Hainler mi deðiller mi?

1128 karanlýk ismin teröre destek bildirisinin ardýndan CHP Sözcüsü Haluk Koç, kaçamak cevap veriyor; “Düþünce ve ifade özgürlüðü çerçevesinde herkes düþüncesini, ifadesini yapar. Bu hürriyetten yararlanýr. Teröre davetiye çýkarmadan, þiddeti teþvik etmeden bu çerçevede düþüncesini ifade eder. Bunu hainlikle itham edenlerin, kendi düþüncesini ortaya koymasý lazým. Barýþ Ýçin Akademisyenler Ýnisiyatifinin bildirisine iliþkin bunu söylüyorum. O bildirinin içeriðinden baðýmsýz olarak bu deðerlendirmeyi yaptýðýmý üç kere ifade ettim.”

Hadi sözcü sýfatý nedeniyle “ne þiþ yansýn ne kebap” formunda cevap veriyor. Ayný Parti’nin Genel Baþkan Yardýmcýsý Sezgin Tanrýkulu’ya ne demeli?

Tanrýkulu “Bu aydýnlarýn, entelektüellerin yanýnda olmaya devam edeceðiz. Düþüncelerinden dolayý bu aydýnlarý aþaðýlayamazsýnýz, yok sayamazsýnýz, cezalandýramazsýnýz. Bu isimleri hain ilan etmek hiçbir demokraside kabul edilemez” diyor.

Kendisi de bir akademisyen olan HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar da meseleye benzer açýdan bakýyor. “Bu düþünce özgürlüðüdür, akademisyenler belli bir geliþmeyle, Türkiye’deki bir durumla ilgili fikirlerini ortak bir þekilde paylaþtý. Bu en doðal haktýr. Bunun üzerine bu kavramlarla, karalamalarla, yaftalamalarla gitmenin hiçbir kabul edilebilir yaný yoktur” diyor.

***

Bilindik bir fýkradýr.

Ýki eski arkadaþ uzun yýllar sonra karþýlaþýr.

Biri diðerine “Senin bir kýz vardý. Ne yaptý, okudu mu? Ne iþ yapýyor?” diye sorar. 

Diðer anlatmaya baþlar. “Yok okumadý. Bir þirkette iþe baþladý. Önce þefi fark etti bizim kýzdaki cevheri. Maaþýný artýrdý. Sonra patronun gözüne girdi. Patron çalýþmasýndan o kadar memnun kaldý ki hemen maaþýný iki katýna çýkardý. Mesaileri arttý, hemen her yurtdýþý seyahate birlikte gider oldular. Üstelik bununla da kalmadý. Kýzýma bir ev aldý. Þimdi çok yorulmasýn diye iþlerini evden takip ediyor.”

Kýzýndaki bu geliþmeyi anlatan baba, arkadaþýna “Senin de ayný yaþlarda bir kýzýn vardý. O ne yapýyor?” diye sorar.

Adam þaþkýn tabi. “Benim kýz da kötü yola düþtü ama ben senin kadar süsleyip anlatamýyorum” der.

***

Karanlýk Akademisyenlerin de onlarý savunanlarýn durumu tam da böyle...

Kalaþnikof taþýyanlarý, çukurlara döþedikleri bombalarla çocuk, kadýn, asker, polis demeden katledenleri, suikast silahlarýyla kendi adamlarýný bile öldürenleri, araçlara yükledikleri bombalarla Diyarbakýr’ýn Çýnar ilçesinde polis lojmanýný bombalayýp 5 aylýk bebeði öldürenleri, yardýma çaðýrdýklarý ambulansýn doktor ve hemþiresini tarayanlarý, hamile eþinin yanýnda askere pusu kuranlarý, bankamatikten para çekerken polisi sýrtýndan vuranlarý, uykusunda iki polisi þehit edenleri, kýsaca teröristleri fikir özgürlüðü, demokratik hak hukuk gibi süslü cümlelerle savunuyorsunuz ya. Ýþte o “arkadaþlarýnýz”ý savunurken kullandýðýnýz bu süslü cümleler onlarýn kötü yola düþmüþ olduklarý gerçeðini gizleyemiyor.

Münevver naifler

Ülkesini milletini seven münevver bir doktor dostum Çarþamba günü yazdýðým yazýnýn ardýndan sosyal medyada “Anlaþýldý bu ülkede artýk farklý ses ve görüþ seslendirilmeyecek. Artýk tahammül sýfýrýn altýnda. Yazýk” yorumunda bulundu.

Dostum doktor olduðu için kendi mesleðinden örnek vereyim.

“Hastama iyi bakýlmadý” diyerek hasta yakýnlarýnýn sizi sistematik þekilde taciz ettiðini ve bunu acýmasýzca her gün tekrarladýðýný düþünün. Hastanenin özel güvenlikçilerinin de bu eþkýyalar sizi darp etmesin diye, sizleri koruduðunu, þehir eþkýyalarýyla mücadele ettiðini farz edin. Faraza hasta yakýnlarý haklarý derneðinin bir açýklama yaparak “bu suça ortak olmayacaðýz. Özel güvenlikçilerin ameliyat masasýnda hastalarý katleden doktorlarý savunmak adýna “arkadaþlarýmýzý” hunharca öldürmelerine, þiddet uygulamalarýna karþýyýz. Hastalarýn katledilmesini ve hasta yakýnlarýnýn darp edilmesini engellemek adýna uluslararasý kamuoyunu hasta yakýnlarý katliamýna karþý durmaya çaðýrýyoruz” dese bunu fikir özgürlüðü ve farklý ses olarak deðerlendirir misiniz? Durum bu kadar basit olmasa da aþaðý yukarý böyle. Burada doktorlarý yöre halký, özel güvenlikçileri asker-polis, hastane basan eþkýyalarý terörist ve hasta yakýnlarý haklarý derneðini de 1128 akademisyen olarak düþünerek karar verin. Siz ne kadar tahammül ederdiniz?