Güzel Adam; Hasan Celal Güzel

Ýsimler insanlarýn kaderini kurarmýþ. Hem Hasan, hem Celal, hem Güzel olan bir insandý. Hasan Celal Güzel’di... 

Çanakkale Zaferimizi idrak ettiðimiz 18 Mart günü, Afrin’in kurtuluþuna karýþmýþtý dualarýmýz, mübarek üç aylarýn baþlangýcýndaydýk ki, bir veda haberi ile sarsýldýk... Hasan Celal Güzel Bey, Hakka yürümüþ dediler. Ýnna lillahi ve inna ileyhi raciun… Birazdan Hacý Bayram’a çýkacaðýz Hasan Aðabeyimizi uðurlamaya. Bazý hayatlar ne güzel, bazý hayatlar ne kadar berrak, ne kadar da soylu bir söylev gibi bazý hayatlar… Birazdan Hacý Bayram’a çýkacaðýz. Bir yanardað idi kükrerdi, celalliydi Hakký söylerken Hasan aðabey. Onu güzel kýlan sadece mütemadiyen gülümseyen yüzü deðildi, onu bizim nazarýmýzda güzel eyleyen adalet çaðrýsýndaki o heybetli yalnýzlýðýydý… 

15 Temmuz Darbesine millet olarak karþý çýktýk… 28 Þubat darbesine ise sadece birkaç güzel insandý karþý çýkabilen. Hasan Aðabeyi, Devlet Güvenlik Mahkemelerinin önünde, adliyelerde, sokaklarda güçlü sesiyle duvarlarda yankýlanan bir isyan haline taþýyan þeydi imaný ve cesareti… Sessizce boynumuz bükük aðlarken yanýmýza vardýðýnda "niye aðlýyorsunuz, haklýsýnýz, haklý olan aðlamaz, saðlam ve dirençli durun, hukuk elbette kazanacaktýr, zulüm ile abad olunmaz" der gönlümüzü alýrdý. Þimdilerde düþünüyorum da o günlerdeki iþlevi sadece gönül almak, moral ve destek vermek deðilmiþ… Bizi adalet arayýþýnda devamlýlýk arz eden bir hayat tarzýna çaðýrýyormuþ meðerse… Hak arayýþý sadece kuþatýldýðýnýz hak gasplarýyla çeperlenmiþ bir zaman dilimi deðildir. Hak arayýþý, bir bakýþ tarzýdýr, hayata deðer ve anlam veren adalet tavrýdýr. Hak arayýþý geçici ve ana baðlý bir durum deðil, hak arayýþý bir ahlaktýr, terbiyedir, ruhtur… 

Böyle bir ruhu vardý onun, mazlumdan yanaydý… Milletini seven, milleti için bedel ödemeyi göze alabilen, yiðit bir devlet adamýydý. Onunla mahkeme merdivenlerinde karþýlaþýrdýk, onunla kalabalýklarýn içinde karþýlaþýrdýk, onunla fikir dünyasýnýn çalkantýlý beyin fýrtýnalarýnda karþýlaþýrdýk. Doksan’larda bahsettiði bir idealdi "Yeni Türkiye"... Gerçi dergiydi "Yeni Türkiye" ama ansiklopedi içeriðinden de geniþ kapsamýyla brifinglerle karartýlmýþ kýsýtlanmýþ akademinin nefes aldýðý bir fikir ortamýydý. Sekreterine aratmaz, bizzat kendisi arardý makale isteyeceði zaman. Sadece siyasetin deðil düþünce hayatýnýn da nabzýný tutardý. Düþünüyorum da Hasan Celal Güzel beyefendinin ilhamýyla yelken açmýþ bu yayýnlar ayný zamanda açýk üniversitemizdi bizim…  

Rahmetli Muhsin Yazýcýoðlu Beyefendi ile birlikte karþý çýkmýþlardý 28 Þubat darbesine. Legal ve yasal seçimlerle iktidara geçmiþ Refah Partisi, siyasetten darbe yoluyla uzaklaþtýrýlýyor ve siyaset dýþý aktörlerce siyaset üzerine çörekleniyordu darbeci zihniyet. Buna çok az kiþi karþý çýkýyordu. Millete "metastas yapmýþ habis urlar" diyen, "1.Tehlike" diyen kesimlere kalkan olmuþtu "Tank Hasan"… 

Hasan Celal Güzel, 15 Temmuz direniþinin prototipidir. Menderes, Özal, Erbakan ruhunu Erdoðan’ýn güçlü Türkiye’sine taþýyan birleþtiren bir þuurdu o…  

Hasan Celal Güzel derken rahmetli Hasan Karakaya’yý, Mustafa Karahasanoðlu’nu, Prof. Sevgi Kurtulmuþ’u da hatýrlýyor insan. Daha geçen hafta bir sözlü tarih çalýþmasý için mülakata gitmiþler, "çocuklar bana bir þey olursa bunu kullanýrsýnýz" demiþ Sevgi hoca ve asistanlarýna… Ahiret bahçesine geçmiþ öyle çok sevdiðim var ki diyor insan hayatta yol aldýkça. Hayat dostlarla paylaþýlmýþ onurdur. Sevgili Tank Hasan Aðabey, Allah’ýn rahmeti, Peygamber Efendimizin þefaati yoldaþýn olsun.