Hadisleri inkardan sonra sýra Kur’an’a mý geldi?

Prof. Mustafa Öztürk'ün ‘Kur'aný Kerim’ hakkýnda bazý sempozyumlarda söyledikleri ve KURAMER'de neþredilmiþ ifadelerinden yola çýkarak alevlenen tartýþma hocanýn restiyle sona erdi. Almanya'ya çekip gideceðini iþittik. Destek bulacaðý açýk... 

Öztürk, tarihselci yaklaþýmlarýyla bilinen bir kiþi. Özetle, Allah'ýn vahyini, manalar ve kavramlar olarak indirdiðini, Rasulullah'ýn da bu manalarý belleyip, Arap diliyle ifade ettiðini söylüyor. Bu hüküm çerçevesinde Öztürk, Kur'an’ýn Hz. Peygamberin dönemindeki örfler içerisinde, o asrýn düþünsel dünyasý ve kelimeleriyle vücut bulduðunu söylüyor. Bu þartlar altýnda Kur'an tarihsel bir metin haline geliyor. 

Aslýnda bu epey eski bir tartýþma. ‘Kur'an, kadim midir’ þeklinde Emeviler döneminden bugüne kadar gelirken özü pek de deðiþmedi... 19. yy'dan sonra artarak kültleþen, tanrýsýz tanrý olarak sorgusuz sualsiz maruz kaldýðýmýz modernizmin baskýsýyla, zaten 2 asýrdýr hayattan kovulmuþ kutsala dair, ölgün bir ruh çaðýrma seansý.  

Prof. Öztürk, Cihad ile ilgili Kuramer tarafýndan basýlmýþ makalesinde, “Kur'an Mekke döneminde özellikle Yahudiler hakkýnda olumlu bir dil kullanmasýna raðmen, Tevbe suresi 29. ayette, ayný zümrenin ‘Allahsýzlar’ diye nitelendirilmesi arasýndaki uçurum”a dikkat çeker.“Kur'an’daki bu keskin üslup ve tikel hüküm deðiþikliklerinin tek tek ve lafzen Allah tarafýndan belirlendiði kanaatinde deðilim” der... Cihad ile ilgili ayetlerin ‘Allah'ýn ahlakiliði’ tartýþmasýný getireceðini ifade eder. (Kuramer de bunu basar)  

***   

Diyanet bu konuda isim vermeden açýklama yapmak zorunda kaldý diyerek hayýflanan arkadaþlarýmýz var. Tam aksini düþünüyorum. Diyanet zaten böyle durumlarda konuþmalý. Akademi odalarýndaki felsefi tartýþmalarý müslümanlarýn güncel meselesiymiþ gibi gündeme getiren ilahiyat çevrelerini üzüntüyle seyrediyoruz. 

Cihad ayetlerini haþa Allah Teala inzal etmedi, Hz. Peygamber kendi güncelinden yaþam hikayesinin içindeki ihtiyaçlarýndan dolayý söyledi” mi denilecek? 

Kimse bana, ama fýkýhta ikinci bir görüþ var, kelamcýlarýn bazýlarý der ki demesin. Ben buna çok net ifadeyle “Yazýklar Olsun!” diyorum. Allah aþkýna Kitabýnýzdan þüphe ve mahcubiyet içindeyseniz, bari hoca olmayýnýz...   

*** 

Asrýn idrakini söyletmeliyiz Ýslam'ý” nakaratý, maalesef Ýslam'ýn güncellenmesi adý altýnda komplekslerle kývrandýðýmýz bir savunma mekanizmasýna dönüþüyor. Kuvvetle esen hadisleri reddetme rüzgarýndan sonra þimdi de ayetlerin hangisini Allah söyledi haþa hangisini Peygamber söyledi ye mi geldik... Bu nasýl bir hezeyan? 

Bu nasýl bir yoksullaþma... 

Yahu ‘Allah’ derken bile, insanýn içi bir toparlanýr, kendine bir çekidüzen verir. Ezan okunduðunda “Aziz Allah” diyen sýradan insan, güya alim geçinen bu adamlardan çok daha mutmaindir inanýn buna!