Hadi bana eyvallah!

Galatasaray’ın giderek erimesi şaşırtıcı!                                             

Oysa... Parasal ve sporsal üretim sıkıntılarının yaşandığı bir dönemin sonrası, Başkan Ünal Aysal, Fatih Terim ile birlikte 100 milyon avroya yaklaşan transferlerle iki kez şampiyon olmuştu. Transferler durdurulmamış, Mancini ve Prandelli ile de sürmüştü.

Cim Bom bir arpa boyu ileri gitmedi! Neredeyse tam yol geri kayıyor!

Borçlar arttı... Sporsal başarılar geriledi... Ana sponsor taraftarın umudu kırıldı... Tribünleri boşalmakta...

İki yıldır onda biri para harcayan Beşiktaş ile at başı gidiyor!

Transfer yatırımları yanlış yapıldığı için, umulan verim alınamıyor.

Bu yanı sıra ulusal bir sorun. Sistem böyle kurulduğu, yönetici kendinden başkasına sorumlu olmadığı için, başarıyı ezbere arıyor, kulübü batırma pahasına harcıyor ha harcıyor.

Teknik adamların önde gelen becerileri, onu göreve getiren yöneticiyi kafaya alıp, bol bol harcatmak. Birlikte, deneye-yanıla takım kuruyorlar.

Bu nedenle ilgili herkes üzerinden para kazanırken, ana yapı kulüpler batıyor!

Yönetici, işler iyi gitmeyip teknik adamı harcasa da teknik adam gene kazançlı. O parasını alıyor. Biri bıraksa, öteki kapıyor!

Balık hafızalı toplum yönetici ve teknik adamı bu açıdan sorgulamıyor!

Teknik adamlar, futbolcular “Üzgünüz, özür dileriz” demeçleri ile kendilerini kendilerince aklayıveriyorlar!

Gelelim sadede...

Kulüplerin kendi yapılarındaki sorunlar da sorun elbette, ama o sorunların da içinde yüzdüğü bir ana sorun havuzu var.

Bir kere yönetici ‘sorumsuz!’ Gelip, kulübü batırıp hesap vermeden gidebiliyor!

Hesap soran olmuyor!

Genel kurullar işi ele almıyor!

TFF temel sıkıntıları çözecek adımlar atmıyor.

Kulüp anlayışları, futbolcu-teknik adam şımartmak ya da onları kovmak üzerine kurulu!

Bir Kulüpler Birliğimiz var, bugüne değin futbolun değerlerini yükseltme amacıyla tek adım atamadı!

Milyonlar alan adam bir şey üretmediği için gönderilince medya bunu ‘kıyım’ olarak niteliyor!

TFF teknik adamının yıllık ödemesini artırdıkça daha başarılı olacağını sanıyor! Devlet, milyonlar kazanan futbolcudan, asgari ücretliden aldığından daha az oranda vergi alıyor!

Her durumda kazanan oyuncularının vergilerini kulüpler ödemekte!

Parasal değer sıralamasında Süper Ligimiz, dünyanın en pahalı futbol ortamı Avrupa’da, 950 milyon avro ile 7. sırada. Ama UEFA sıralamasında 12,  FIFA sıralamasında 46. durumda!

Harcadığımız karşılığında sporsal değer üretemediğimiz açık.

Bizden daha ucuz ligler, UEFA sıralamasında önümüzde!

Temel anlayışı geliştirmedikçe, sözle marka değeri yükseltmeye çabalamakla bu işleri düzeltemeyeceğiz.