Hakkını alana kadar susma

Kasımpaşa-Beşiktaş maçı baştan aşağı bir “komedya” idi. Yalnızca Donk’un hinliğinden, Fernandes’in tekmelenmesinden, Barış Şimşek’in her iki olayda da düdük asmasını gerektirecek eyyamcılık sergilemesinden söz etmiyorum. Maçın pek çok anı tuhaflıklarla doluydu. İki olay o kadar tartışıldı ki diğer hakem kararları gözden kaçtı.

Tek bir örnek: Dk. 20’de Almeida Yalçın’dan seken topla buluştuğunda çalınan düdük! Yan hakem saçma bir şekilde ofsayt bayrağı çekip sonra aynı hızda indiriyor. Ama Şimşek’in soluğu ağzından çıkmış bulunuyor. Ağzının ucunda da düdük var elbet. Sonradan anlıyoruz ki meğer Fernandes faul yapmışmış, düdüğü ona çalmışmış. Tıpkı Donk’un pozisyonundaki gibi: Kılıf uydurma. Daha o pozisyonda yanımdakilere dönüp maçın pek çok saçmalığa aday olduğunu söyledim. Keşke yanılmış olsaydım. Sanırsın ki Beşiktaş maçın başında skor avantajı elde ederek suç işlemiş.

G.Saray derbisi öncesinde de 24 TV’de Fırat Aydınus’a ilişkin kaygılarımı dile getirmiştim. Benim gibi pek çok Beşiktaşlı önyargılı olmakla, komploculukla, yargısız infazla suçlanıyor, biliyorum. Ama Beşiktaşlının bu sezgisinde hep bir haklılık payı vardır. Bir kulübün başına kırk yılda bir böyle bir olay gelir, tuhaf bir öykü olarak tarihteki yerini alır, anısı biraz soluklaştığında gülüp geçilir hatta. Ama biz Beşiktaşlıların bu masala karnımız tok!

Hakem sırtından gol yiyen, “Şerefli İkincilik” tanımını icat etmek zorunda kalan, penaltı noktasına çukur kazılan, Samsun sendromuyla darmadağın edilen bir takımdan bahsediyoruz. Bunlar akla gelen gelişigüzel, ama en çarpıcı örnekler. Beşiktaş’ın maruz kaldığı haksızlıkları tek tek yazmaya kalksam, spor servisinin tüm sayfaları bana tahsis etmesi gerekir bugün. Ekleyeyim: Bu üslubun yadırganacak bir yanı yok, çünkü tahammül eşiği paramparça edilmiş bir camiayız biz.

Başkan Orman’ın tepkisi yeterli mi? Bana göre değil. TFF Başkanının “Donk’a ceza, kartlar yok sayılsın” geçiştirmesine rağmen, bu kez hakkını alıncaya kadar mücadele etmeli Beşiktaş yönetimi. Ses vermeyi sürdürmeli, susmamalı. Bir söz de taraftara: Beşiktaş’ın bugünü tahrip ediliyor, anladık. Ama bu vesileyle Biliç ve Özen’in altı oyularak Beşiktaş’ın yarınının da karartılmasına izin vermeyin. Diyeceğim budur.