Ayný siyasi kaynaktan beslenen iki ayrý gazete iki ayrý haber: Birinci gazetenin iddiasý, AK Parti Milletvekili listelerine Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn müdahale ettiði yolunda. Ýkinci gazetenin iddiasý, AK Parti Milletvekili listelerini Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn beðenmediði yolunda.
Nasýl bir mantýk demeyeceðim, nasýl bir mantýksýzlýk denir buna? Ve maalesef ilk örnek de deðil...
***
Esken kaymasý tartýþmalarýný hatýrlýyor musunuz? Türkiye’nin Birleþmiþ Milletler Güvenlik Konseyi Geçici Üyesi olduðu dönemde Ýran’a yaptýrýmlarla ilgili veto hakkýný kullanmasýndan sonra ortaya atýlmýþtý bu iddia. Deniliyordu ki “Eksen kaydý, ABD’ye raðmen dýþ politika üretilmeye baþlandý”
Sadece bu dense, iddiadýr üzerinde konuþulur dersin ama öyle olmadý maalesef.
Eksen kaydý diyenler ayný zamanda Washington’ýn planlarý içinde yer alan Büyük Ortadoðu Projesi’nin temel oyuncusu olma eleþtirisini de getirdiler beraberinde.
Birbirine tamamen zýt iki eleþtiri, biri doðruysa diðeri çöp demektir.
Garip ve kabul edilemez olan her iki eleþtirinin de ayný aðýzlardan çýkmasý...
***
Artýk bir haberi okuduðumuzda, o haberin hangi amaçla yazýldýðýný da okumayý öðrendik.
Sokaktaki insan bile artýk “yakýn çevresine söylediðine göre” diye yazýlan haberlerin aslýnda haberde adý geçen kiþi tarafýndan söylendiðini ama “adýmla yazma diye tembih edildiðini” biliyor.
Yani artýk sadece haberi okumuyoruz, perde arkasýný okumayý da öðrendik. Medya açýsýndan hiç de parlak deðil bu durum ama maalesef karþýmýzdaki tablo da bu.
Tarafsýz haberci olmaz, herkes bir þekilde taraftýr, önemli olan haberin objektif olmasýdýr diye yýllardýr yazarým.
Ayný siyasi kaynaktan gelen iki gazetede birbirinin zýttý iki iddia yer alýnca insan ikisinin de bir niyetle yazýldýðýný anlýyor. Niyet ne derseniz, belli, baðcý dövmek...