Birinci Dünya Savaþý’nda ve dahasý Çanakkale Savaþý döneminde Zeytun Ermenileri isyan etmiþti. Tehcirin (ki daha sonra büyük bir trajediye dönüþmüþtür ama bu yazýnýn konusu deðildir) en büyük nedenlerinden biri Kahramanmaraþ’ýn Zeytun bölgesindeki Ermenilerin isyanýdýr.
Ýtilaf Devletleri Osmanlý’ya karþý “iç cephe” açmak için Zeytun Ermenilerini kullanmýþtýr.
Zeytun, 4’üncü Ordu’nun ikmal yollarýný kesen eþkýya, asker kaçaðý ve ayrýlýkçý Ermenilerin yuvasý haline gelmiþtir.
Doðu vilayetlerimizde Büyük Ermenistan hayali kuranlar her daim kýþkýrtýlmýþtýr. (Taþnak Komitacý Karakin Pastýrmacýyan’ýn Erzurum’daki kongre konuþmalarýna bakýlabilir)
Bugün 100 yýl önceki tarihi gerçekliði hatýrlamamýza neden olan birçok olayý yaþýyoruz.
Dün Ermenileri kýþkýrtanlar bugün HDP/PKK’yý kýþkýrtarak mücadelede “iç cephe” açmaya çalýþýyor!
Türkiye özellikle Erdoðan’ýn “One minute” çýkýþýndan sonra bölgesinde güçlü bir aktör olduðunu gösterdi. Bölgenin yeni dizaynýnda etkili oldu. (Ki Obama’nýn ilk döneminde Türkiye için “Model ortaklýk” cümlesini kurmasýný hatýrlamak gerekir)
Suriye iç savaþý, Mýsýr’daki darbe süreci ve nihayetinde Türkiye’nin bölge ile ilgili tezlerinin bir bir engellenmesi için yürütülen savaþta mutlaka bir “iç cephe” açýlmalýydý.
O cephe, emek ve öz veri ürünü “Milli Birlik ve Kardeþlik Projesi’nin” akamete uðratýlmasý ile açýldý.
PKK terör örgütü, Türkiye içinde, Türkiye’yi içine kapatacak, dahasý Anadolu’ya tekrar hapsedecek, kendimizle boðuþacaðýmýz cephenin açýlmasý için yeniden kullanýldý.
Bugün Diyarbakýr Sur’da, Þýrnak Cizre ve Silopi’de, Mardin Nusaybin’de “halkýmýz” dedikleri insanlarýn evlerini yakan, yýkan, iþgal eden PKK terör örgütü polis ve askerimizi þehit ediyor.
Neden? Cevabý yok!
Zira bu çatýþmadan PKK/HDP çizgisinin elde edeceði ya da “halkýmýz” dediklerine bir kazanýmý söz konusu deðil.
Türkiye’nin içine dönmesi ve kendi ile mücadele sürecine girmesi bölgemizi yeniden dizayn edenlerin iþine geliyor.
Dün Zeytun Ermenileri ile “Ýç cephe” açanlar 100 yýl sonra PKK/HDP ile “iç cephe” açýyor.
Baksanýza, “Katil devlet” söyleminden, “Devletsizlik yüzünden katledildi” cümlesine evrilen bir dili kullanan HDP eþ baþkanlýðý, Amerika seyahatinden hemen sonra Moskova’ya gitmeye karar verdi.
100 yýl önce Karakin Efendi’ye Mevlüt Aða’nýn verdiði cevabýn bir benzerini bugün polis ve askerimiz PKK’ya veriyor.
Ýç cephe açanlarýn, dýþarýdaki cephelerde kurduklarý ittifaklarý çözmek içinse dýþ politikada kartlar tekrar karýlýyor.
Ýsrail’in korkulu rüyasý Mavi Marmara
Ýsrail’in karizmasýný çizen “One minute” çýkýþýdýr.
Ve elbet, Gazze’ye uygulanan insanlýk dýþý ablukayý dünya kamuoyuna mal eden Mavi Marmara ve Mavi Marmara þehitleridir!
Erdoðan ve Ak Parti’nin, Gezi kalkýþmasý, 17/25 Aralýk darbe giriþimi gibi Paralel Yapý organizasyonuyla tasfiye edilemediðini ve en son 1 Kasým seçimlerinde yüzde 49.5’u gören Ýsrail, masaya oturmuþ görünüyor.
Masanýn Türkiye tarafýndaki “teknik müzakerecilerin” ne yaptýðýndan çok milletin bu normalleþme sürecine nasýl bakacaðý önemli!
Ýsrail Türkiye’nin 3 þartýndan biri olan özür þartýný yerine getirdi. Mavi Marmara þehitleri için tazminat ödemeyi de kabul edecek görünüyor. Ablukanýn kaldýrýlmasý konusunda ise bir ara formül aranýyor. Lakin Ýsrail’in en korktuðu meselelerin baþýnda, Mavi Marmara davalarý. Bu davalar neticesinde her hangi bir askerinin gözaltýna alýnmasý ya da tutuklanmasý Ýsrail’in korkulu rüyasý. Bu noktada Türkiye’de beklentisi var.
Ancak, Mavi Marmara bizim onurumuzdur. Haklý Filistin davamýzda Mavi Marmara bir milattýr. Mavi Marmara’da Ýsrail’in yaptýðý katliam nedeniyle kimler sorumlu ise baðýmsýz yargý tarafýndan mutlaka cezalandýrýlmalýdýr. Bütün bunlara raðmen, Türkiye Ýsrail iliþkilerinin normalleþmesini yine tekrarlýyorum beni haksýz þekilde sýnýr dýþý etmelerine raðmen savunuyorum.
Zira Ýsrail ile normalleþme Filistin’e (Gazze-Batý Þeria-El Halil ayýrýmý yapmadan söylüyorum) daha çok katkýmýz demektir. Dahasý, satranç tahtasýnda etrafýmýzý kuþatanlarýn, “iç cephe” açanlarýn hamlelerine karþý bir hamle yapmaktýr.