Beþiktaþ, acelesi olan insanlarýn zamana teslim olmayan çabukluðu ile Kayserispor önünde Arena’da maça baþladý. Takýmda sadece yüksek tempo deðil, alýþýlmýþýn epey dýþýnda özel ve özgün kazanma hýrsý da vardý. Siyah-beyazlýlar; bu sezon hiçbir maça bu denli yoðun odaklanmýþ þekilde inançlý ve özgüvenli çýkmamýþtý. Gözünü mutlak galibiyete diktiði gibi, istediði sonucun bir an evvel gelmesinde de ýsrarcýydý.
Güzel olan þu ki; Kayserispor evsahibi takým taraftarýnýn da yoðun baskýsýna raðmen, daðýlmýþ bir takým görüntüsü içinde deðildi. Ýnanýn, arka arkaya 3 gol yemesine raðmen; ezik görüntüde deðildi. Þanssýzlýðý þu ki; Beþiktaþ sezonun en iyi günündeydi ve karþýsýnda kim olursa olsun, akibeti bu olacaktý.
***
Ama kabul etmek gerekir ki, daha 35. dakikada 3-0 maðlup duruma düþmüþ bir takým; ister istemez direncini ve iyi oynama isteðini kaybeder. Fakat ne ilginçtir ki, Kayseri beklenen ricat ve teslim olma noktasýna gelmedi. Sarsýldý, þaþýrdý ama; oyun ciddiyetinden kopmama çabasý ve becerisi gösterdi. Devre bittiðinde; (yedikleri onca gole raðmen) onlara da aferin dedim.
Ýkinci 45 dakika, istediði oyunu oynamýþ ve hatta beklemediði bir skoru yakalamýþ, böylece 3 puan garantisini de almýþ bir takým olarak; Beþiktaþ’a hakim olan normale dönme havasýyla baþladý. Bunu bir ölçüde tolere edebiliriz. Netice itibariyle maçý býrakmadýlar... Çýlgýnlar gibi oynamaktan, hýzlý ama daha sakin oyun kurgusuna dönmüþlerdi. Quaresma’nýn hem kiþisel resitali hem de takým oyununa uyan ortak tavrý, hoþ görüntüler sundu. Kazandýrdýðý penaltýyý Mario Gomez kaçýrdý ama, halinden þikayetçi olan Beþiktaþlý yoktu.
***
Tekrar belirteyim... Yediði gollere raðmen oyundan düþmeyen, dürüst oynayan ve elinden geleni temiz bir futbolla yapmaya çalýþan Kayseri’ye bir teþekkür þart oldu. Güzel bir maçtý.
Taraftar o kadar keyifliydi ki; kaçýrdýðý penaltýdan sonra, gol attýðý anlardan daha fazla tezahürat gördü.
Atýlan gollerin hepsi ustalýklý ince iþti. Bu galibiyet Beþiktaþ’a çok ciddi bir güven duygusu verdi.