Sabah saatleri. Güneþ usulca yükseliyor olmalý. Pencere aralanmýþ, rüzgar tülleri hafifçe havalandýrýyor. Ben uyanmýþým, kardeþlerim uyuyor. Mutfaðýn açýk kapýsýndan annemin sesi geliyor.
Türkü söylüyor annem:
"Dane dane benleri var yüzünde
Can alýcý bakýþlarý gözünde
Binbir dad var edasýnda nazýnda
Dünyada yarden dadlý var m'ola
Sallaný sallaný gelen yar m'ola..."
O anýn güzelliðinin o yaþýmda bile farkýndayým, kýpýrdamýyorum hiç, annemi dinliyorum, her saniyesini zihnime kalbime benliðime nakþediyorum.
Türkü bitiyor. Yanýna gidince bütün gövdesiyle dönüyor annem, gülümsüyor...
**
Evde misafir var. Mahalleden komþu teyzeler. Oturmaya gelmiþler. Çayla beraber illa bir þeyler ikram etmiþtir annem. Uðurlama vakti gelince bahçe kapýsýna kadar geçiriyor. Kardeþlerimle beraber biz de peþlerinden. Annemin etrafýnda civcivler gibiyiz.
Giderayak kadýnlardan biri bana laf atýp sevmek için uzanýyor. Nasýl ürküp utanýyorum.
En güvenli yere saklanýyorum hemen. Annemin arkasýna, eteðinin kývrýmlarý arasýna.
Sýcacýk eli þefkatle dolanýyor baþýmda.
**
Hastalanmýþým, epey küçüðüm. Eskiþehir'in kýþý ayazý fenadýr. Beni hastaneye götürecekler, endiþeli olduklarýný ayýrt edebiliyorum. Biniyoruz arabaya, Gökmeydan'ýn oralara kadar bir þekilde geliyoruz ama kar kapatmýþ yollarý.
Ýniliyor arabadan. Babam beni sýrtýna alýyor. Hastane tipiden dolayý zar zor görünüyor. Babamýn sýrtýnýn sýcaklýðýný, soluðunun sesini duyuyorum. Bir de annemle babamýn kara bastýkça çýkan ayak seslerini.
Devlet hastanesinde sýra var. Bekliyoruz epey ya da bana öyle geliyor. Kucaðýna alýyor beni annem, bastýrýyor baðrýna. Anne kokusu da mýrýl mýrýl sesi de zihnimde tenimde hâlâ taptaze.
**
O kokudan, koynunun sýcaklýðýndan, dokunuþunun þefkatinden, kara gözlü görüþünden mahrumum artýk.
Güzel annem perþembe günü ikindi ezanlarýyla teslim etti emaneti.
Cuma günü öðle namazýndan sonra topraða koyduk naaþýný.Üç gündür onsuzuz.
Öksüzüz.
Annesizliðin ne menem bir þey olduðunu daha üç gün geçmiþken, arayýp soran, taziye verip teselli eden dostlarýn ardý arkasý kesilmemiþken þu yaþýmýzda bile hissediyoruz.
Zormuþ meðer, tarifi yokmuþ.
**
Anne kaybettiðinizde çocukluðunuzu kaybedersiniz, diyorlar.
Annemin gitmesiyle en çok çocukluk anýlarýmýn hatýrýma gelmesi bundan belki de.
Hal bu ki annem hastayken, düçar olduðu zalim hastalýk ondan bütün hatýralarýný, yaþayýp biriktirdiklerini, yol boyu yüklendiklerini geriye doðru acýmasýzca silerken ben de, babam ve kardeþlerim de onun en çok bu halleriyle meþguldük.
Unutmasýn hatýrlasýn, hatýrlasýn ki ayak izleri silinmesin, yolculuðu sürsün istedik.
Ama yürüdü gitti annem.
Geçti dünya üzerinden...
**
Önce, hemen az önce olanlar siliniyor. Namazýný kýldý mýydý, gözlüðünü nereye koymuþtu, yemek yenmiþ miydi, diyeceðini demiþ miydi? Sonra durmuyor katlanarak artýyor hafýza kayýplarý. On, on iki yýlýn sonunda öyle bir siliniyor ki hafýza, artýk evlatlarýný bile tanýmýyor, adlarýný biliyor, çocukluk hallerini anýyor ama karþýsýndaki çocuðuna yine onu soruyor.
Böyle böyle attý bütün dünya yüklerini üzerinden.
Sorumluluklarý, zorunluluklarý, hatýralarý, yaþadýklarý bölük bölük uçtu gitti. Hafifledi annem. Beden de unuturmuþ -ki unuttu. En son o beden yükünden, bedenin aðrýsýndan sýzýsýndan, ruhu hapseden kafesinden de kurtuldu güzel annem. Özgürleþti.
Doðduðunda nasýl tertemiz, pirüpak ise öldüðünde de öyleydi.
Annemiz üzerine titrediðimiz bebeðimiz gibi olmuþtu zaten. Yasin Suresi'nde buyrulduðu gibi hani. ("Kime uzun ömür verirsek, onu yaratýlýþ itibariyle tersine çeviririz. Hâlâ mý akýl etmezler?")
Aklettik çok þükür.
Rabbim bize hizmet-hürmetten baþkaca annemize bakmayý da nasip etti, çok þükür baktýk annemize, aldýk hayýr dualarýný. Öptük elini ayaðýný.
Doyamadýk tek.
Doyulmuyormuþ demek.
**
Annemizin dünya hayatý bitti, ahiret hayatý baþladý.
Hayatý gibi ölümü de kýlavuzluk edecek artýk bize.
Babamla beraber tanýdýðýmýz en dirayetli insandýr annem. Hiç kolay olmayan þartlarda çocuklarýna daha iyi bir hayat sunmak için vakfedilmiþ hayatlar onlarýn ki.
Kendileri babasýz büyüdüðü halde, -ki babamda küçük yaþta annesiz kalmanýn ýstýrabý da vardýr- altý çocuðu yokluk içinde var etmek, altýsýna da üniversitede eðitim alma imkaný vermek, sadece ekonomik deðil çevresel þartlara karþý da mücadele etmek bugün için bile kolay olmasa gerek.
Hatýrlýyorum, kýz çocuklarýnýn okutulmasýna lüzum olmadýðýný düþünen, üstelik bu yanlýþ hükmü herkese uygulatma hakkýný kendinde gören bir cehalete karþý kýzlarýný savunmuþ ve güzel örnek olmuþ insanlardýr annem ve babam. Bizim kahramanlarýmýzdýr onlar.
Güzel annemin Marmara Üniversitesi Ýletiþim Fakültesi'nden dereceyle mezun olduðum gün döktüðü mutluluk gözyaþýný þimdi çok daha iyi anlýyorum. Benim için dünyanýn en deðerli mücevherlerinden deðerlidir.
Emek verdiler, yolumuzu açtýlar, arkamýzda durdular. Çok þükür biz de boþa çýkarmadýk emeklerini. Bunu da gördüler.
Yaþlarýmýz bugün 45-56 arasýnda deðiþiyor ama onlara göre durum hiç deðiþmiyor. Yoðun bakýmda entübe edildiði 44 güne kadar hatýrýna geldikçe hâlâ çocuklarý için endiþe ediyor, çocukluk hallerimizi anlata anlata bitiremiyordu güzel annem.
Annem... Sen gittin biz büyüdük bak.
**
Hatýralar baþýmý döndürüyor. Hayalin her an burada. Ne yana dönsem oradasýn.
Bir kere annem, çocuklarýna çok güzel anne oldun sen. Allah senden razý olsun.
Torunlarýna da çok güzel anneanne, babaanne oldun. Hep özlemle sevgiyle anacaklar seni. Sýcak kucaðýn, nasihatlerin, hitap ediþlerin, gülüþlerin ömür boyu sarýp sarmalayacak onlarý. Çok þükür annem.
Annem... Sen benim kýzýma da çok güzel anneanne oldun. Ýçini sevgiyle þefkatle doldurdun. Arkasýndan aðlayacaðý, dua ettiði, çizdiði resmi mezarýna götürmek için sabýrsýzlanacaðý bir anneannesi oldu çok þükür. Allah senden ebeden razý olsun annem.
**
Babamýn kederini anlatabilmem mümkün deðil. Uzun bir ömrün, 61 yýllýk uzun hikayesi.
Öksüz yetim iki çocuktan on yedi kiþi oluþun hikayesi.
Þükrederek metanetle edebiyle alýþmaya çalýþýyor annem sensizliðe. Rabbim kolaylaþtýrsýn inþallah.
Anneler gününde seni anlatmadan duramadým annem. Yokluðunu senin varlýðýný güzelliðini anlatarak doldurmaya çalýþtým. Ama dolmuyor, kederimiz bitmiyor...
Annem. Biz seni çok sevdik güzel annem. Allah da sevsin.
Ýnanýyor ve dua ediyoruz, bir gün yine, cennette eteðinin etrafýna toplanacaðýz inþallah.
O vakte kadar kabrin pür nur olsun annem. Melekler tutsun ellerinden. Rabbim cennetiyle, cemaliyle mükafatlandýrsýn, Resulüne komþu etsin inþallah.
Ebedi aleme göçen bütün annelerin mekanlarý cennet, yaþayanlarýn ömürleri bereketli olsun. Allah hiç kimseyi annesiz komasýn, hiçbir çocuk anne sevgisini tatmadan büyümesin, biyolojik annesinden bir nedenle ayrý düþen kuzularýmýz da onlarý sevgiyle þefkatle sarýp sarmalayacak, öpüp koklayacak kocaman yürekli annelere kavuþsun inþallah.
Amin Allah'ým.
**
Bitmeyecek bir yazýyý bitirirken teþekkür etmek istediklerim var.
Anne kaybetmenin ne demek olduðunu bilen, bilmeyip þimdiden yüreði sýkýþan, arayýp soran, taziye veren, teselli eden tüm büyüklerime, arkadaþlarýma, dostlarýma, kardeþlerime gönülden teþekkür ediyorum.
Baþta her anne kaybýnda annesinin acýsýný duyan Cumhurbaþkanýmýz ve kýzýmýn "Emine Anneannesi" olmak üzere; arayýp teselli veren milletvekillerimize, devlet büyüklerimize, iletiþim baþkanlýðýna, meslektaþlarýma, arkadaþlarýma, akrabalarýma, annemi uðurlamak için kalkýp köye kadar gelen çok kýymetli Hocam Nabi Avcý'ya, cenaze merasimi bitene kadar þefkatli elini üzerimden ayýrmayan Emine Nur Günay vekilime, AK Parti'nin gerçekten bir aile olduðunu ispatlayan, anne þefkatini tüm memlekete yayan Kadýn Kollarýndan deðerli arkadaþlarýma, Eskiþehir Teþkilatýna, Ýstanbul Ýl Baþkanlýðýna, Ümraniye Belediyesi'ne annemin zorlu hastalýk sürecinde varlýðýný, desteðini hep gördüðüm Nuh Albayrak þahsýnda gazetem Star'a, Ahmet Bayraktutar þahsýnda bütün bir Türk Medya Grubuna, Türkiye'nin her yanýndan dua eden tanýdýðým tanýmadýðým kardeþlerime gönülden teþekkür ediyorum.
Ve þefkatli elleri anneme deðen, iyileþtirmek için çaba veren tüm doktorlarýmýza, hemþirelerimize, hasta bakýcýlarýmýza, ambulans görevlilerine ve onlarý yetiþtirenlere teþekkür etmek isterim. Ne kýymetli bir iþ yaptýðýnýz.
Allah razý olsun hepinizden.