Gurbette Ramazan Cihannüma’sý

Ramazan'ýn içe dönüþ ve ruhani anlamda tezkiye, gözden geçiriþ anlamlarýný kaybettik. Yoðunluklu olarak sosyalleþme üzerinden; kalabalýklý, gürültülü kýsmýna dairiz epey zamandýr. Kulluða dair gerçekleþtirmemiz gereken eylemlerin gösterisel yönü, adeta fuar kalabalýklýðýnda artarak devam ederken, içerde ve kalbimizdeyse tam aksine giderek artan bir uzaklaþma var... Kendi kalbimizin sesini, iþitemez olduk...

Belli bir çaða ulaþýnca, yani sýrtýnýz epey zamandýr yük çekiþten bir hayli eðrilip, elleriniz taþ taþýmaktan iyice nasýrlaþtýðýnda, sevdiklerinizi limanlardan tek tek uðurlayýp yalnýzlýðýnýz arttýkça... Ýnsan gitmek istiyor... Vazifelerimi yaptým elimden geldiðince ve zaten eðreti olarak iliþtiðim þu geçici limandan kopuþ vakti geldi artýk diyor. ''Ölüm dikkati''niz artýyor. Yani hayatý gözden geçiriþ, yaþamaya dair tüm debdebenin ve ihtiraslarýn içinden fani oluþumuzu keþfediþ... Ramazan, tüm bunlarý ifþa eden, kendi kendimizi seyredeceðimiz bir gönül aynasýna dönüþüyor...

Son iki yýldýr iftar programlarýnda çekildim. Ruhum yoruluyor o hengameden. Bu yýl, bundan murat olabilir, daha da uzaða attý felek bizi. "Gurbette Ramazan", çölde yapayalnýz yürüyüþün edebiyatýný yapan bendeniz için, bambaþka bir iç yolculuða yelken açmaya dönüþtü. Özellikle talebelerin ve bir lokma helal kazanç için yollara düþen emekçilerin arasýnda Ramazan çatýsýnýn anlamý ve deðeri, bizlerin çok sesli ve çok amaçlý karnavallara dönüþtürdüklerimizden çok farklý.

CÝHANNÜMA'yý ilk duyduðumda, Katip Çelebi'nin meþhur eseri gelmiþti aklýma. Dünya haritasý açýlmýþtý sanki önüme. Üniversiteli ve Milli Gençlik Vakfý günlerimden bu yana takip ettiðim, çok deðerli arkadaþým ve yoldaþým Mustafa Þen'in önderliðinde kurulmuþ CÝHANNÜMA çatýsý, geleneksel mimarimizde adeta camdan bir kuleyi, rasat ediþi andýran, seyir ve zaman tutanaðý imkanýydý... Cihannüma çatýsý, Türkiyemizin birikimiydi. Adalet, hakkaniyet, ilim, irfan, hikmet, dayanýþma gibi geleneksel esaslarýmýzla hareket eden bir sorumluluk bilincini taþýyor. Þehir, mimari ve medeniyet köklerimize de telmihte bulunan bir isim ayný zamanda Cihannüma, mekanýn þuuruna varmamýza dair bir teklif. Tarihi ve þimdiki aný anlama'lar eþliðinde rasat ediþ, feraset ve basiret gayelerine matuf. Ve bu bakýþ, sadece entelekt anlamýnda üzerinden geçiþ deðil, sorumluluk alma ve hayýrda iþbirliði gayelerini de taþýyor. Adam yetiþtirme ocaðý kýsaca.

New York'taki Cihannüma çatýsýnýn lideri Hafýz Levent Ali Yýldýzkardeþimin davetini alýnca bizim Buðra, arkadaþý Osman (her ikisi de mühendislik talebesi) ve annesi Fevziye Hanýmla yola koyulduk, Ayhan Özmekik kardeþim götürdü bizi. Belki çocukluðumda veda ettiðim iftar heyecanýna deðdi kalbim. Gurbetteki hemen herkesin yarasýna, ihtiyacýna derman olmakla namlý iþadamý Murat Güzel'in (Star Açýk Görüþ'teki politika kritikleriyle de tanýyorsunuz) himayesinde açýlmýþ masalara oturduk. Hafýz Levent Ali kardeþim (son seçimlerde AK Parti USA seçim koordinasyon baþkanýydý) küçük bir Türkiye'yi çaðýrmýþ. Çok kalabalýk deðildik ama hemen her bölgemizden tertemiz insanlarýmýz, akademisyen, esnaf, doktor, iþçi, polis, mimar, öðrenci koþup gelmiþler. Burada ezan sesi yok, gökyüzünü kalbiniz ayýrýyor beþ vakte. Burada ezan sesi yok, kendiniz okumak zorundasýnýz dünyayý Allah'a davet eden büyük çaðrýyý. Burada ezan sesi yok, tek ve tenhasýnýz gurbette. Ve þayet Ramazan'dan da geçiyorsanýz, ''tek, ten ve tenha'' oluyorsunuz, uzaklýk sadece ruhunuzu daðlamýyor, teninize, bedeninize de vuruluyor yalnýzlýðýn mührü...

Müslüman, tek baþýna ve çok uzaklarda da olsa, rutini deðiþtiren kiþidir.Saati kurandýr. Çarkýfeleði üfleyen. Zembereði çeviren. Newyork'ta bir iftar vakti ayný çorbaya kaþýk sallarken üç beþ Müslüman, ''Ýslam Alemi''ni konuþtuk. Batýlý haber ajanslarýnda birbirinden kopukluðu, birbirine düþmüþlüðü, yoksulluklarý ve diktatörlükleriyle, asla medeniyet kuramamýþlýðý üzerinden tarif edilen çok parçalý ''Müslüman Dünya'' kavramý yerine... niçin ''Ýslam Alemi'' kavramýný kurmalý ve sürdürmeliyiz'i konuþtuk... Ýki Müslüman bir araya gelince Ümmetten konuþmuyorsa kýyamet kopmuþ say sen onu...

Yurt dýþýnda devletin desteðiyle veya bizzat devletin kurduðu kurumlar da var. Ama bunlarýn çoðunda gönüllülük pýrýltýsý yok, hantallaþmýþ yapýlarýyla bir tür politik tramblen olarak kullanýlýyorlar maalesef. Davet edip içe alacaklarýna, nasýl yaparýz da göðsünden itip kaçýrýrýz mileti diye yoruluyorlar adeta. Cihannüma, devlete baðlý ama sýrtýný devlete yaslamayan tavrýyla ''alperenlik'' ruhunu yansýtýyor gurbet ellerde... Üstad Akif Emre'nin gündemde tuttuðu þu hakikat, gurbette sivil toplum oluþun rotasýný da belirliyor: ''Statükolaþan her düþünce, dinamizmini kaybeder. Statükoya eklemlenen her hareket umut olma kabiliyetini yitirir''...

Umudu diri tuttuðu için Cihannüma'ya teþekkürler.