Yıllardır televizyonlardaki bazı yorumcuların futbolu kirlettiğini yazar dururum.Eskiden gazeteler bu işte daha masumdu ama şimdi ibre kaymaya başladı.Çarşamba günü Hürriyet’te tam sayfa bir Galatasaray haberi vardı. Haberin altındaki imza Ünal Aysal ya da “havarileri” diye tanımlanan gruptan birinin mi diye baktım, Hürriyet’in Galatasaray muhabiri çıktı. Ağır oldu ama yapılanın yanında hafif kaldığı televizyon dünyasından örneklerle açıklayayım...
***
Bu aralar tüm dünyada illüzyon programları moda. En popüler kişi Dynamo diye bilinen ve Discovery Channel’da ekrana gelen kişi ama diğerleri de oldukça başarılı. Bu insanlar bazen aklımızı okuyor gibi oluyorlar ama programda işin sırrını da açıklıyorlar.Mesela aklınızdan bir sayı tutun diyorlar ya, aslında tutmanız gereken sayıyı program boyunca size gösteriyorlar.
Diyelim ki 256 tuttunuz. Önceki sahnelerde bir duvar saati 2:56’yı gösteriyor ya da bir araba plakasında, ilanda, muhakkak o rakam hafızamıza işleniyor.Hürriyet Spor’daki Galatasaray daha doğrusu Ünal Aysal haberi de aynen öyleydi.
***
Ünal Aysal en çok ne için eleştiriliyor, “çok konuştuğu”, Terim’in gidişinin ardından telefon mesajlarını bile ortaya saçtığı için. “Organize İşler” başlıklı haberde tırnak içi görüşlerden sonra muhabir devreye girip: “Aysal Terim gönderildiğinden beri neden ısrarla sessizliğini koruyor” gibi bilinçaltımıza seslenen yorumlar yapıyor.İllüzyonu gördünüz mü?
Muhabir arkadaş işin bu kısımlarını bilmese de en azından şüphe etmeliydi. Zira bu haber-güzelleme tam da Aysal’ın çok sert eleştirilere muhatap olacağı Divan gününe denk getirildi. Muhabirlerin özel haber yapma, yöneticilerin de özel haber yayınlama şehveti, gazetecileri spordan tutun da çok başka alanlara kadar kullanılır hale getirdi...
***
Geçen cumartesinden beri yaşananlara bakalım... Eurosport Türkiye’nin kendi sitesinde dahi bulamadığım ve adı açıklanmayan bir UEFA yetkilisine dayandırılan, Fenerbahçe’nin zarar görmemesi için Aziz Yıldırım’ın dosyası Yargıtay’dan dönmeli mesajlı haber.Sonra Hürriyet’te, Ünal Aysal ve havarilerinin illüzyonu. Televizyondaki futbol yorumcularına haksızlık ettik galiba...
