Son gün Van Gölü'nün etrafýnda bir tur atalým dedik. Ama önce Kedi Evi dedikleri Van Kedi Villasý'na gittik.
Malum, Van kedisi meþhur.
Van 100. Yýl Üniversitesi bünyesinde kurulan bu mekânda yýlda 150 kedi ürettiklerini söyleyen yetkili, kediye eskisi kadar raðbet olmadýðýný söyleyince þaþýrdým. Þaþýrdým çünkü sokaklarda insanlarýn sokak kedilerini bile oturup sevdiðini görünce güzelliðiyle ünlü Van kedisi kapýþ kapýþ gidiyordur diye düþündüm. Öyle deðilmiþ!
Kedi Evi'nden çýktýk rehberimiz bölgeye yakýn Zeve Þehitliði'ne götürdü bizi. Zeve bölgenin adý. 1915'te Ermenilerin 2 bin 500 Müslüman'ý katlettiði mekâna bir þehitlik abidesi dikilmiþ.
Daha önce temas ettim ya hep Ermenilerin öldürüldüðü propagandasý yapýlýr diye. Oysa Ermenilerin Müslümanlara uyguladýðý katliamlar hiç de az deðildir.
Acýlarýn tek taraflý olmadýðýný karþýlýklý olduðunu hatýrlatmak gerekir.
Fatihalar okuduk ve Erciþ'e doðru yola koyulduk.
Van depreminden sonra inþa edilen düzenli TOKÝ konutlarýnýn uzaðýndan geçtik.
Van Gölü'ne Van Denizi diyenler de var. Hakikaten gölün çevresindeki kaliteli yazlýklarý görünce kendinizi Marmara Ege kýyýlarýnda hissedebilirsiniz. Bir farkla ki Van Gölü çevresi daha mümbit daha sakin, abartmýyorum daha güzel.
Hükümet buradan oy almadýðý için ihmal etmemiþ, Göl çevresindeki 490 kilometrelik mesafeye duble yol yapmýþ.
Yollarýn düzeni, bakýmý sahilin güzelliði büyüleyici.
Van'ýn imkânlar ve yapýlan yatýrýmlar açýsýnda Ýstanbul'dan geri kalýr tarafý yok.
Yolumuz üzerindeki Adilcevaz ilçesindeki Zal Paþa Camii olarak da anýlan Tuðrul Bey Camii uzaktan belirince sizi durmaya zorluyor. Burada bir tarih var diyor size. Durduk restore edilmiþ Anadolu'nun ilk kubbeli camii olan Tuðrul Bey Camii Adilcevaz Kalesi'nin hemen altýnda.
1572 yýlýnda Mimar Sinan tarafýndan baþlatýldýðý ve 8 sene içinde bitirildiði belirtiliyor.
Tuðrul Bey Camii'nin hemen üst tarafýnda da 14 yüzyýlda inþa edildiði düþünülen ve bir zamanlar medrese olarak da kullanýlan Ulu Cami var. Restore edilmiþ ibadete açýlmýþ güzel bir cami.
Burasý göl kenarýnda çevre düzenlemesi mükemmel, insaný cezbeden bir mekan.
Cami ziyaretlerinde tahýyyetü'l-mescid diye bilinen iki rekat namaz kýlmak cami âdâbýndandýr.
Fakat her iki camii ziyaretimiz de zeval vaktine yani namaz kýlmak için kerahet vaktine denk geldiði için tahiyyetü'l-mescid namazý kýlamadýk.
Adilcevaz'daki bu tarihi eserler mutlaka görülmesi gereken tarihi mekanlardan.
Yolumuz uzun olduðu için vakit geçirmeden Ahlat'a doðru yola koyulduk. Eski Belediye baþkanlarýndan Mevlüt Gülmezbey ve arkadaþý Necati Hocayla bizi bekliyordu.
Ahlat, Van Gölü'nün kuzeybatýsýnda Bitlis'e baðlý bir ilçe. Selçuklular Dönemi'nde Ahlatþahlar Beyliði'ne baþkentlik yapmýþ bir Oðuz/Türkmen þehri.
Akýnlara giderken ve dönerken bir askeri harekat üssü olarak kullanýlmýþ, Oðuz boylarýna mensup kitlelerin yerleþtiði bir tarihi þehir.
Osmanlý döneminde de ayný öneme haiz olan bu tarihi þehirde mesela Yavuz Sultan Selim'in Ýran seferinde 90 gün kaldýðý rivayet edilir.
Göl kenarýndaki Ahlat'ý gezince tarihin derin izlerini görüyorsunuz. Kale Mahallesi'nde restore edilmiþ Kadý Mahmud ve Ýskenderpaþa Camileri gibi hamamlar gibi, kale kalýntýlarý gibi yeþilin içinde kalmýþ mekanlar ister istemez sizi büyülüyor. Þehirlerin ruhu derler ya Ahlat'ta bu ruhun etkisini hissediyorsunuz.
Hele Ahlat Selçuklu Mezarlýðý.
210 dönümlük bir alan. 8 bin 200 mezar taþý var ve her bir taþ ayrý bir tarihe iþaret ediyor. Yatay olan sanduka þeklinde mezar taþlarý da var yüksekliði 3,5 metreye varaný da. Dikdörtgen þeklinde her cephesinde kitabeler bulunan mezar taþlarýyla dikkat çeken bir Selçuklu mezarlýðý.
Mezarlýkta Kültür ve Turizm Bakanlýðý ve 100. Yýl Üniversitesi iþbirliðiyle 2010 yýlýnda restorasyon ve onarma çalýþmalarý yapýlmýþ.
Tam mezarlýktayken bir fýrtýna ve yaðýþ kopuverdi. Arabalara zor yetiþtik.
Dostumuz Mevlüt Gülmez bey, 'Ahlat'a bir gün yetmez!' diyerek ikaz etti. Biz de aramýzda Ahlat'a birkaç gün ayýracak þekilde özel olarak gitmeyi kararlaþtýrdýk.
Ahlat'tan yaðmur altýnda ayrýldýk. Tatvan ve Gevaþ üzerinden Van'a döndük. Yolumuz üzerindeki 2306 metre uzunluðundaki Kuskunkýran Tüneli'nden geçtik.
Terörün tüm engellemelerine raðmen hükümet bölgeye hizmet getirmekten geri durmamýþ. Ben Van'da ve göl çevresinde eksik bir þey görmedim. Marmara bölgesine hangi hizmetler gitmiþse Van gölü çevresinde de ayný hizmetleri gördük.
Bunca hizmete raðmen bölge halkýnýn kendileri için yapýlan hizmetlere engel olmaya çalýþan PKK'nýn siyasi uzantýsý DEM'i tercih ediyor olmasý düþündürücü!
Ayný halk 1994 seçimlerinde dönemin Refah Partisini tercih ederken bugün kendi inancýna töresine muhalif bir zihniyetin partisini tercih ediyor olmasý gerçekten düþündürücü!
Buna raðmen bölgede DEM'in tek alternatifi yine AK Parti görülüyor.
Van Büyükþehir'de DEM %55, AK Parti %27 oy almýþ. YRP'nin de %5'lik bir oyu var. Seçime giren diðer 19 parti ve aday yok hükmündeler ama toplamda 60 bin civarýnda oya tekabül ediyor.
Aslýnda hepsi bir araya gelip tek adayý destekleseler aradaki fark çok azalýr ve oluþan sinerji ile DEM karþýsýndaki aday kazanabilir!
Tam tersine bazý ilçelerde mesela Bahçesaray, Çaldýran ve Gevaþ'ta YRP oylarý bölerek seçimi, DEM'in kazanmasýna sebep olmuþ!
Küçük seçim merkezlerinde adaylar öne çýktýðý için kimin kazanacaðý üç aþaðý beþ yukarý bilinir.
Mesela YRP bu üç ilçede DEM kazanmasýn diye AK Parti adayýný destekleme kararý alsaydý geleceðe yatýrým yapmýþ ve büyük sempati kazanmýþ olacaktý. Maalesef Türkiye genelinde kimi belediyelerin DEM'e kimilerinin CHP'ye geçmesine sebep olacak bir politika izleyerek siyasi öngörüsüzlük sergilediler ve kendilerine olan teveccühe gölge düþürdüler.
Bu deðerlendirmeyi diðer partiler için de yapabiliriz.
AK Parti ve DEM'in yarýþtýðý bölgedeki bir diðer gerçek de yeni kuþaklarýn DEM'in ideolojisini hizmete tercih etmesidir.
Milliyetçi politikalar bölge halkýný DEM'e doðru iterken yeni kuþaklar DEM'in seküler ideolojisinin etkisinde kalabilmektedir.
DEM'in kazanamadýðý Hakkâri Þemdinli'de müftülüðün yeni kuþaklarý kucaklayan gençlik merkezlerinin etkisini yabana atmamak gerekir.
Hülasa Van gerçekten çok güzel bir vilayet. Tabiatýyla, imkânlarýyla, insanlarýyla harika bir vilayet.
Oranýn sorunu da devletiyle kavgalý bir siyasi partinin yerel yönetimlerde söz sahibi olmasýdýr!
Mesele parti meselesi deðil!
Not-1
Dün yayýnladýðýmýz notlarý okuyan Vali Ozan Balcý Bey aradý, Eski Van'daki Ulu Cami ve Kýzýl Minareli Camii'lerin restorasyon ihalelerinin yapýldýðý müjdesini verdi. Ozan beye bu hassasiyeti için müteþekkiriz.
Not-2
Vanlý dostlarýmýz Vahdeddin Ýnce ve Hacý Biner beyler uðrayamadýðýmýz bazý mekanlarý hatýrlatarak bizi Van'a tekrar davet ettiler.. Onlara da ayrýca teþekkür ediyoruz.
Not-3
Van seyahatimiz boyunca bize rehberlik eden Yunus Yavuz beye ve bize refakat eden Hamza bey ve Ayþenur hanýma, Ahlat'ta bizi aðýrlayan Mevlüt Gülmez bey ve arkadaþý Necati hocaya misafirperverlikleri ve nezaketleri için teþekkür ediyoruz.