Gürsel Tekin neden açýk konuþamýyor?

Ýsterseniz sözü önce CHP Ýstanbul milletvekili Gürsel Tekin dostumuza verelim. 

Buyuruyor ki, “Biz eskiden kim CHP’ye bir oy fazla kazandýrýrsa o aday olmalýdýr derdik. Bugün CHP’nin oy kazanmasýndan ve baþarýsýndan baþka ölçütler de devreye girmiþ durumda. Kiþisel, þahsi ölçütler ve keyfilik ne yazýk ki maliyetsiz deðildir. 31 Mart’ta bu maliyet ile partimizin karþýlaþmamasýný umut ediyoruz.”

Daha aðýr ifadeleri de var ama “zararsýz” olmasý hasebiyle ve de “açýklayýcý” kimi ifadeleri içerdiði için, konuþmasýnýn bu kýsmýný seçtim. 

Önce kötü haberi verelim: 

Dostumuz Gürsel Tekin umut etmese de, kaçýnýlmaz “kötü son”u þimdiden ilan edebiliriz. 

Çünkü “keyfiliðin” ve “ölçütsüzlüðün” de bir bedeli var. 

CHP bu bedeli ödeyecek. 

Haddizatýnda Kemal Kýlýçdaroðlu’nun görevi, hangi “bedel”e mal olursa olsun, CHP’ye “istikamet” tayin etmek, CHP’yi belli bir siyasal arzunun enstrümaný haline getirmek. 

Kýlýçdaroðlu bunun için var. 

Nasýl bir istikamet mi? 

Bunu anlamak çok da zor deðil. 

Partinin ve Kýlýçdaroðlu’nun son altý yýl içinde yöneldiði siyasete (“tape siyaseti”dir bu) bakýn, “istikameti” anlarsýnýz: 

Kendisini “kurucu deðerlerle” tanýmlayan “sol merkez” parti gitti, Türkiye’ye operasyon çekmek isteyenlerin “içerideki” mutemet partisi geldi. 

Sosyal demokrat ve “solcu” olmasý beklenen Kemal Kýlýçdaroðlu gitti, illegal dinleme kayýtlarý üzerine siyaset bina eden FETÖ yancýsý geldi. 

Bu “yönelimlerine” bakarak, CHP’nin seçim kazanýp iktidara gelmek gibi bir “amacý” olmadýðýný rahatlýkla söktürebilirsiniz. 

Gürsel Tekin’in açýklamalarýna gelecek olursak... 

Ýyi söylüyor, doðru söylüyor da, “net” konuþamýyor. 

Keyfiliði ve kiþisel ölçütleri anlýyoruz... 

Doðrudur. 

Kýlýçdaroðlu belediye baþkaný adaylarýný seçerken ya da milletvekili listelerini oluþtururken olabildiðince keyfi davranýyor. 

Eskiden (genel baþkanlýk ve parti kurullarý seçiminde) çarþaf listeyi savunurdu... Aday belirlerken ya da milletvekili listelerini oluþtururken “ön seçim” yapardý. 

Bunlarýn hepsini kaldýrdý. 

Partiyi artýk “demir yumruklarla” ve “tek adam keyfiliði” içinde yönetiyor... 

Buna itiraz edenlerin de kafasýný koparýyor... 

Buraya kadar anlýyoruz da, Gürsel Tekin’in demek istediklerini, niçin daha cesur bir þekilde dile getiremediðini, niçin “paravan ifade” kullandýðýný anlayamýyoruz. 

Mesela, konuþmasýnýn yukarýya alýntýlamadýðým bölümünde, ayrýca, “baþka ölçütler”den söz ediyordu. 

Nedir bu “baþka ölçütler?”

Eski Mersin milletvekili Ýsa Gök, adýný koymuþtu, “CHP giderek bir Alevi partisine dönüþüyor” demiþti. 

Eski Beþiktaþ Belediye Baþkaný Murat Hazinedar, týpký kendisi gibi “yolsuzluk” suçlamasýyla görevden alýnmýþ eski Ataþehir belediye baþkaný Battal Ýlgezdi’nin yeniden aday gösterilmesi üzerine sinirlenmiþ, “Kýlýçdaroðlu’nun partide kimlik siyaseti yaptýðýný” söylemiþti. 

O da açýk konuþamamýþtý. 

Gürsel Tekin’den, bu “baþka ölçütler”i açmasýný rica ediyoruz... 

Ýþin içinde bir “FETÖ dayatmasý” ya da “yönlendirmesi” olabilir mi? 

Murat Hazinedar’dan da, “kimlik siyaseti”yle neyi kastettiðini, CHP’de tercih edilen “öncelikli kimliðin” hangisi olduðunu açýklamasýný rica ediyoruz.