Eskiden takýmlar kötü oyunla 1-0 maç aldýlar mý, taraftarlar "3 puan olsun çamurdan olsun" zihniyeti ile mutlu olurlardý. Çünkü Türkiye'de "Önemli olan 3 puandýr" gerçeði var... Ama artýk kazýn ayaðý öyle deðil!
F.Bahçe taraftarý, 1-0 kazandýklarý maçta takýmlarýný (Özellikle ilk yarýda) ýslýkla protesto etti, hatta yuhaladý. Seyirci artýk 3 puanýn ötesinde þeyler istiyor. Bunu saðlamayanlarý, vermeyenleri, veremeyenleri tepkiyle karþýlayacak bir seviyeye geldi. Artýk "Eski tas-eski hamam" dönemi bitti.
Yeni hamam, yeni tellak, yeni kurna, yeni peþtemal, yeni tas gerekiyor. Azla kanaat dönemi tarihe karýþtý. Bunu anlayanlar, seyirciyi de anlayacak.
***
Türkiye, "Önemli olan 3 puan" aldatmacasýyla, daha önce kimsenin adýný bile duymadýðý Yeþil Burun Adalarý adlý garip bir ülke karþýsýnda bile (FIFA sýralamasýnda) geriye düþmüþtü. Bu ayýptan da öte, rezil bir durumdu... Seyirci bu yüzden tribünlerden kaçýyordu. 3 büyükler bile boþ tribünlere oynamaya baþladý.
Ama çok þükür; (Elbette F.Bahçe'nin son Konya galibiyeti hariç), ligimiz üzerindeki hantallýðý atmaya baþladý. Ýlginç, güzel, tempolu, gollü maçlara tanýk oluyoruz. Sayýsý þimdilik yeterli deðil ama, son dört-beþ sezondur yaþadýðýmýz o mýzmýz/sinameki/uyuz futbol da giderek toz oluyor.
Merak etmeyin, canlýlýk iþareti veren futbol kervanýna, eninde sonun da F.Bahçe de katýlacak. Kurtuluþu yok, çünkü seyircisi yuhalýyor.... Bu tempoyla nereye kadar gider?
***
G.Saray'ýn 4 yediði Rize maçý bile, her iki takýmýn dinamikleriyle heyecan fýrtýnasýna dönüþtü. Futbol budur... Hem G.Saray hem Beþiktaþ; maç içinde ne zaman ne olacaðý anlaþýlmayan 90 dakikalarda, sayýsýz med-cezirler yaþadý. Oyun oynanýrken "Þu takým kazanýr-Bu takým kazanýr" diye hüküm verilebilecek maç ortamý yoktu. Her an her þey olabilirdi. Her þey oldu.
Türkiye'de futbol, ayýplý dönemini kapatmak için kýpýrdanýþa geçti. Zaten bunun doðal sonucu olarak da, milli takým neredeyse bir mucize yarattý. Finallere doðrudan gidiyor.
Anlayacaðýnýz... Güzel günler yakýnda!