Mersin Büyükþehir Belediye Baþkaný Burhanettin Kocamaz'ýn, saat 17.00'den önce adaylýk baþvurusunun yapýlamamasý, Meral Akþener’i çileden çýkardý. “Ýhanete uðradýk, bizi içeriden vurdular” diyor.
Kocamaz Demokrat Parti’den aday yapýldý. Ancak bu formül de tartýþýlýyor. Çünkü YSK’nýn benzer bir konuda daha önce aldýðý karar, Kocamaz’ýn aleyhinde.
Ýyi Parti ihanete uðradý da, hain kim?
Sorunun cevabý, Akþener’e yakýn milletvekili Ahmet Çelik’in sahibi olduðu Yeniçað gazetesinin yazarýndan geldi.
Orhan Uðuroðlu, “ÝYÝ Parti ve ihanet” baþlýklý yazýsýnda þunlarý yazdý:
“Ýhanet dediðiniz Mersin skandalýnýn tek sorumlusu vardýr o da Genel Baþkan Yardýmcýnýz ve ÝYÝ Parti Teþkilat Baþkaný Koray Aydýn'dýr. Hemen istifa etmesi ya da görevden alýnmasý gerekir ki açýk ve net söyleyeyim parti teþkilatlarýndaki daðýnýklýk da ortadan kalkacaktýr.”
Bu satýrlar, Akþener’in tavsiyesi/onayý olmadan yazýlamaz.
Demek ki, ÝYÝ Parti’de kýlýçlar 31 Mart’tan önce çekildi.
Ýki gün önceki yazýmda, 1 Nisan’daki gazete manþetlerinden birinin, “ÝYÝ Parti’de isyan” olacaðýný yazmýþtým. Ýsyan erken çýktý.
Bu, parti yönetimindeki isyan. Benim kastettiðim, bununla birlikte asýl parti teþkilatlarýnda, tabanda çýkacak isyan.
Neden isyan çýkýyor ve 1 Nisan’dan itibaren neden büyüyecek?
ÝYÝ Parti kurulurken daha baþta proje partisiydi.
MHP Genel Baþkaný Sayýn Bahçeli, MHP’nin 50. Kuruluþ Yýldönümündeki konuþmasýnda þu özeti yapmýþtý:
“7 Haziran 2015 seçimlerinden sonra Kýlýçdaroðlu’nun FETÖ-PKK mihmandarlýðýnda planladýðý tuzaðý tam merkezinden bozduðumuzdan dolayý 1 Kasým 2015’ten sonra baþýmýza gelmedik kalmadý. Kötüden iyi çýkarmak için tezgâh kuruldu. Ýhanete irade kýlýfý geçirmek için akla hayale sýðmayan iðrençlikler sahnelendi. Paradigma deðiþikliði parolasýyla duygularý istismar edilmiþ arkadaþlarýmýzdan imzalar toplandý. Olaðanüstü kurultay fýrtýnasý koparýldý. Ýktidar olacaðýz diyerek tarlalarda toplaþýp siyasi þovlar yapýldý. Ne günlerdi, ne büyük bir trajediydi, tam bir imha operasyonuydu. MHP’yi tellere asmak, tarihsel hüviyetini yok etmek, ahlaki ve fikri omurgasýný kýrmak, Ülkücüyü ülküsünden ayýrmak için korsan kurultaylardan siyasi kundakçýlýða kadar her þey yaþandý...”
Ve tezgâh bozuldu.
Akþener ve ekibi umduklarýný bulamadýlar. 24 Haziran’da baþlarý önlerine eðildi. Akþener gitti geldi. 1 Nisan’dan sonra ise gidecek ve gelemeyecek.
Sadece þu “iyiliðini” hatýrlayacaðýz.
Cumhurbaþkaný olma konusunda çok iddialýydý. Ýkinci tura kalacaðýna ve kesinlikle seçileceðine inanýyordu.
Ýyi ki iddialýymýþ. Abdullah Gül ismi üzerinden kurulan küresel tezgâhý onun bu iddiasý bozdu. Yoksa Gül, CHP, HDP ve Saadet Partisinin ortak adayý olarak Erdoðan’ýn karþýsýna çýkacaktý…
Akþener’in bu iyiliðini unutamayýz.
1 Nisan’dan sonra ÝYÝ Parti’deki isyanýn hayýrlý sonuçlarý olacaktýr.
Bu hayrýn kapýsýný da Sayýn Bahçeli açtý. Gönülden bir davet yaptý:
“50’inci yýl münasebetiyle diyorum ki; aramýzdan bir vesileyle kopup giden, gözü Üç Hilal’de kalan, bir hatadýr yaptýk diyen, samimi piþmanlýk yaþayan, yuvasýnýn özlemini çeken, ‘Ülkücü Ülkücünün kurdu deðil, yurdudur’ diyen her kardeþimle, her dava arkadaþýmla helalleþmeye hazýrým. Gelin vebale daha fazla ortak olmayýn. Gelin milli bekamýzýn bu zamandaki mücadelesine katýlýn, el birliði yapalým, güç birliði yapalým, ülkü birliði yapalým, ne kadar iþbirlikçi ve terör sevici varsa yakalarýndan tutalým. Türkiye’ye sahip çýkalým...”
1 Nisan sabahý inþallah hayýrlara uyanacaðýz.