Ha tavuklu döner ha tek taş...

Sevgisi uğruna köşklerde yaşamak yerine tek odalı bir gecekonduda yaşamayı tercih eden kadınları anlatan Yeşilçam filmleriyle büyüdük biz. O filmlerin değişmez sahnelerinden seyyar satıcıdan alınan yarım ekmek-köfte ya da bölüşen bir simitle bir bardak çay. Bu hafta genç bir kadının attığı ve Türkiye’de gündem olan bir twit gösterdi ki o dönem çok gerilerde kalmış. Attığı twitte ne diyor genç kadın:

“Gelir düzeyiniz bir ilişki yaşamaya müsait değilse o işlere hiç kalkışmayın. O da eksik olsun. Kimse sizinle tavuklu döner yemek zorunda değil.” Sevdiğiniz biriyle ne yediğiniz ya da onun size ne ısmarladığı önemli mi? Anket sorusu yapsanız herkes hayır der ama gerçekten durum öyle mi acaba?

HHH

Tek taş yüzük olmadan bir aşk, aşk sayılmıyor artık. “Niye”si yok, tüketim alışkanlıklarımız, özenti yanlarımız bu hale getirdi bizi. Ünlülerin parmağındaki yüzükleri yazıyor medya, reklamlar ölümsüz aşkı pırlanta üzerinden kodluyor, kadınlar taş büyüklüğünü yarıştırıyor kendi aralarında toplandıklarında. Medya dahil taş büyüklükleri kırat diye yazılıyor, söyleniyor ya, onun doğrusu da karat aslında. Bilmiyoruz ama seviyoruz, bilmiyoruz ama özeniyoruz bilmiyoruz ama istiyoruz...

En büyük tek taş en büyük, en mutlu aşk demek mi? Soru saçma biliyorum ama gariplik ortaya çıksın diye sordum zaten. Bir de not ekleyeyim, bir taşı sadece karat ağırlığı değerli kılmaz, berraklık, renk ve kesim en az karat ağırlığı kadar önemlidir.

***

Herkes öyle değil ama diyenler durun daha bitmedi zaten...

Televizyon programı için ulaştırmada bana yardımcı olan çok sevdiğim bir delikanlı vardı. Günün birinde sevdalandı, kız evlenmek için İstanbul’un marka sitelerinden birinde dairede oturma şartı koştu. Üstelik daire apartmanın 6 ya da 7. katında olacakmış, şarta bakar mısınız?

Sadece daire değil ki tatil için Bodrum, Marmaris, Antalya iyi teklif ama Mersin değil kimilerinin gözünde...

***

Birlikte mutluysan ne yediğinin, nerede oturduğunun ya da nereden denize girdiğinin ne önemi var diye düşünürüz. Biz doğruyu düşünüyoruz da günümüzde insanlara mutlu olmak yetmiyor. O mutluluğu başkalarına göstermek, anlatmak hatta özendirmek daha önemli hale geldi galiba...

Tavuk dönere isyan eden genç kadını ayıplayanlara tek bir sözüm var. Eğer bir ilişkiyi yediğinle, gittiğinle, parmağına taktığın ya da oturduğun yerle değerlendiriyorsan ha tavuklu döner ha tek taş ha Alaçatı çok fark etmiyor aslında...