmasýna yol açmýþtýr. Neredeyse bir gecede ortaya çýkan DEAÞ’ýn bu kadar kýsa sürede örgütlenip çaðdaþ sihlarla, tanklarla donatýlmasý nasýl mümkün olmuþtur? Irak ordusu neden Musul’u hem de silahlarýný býrakarak kaçmýþtýr? Bu sorularýn yanýtýný bulduðumuz gün ta 3 Temmuz 1979’a uzanan ve Ýslam’a karþý baþlatýlan bu amansýz savaþýn sýrlarýný açýklamaya baþlayacaðýz.